Başında v olan 4 harfli 43 kelime var. V harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde v harfi olan kelimeler listesine ya da sonu v harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında v bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- VELİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir çocuğun her türlü davranışından sorumlu olan kimse
-
Ermiş
- "Anadolu'da hele Rumeli'de her yol üstünde, her tepede görülen türbelerde yatan veliler..." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Bir çocuğun her türlü davranışından sorumlu olan kimse
- VİZE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı resmî kâğıtlara "görülmüştür" anlamında konulan işaret ve bu işareti koyma işi
-
Ara sınav
-
Bir ülkeye girmek veya bir ülkeden çıkmak için yetkili makamlardan alınması gerekli izin
- "İçeriye girmen için vize mi bekliyorsun? İngiliz validenden izin mi gelecek?" (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bazı resmî kâğıtlara "görülmüştür" anlamında konulan işaret ve bu işareti koyma işi
- VAİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cami, mescit vb. yerlerde öğüt niteliğinde dinî konuşmalar yapan kimse, öğütçü
- "Bir gün camide vaiz bir şey hikâye etmişti." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Cami, mescit vb. yerlerde öğüt niteliğinde dinî konuşmalar yapan kimse, öğütçü
- VAHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çöllerde çoğu kez yüze çıkan yer altı sularının yarattığı tarım veya yerleşme bölgesi
-
[isim]
Çöllerde çoğu kez yüze çıkan yer altı sularının yarattığı tarım veya yerleşme bölgesi
- VİRA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[zarf]
Ara vermeksizin
- "Vira söylüyor."
- "Demiri vira edip açılmaya karar verdim." (Zeyyat Selimoğlu)
-
[ünlem]
Maçuna ve başka makinelerin çevrilmesi için verilen komut
-
[zarf]
Ara vermeksizin
- VİDO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Oyunda kazanılacak sayıyı veya parayı iki katına çıkarma
-
[isim]
Oyunda kazanılacak sayıyı veya parayı iki katına çıkarma
- VALİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir ilde devleti temsil eden en yetkili yönetim görevlisi, ilbay
-
Satrap
-
[isim]
Bir ilde devleti temsil eden en yetkili yönetim görevlisi, ilbay
- VEFA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sevgiyi sürdürme, sevgi bağlılığı
- "Biz, mağlup olduğumuz için sizden cesur görünüyoruz ve vefamız daha sağlamlaşıyor." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Sevgiyi sürdürme, sevgi bağlılığı
- VASL
- ...
- VAAZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cami, mescit vb. yerlerde vaizlerin yaptığı, genellikle öğüt niteliği taşıyan dinî konuşma
- "Köylerde ne yapacağını sordu, anlattılar: Namaz kıldırmalı, vaaz etmeli..." (Falih Rıfkı Atay)
- "Nasrullah Camii'nde verdiği büyük siyasi vaaz bütün gönülleri fethetmişti." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Bir kimseye kalbini yumuşatacak, kendisini doğruluğa, iyiliğe götürecek biçimde söz söyleme
-
[isim]
Cami, mescit vb. yerlerde vaizlerin yaptığı, genellikle öğüt niteliği taşıyan dinî konuşma
- VADE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işin yapılması veya bir borcun ödenmesi için tanınan süre, mühlet, mehil
- "Villanın vadesi ocak sonunda geliyordu, değil mi?" (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Bir işin yapılması veya bir borcun ödenmesi için tanınan süre, mühlet, mehil
- VİDA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi
-
[isim]
Döndürülerek bir yere sokulan burmalı çivi
- VOLT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Elektromotor gücün veya gerilimin birimi
-
[isim]
Elektromotor gücün veya gerilimin birimi
- VALF
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Vana
-
[isim]
Vana
- VAKS
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Bal mumunun sanayide mat yüzeyleri parlak ve kaygan duruma getiren türü
-
[isim]
Bal mumunun sanayide mat yüzeyleri parlak ve kaygan duruma getiren türü
- VURU
-
-
[isim]
Kalbin, gevşeyip kasılmasından ileri gelen kımıldanışı, vuruş
-
[isim]
Kalbin, gevşeyip kasılmasından ileri gelen kımıldanışı, vuruş
- VAAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir işi yerine getirmek için verilen söz
- "Son seçimleri yeni nükleer güç santralleri açmak vaadi yüzünden kaybetmiş." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir işi yerine getirmek için verilen söz
- VANA
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Boru içindeki bir akışkanın akışını durdurmaya veya serbest bırakmaya yarayan alet, valf
-
[isim]
Boru içindeki bir akışkanın akışını durdurmaya veya serbest bırakmaya yarayan alet, valf
- VEBA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hasta farelerden insana geçen bir mikrobun oluşturduğu bulaşıcı, öldürücü bir hastalık, taun
-
Bazı hayvan hastalıkları
- "Sığır vebası. Domuz vebası."
-
[isim]
Hasta farelerden insana geçen bir mikrobun oluşturduğu bulaşıcı, öldürücü bir hastalık, taun
- VADİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İki dağ arasındaki çukurca arazi veya geçit, koyak
- "Vadinin hemen kıyı başında idi ve çevresinde beş karaltı vardı." (Tarık Buğra)
- "Musahabe bu vadiye dökülünce tekrar karışmak ihtiyacını duydum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Alan, yol, tarz
- "... münakaşa kızışınca lakırtıyı hemen meslek bakımından çok zararlı bir vadiye yani şahsiyata sürüklediklerini hatırlarız." (Burhan Felek)
-
[isim]
İki dağ arasındaki çukurca arazi veya geçit, koyak