Başında v olan 4 harfli 43 kelime var. V harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde v harfi olan kelimeler listesine ya da sonu v harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında v bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VAMP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Erkek peşinde koşan kadın, serüvene düşkün kadın
-
[isim]
Erkek peşinde koşan kadın, serüvene düşkün kadın
- VOLT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Elektromotor gücün veya gerilimin birimi
-
[isim]
Elektromotor gücün veya gerilimin birimi
- VEBA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hasta farelerden insana geçen bir mikrobun oluşturduğu bulaşıcı, öldürücü bir hastalık, taun
-
Bazı hayvan hastalıkları
- "Sığır vebası. Domuz vebası."
-
[isim]
Hasta farelerden insana geçen bir mikrobun oluşturduğu bulaşıcı, öldürücü bir hastalık, taun
- VİRE
- ...
- VECA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ağrı
- "Veca ansızın bastırır." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Ağrı
- VUKU
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Olma, meydana gelme
-
[isim]
Olma, meydana gelme
- VERİ
-
-
[isim]
Bir araştırmanın, bir tartışmanın, bir muhakemenin temeli olan ana öge, muta, done
- "İstatistik veriler."
-
Bir sanat eserine veya bir edebî esere temel olan ana ilkeler
- "Bir romanın verileri."
-
Bilgi, data
-
Bir problemde bilinen, belirtilmiş anlatımlardan bilinmeyeni bulmaya yarayan şey
-
Olgu, kavram veya komutların, iletişim, yorum ve işlem için elverişli biçimli gösterimi
-
[isim]
Bir araştırmanın, bir tartışmanın, bir muhakemenin temeli olan ana öge, muta, done
- VALS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı besteciler tarafından yalnızca çalınmak için hazırlanmış beste türü
- "Bu tatlı gidişlerinde Selanik'te vals etmeyi de öğrenmişti." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bir tür salon dansı
-
Bu dansın müziği
- "Vals çalınırsa dördüncü dansı bir ihtiyara lütfeder misiniz?" (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bazı besteciler tarafından yalnızca çalınmak için hazırlanmış beste türü
- VAİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cami, mescit vb. yerlerde öğüt niteliğinde dinî konuşmalar yapan kimse, öğütçü
- "Bir gün camide vaiz bir şey hikâye etmişti." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Cami, mescit vb. yerlerde öğüt niteliğinde dinî konuşmalar yapan kimse, öğütçü
- VİYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Dümeni ortaya alarak gemiyi bulunduğu doğrultuda yürütme
-
[ünlem]
Gemiyi belirli bir doğrultu verildikten sonra, aynı doğrultuda tutması için dümenciye verilen komut
-
[isim]
Dümeni ortaya alarak gemiyi bulunduğu doğrultuda yürütme
- VETO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir yetkinin, bir yasanın, bir kararın yürürlüğe girmesine karşı çıkma hakkı
- "Cumhurbaşkanına veto hakkı ve başkumandanlık salahiyeti verilmesi hususunda..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Bir yetkinin, bir yasanın, bir kararın yürürlüğe girmesine karşı çıkma hakkı
- VAKA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Olay, hadise
- "O kadar boşboğaz çocuk arasında da vakayı bir sır olarak saklamak güçtü." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Olay, hadise
- VİZE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı resmî kâğıtlara "görülmüştür" anlamında konulan işaret ve bu işareti koyma işi
-
Ara sınav
-
Bir ülkeye girmek veya bir ülkeden çıkmak için yetkili makamlardan alınması gerekli izin
- "İçeriye girmen için vize mi bekliyorsun? İngiliz validenden izin mi gelecek?" (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bazı resmî kâğıtlara "görülmüştür" anlamında konulan işaret ve bu işareti koyma işi
- VAHİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Boş, saçma
- "Bunun ne çürük, ne vahi bir hayal olduğunu anlamıyor muyuz?" (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
Boş, saçma
- VOLE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Havadan gelen topa, futbolda sıçrayarak ayağın üstüyle, teniste raket ile vurma
- "Nefis bir vole Hacettepe kalecisinin ellerinde sönüyor." (Haldun Taner)
-
[isim]
Havadan gelen topa, futbolda sıçrayarak ayağın üstüyle, teniste raket ile vurma
- VADİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İki dağ arasındaki çukurca arazi veya geçit, koyak
- "Vadinin hemen kıyı başında idi ve çevresinde beş karaltı vardı." (Tarık Buğra)
- "Musahabe bu vadiye dökülünce tekrar karışmak ihtiyacını duydum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Alan, yol, tarz
- "... münakaşa kızışınca lakırtıyı hemen meslek bakımından çok zararlı bir vadiye yani şahsiyata sürüklediklerini hatırlarız." (Burhan Felek)
-
[isim]
İki dağ arasındaki çukurca arazi veya geçit, koyak
- VENA
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Toplardamar
-
[isim]
Toplardamar
- VALF
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Vana
-
[isim]
Vana
- VİDA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi
-
[isim]
Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi
- VURU
-
-
[isim]
Kalbin, gevşeyip kasılmasından ileri gelen kımıldanışı, vuruş
-
[isim]
Kalbin, gevşeyip kasılmasından ileri gelen kımıldanışı, vuruş