Başında uzl olan 19 kelime var. Uzl ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde uzl olan kelimeler listesine ya da sonu uzl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında uzl bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
UZLAŞTIRICILIK
UZLAŞMACILIK
UZLAŞICILIK, UZLAŞMAZLIK, UZLAŞTIRICI, UZLAŞTIRMAK
UZLAŞILMAK, UZLAŞTIRMA
UZLAŞILMA, UZLAŞMACI, UZLAŞMALI
UZLAŞICI, UZLAŞMAK, UZLAŞMAZ
UZLAŞIM, UZLAŞMA
UZLAŞI
UZLET, UZLUK
L U Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
UZ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UZLAŞTIRICILIK
-
-
[isim]
Ara buluculuk
-
[isim]
Ara buluculuk
- UZLAŞMACILIK
-
-
[isim]
Çıkarlarından, düşüncelerinden ödünler vererek uzlaşma sağlama siyaseti
-
[isim]
Çıkarlarından, düşüncelerinden ödünler vererek uzlaşma sağlama siyaseti
- UZLAŞMAZLIK
-
-
[isim]
Anlaşmaya, uzlaşmaya yanaşmama durumu
-
[isim]
Anlaşmaya, uzlaşmaya yanaşmama durumu
- UZLAŞICILIK
-
-
[isim]
Uzlaşıcı olma durumu
-
[isim]
Uzlaşıcı olma durumu
- UZLAŞTIRICI
-
-
[isim]
Uzlaşmayı sağlayan kimse, ara bulucu
-
[isim]
Uzlaşmayı sağlayan kimse, ara bulucu
- UZLAŞTIRMAK
-
-
[-i]
Uzlaşmalarını sağlamak
- "Onlar da iki tarafı uzlaştırmak için son defa arabuluculuğa koşuyorlardı." (Ali Naci Karacan)
-
[-i]
Uzlaşmalarını sağlamak
- UZLAŞILMAK
-
-
[nsz]
Uzlaşma işi yapılmak
-
[nsz]
Uzlaşma işi yapılmak
- UZLAŞTIRMA
-
-
[isim]
Uzlaştırmak işi
-
[isim]
Uzlaştırmak işi
- UZLAŞILMA
-
-
[isim]
Uzlaşılmak işi
-
[isim]
Uzlaşılmak işi
- UZLAŞMACI
-
-
[isim]
Uzlaşma sağlayan kimse
-
Uzlaşmacılıktan yana olan kimse
-
[isim]
Uzlaşma sağlayan kimse
- UZLAŞMALI
-
-
[sıfat]
Aralarında uzlaşma bulunan
-
[sıfat]
Aralarında uzlaşma bulunan
- UZLAŞMAZ
-
-
[sıfat]
Uzlaşmayan, uzlaşma yanlısı olmayan
- "Uzlaşmaz bir tutum."
-
[sıfat]
Uzlaşmayan, uzlaşma yanlısı olmayan
- UZLAŞMAK
-
-
[nsz]
Aralarındaki düşünce veya çıkar ayrılığını, karşılıklı ödünlerle kaldırarak uyuşmak, karşılıklı anlaşmak ve mutabık kalmak, antant kalmak
- "O vakit politika ile mücerret ilmi birbiriyle gayet kolay uzlaşır şeyler sanıyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Aralarındaki düşünce veya çıkar ayrılığını, karşılıklı ödünlerle kaldırarak uyuşmak, karşılıklı anlaşmak ve mutabık kalmak, antant kalmak
- UZLAŞICI
-
-
[isim]
Uzlaşma sağlayan kimse
-
[isim]
Uzlaşma sağlayan kimse
- UZLAŞMA
-
-
[isim]
Uzlaşmak durumu, uyuşma, uzlaşı, uzlaşım, mutabakat, konsensüs
- "Yoksa mutlu bir şansla bir uzlaşma olacak, bu da yumuşak bir tasfiyeye imkân bırakacak mıydı?" (Tarık Buğra)
-
[isim]
Uzlaşmak durumu, uyuşma, uzlaşı, uzlaşım, mutabakat, konsensüs
- UZLAŞIM
-
-
[isim]
Uzlaşma
-
[isim]
Uzlaşma
- UZLAŞI
-
-
[isim]
Uzlaşma
-
[isim]
Uzlaşma
- UZLUK
-
-
[isim]
Ustalık, işinin eri olma durumu, hazakat, ehliyet
-
[isim]
Ustalık, işinin eri olma durumu, hazakat, ehliyet
- UZLET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Toplum yaşayışından kaçıp tek başına yaşama
- "Ülfet belalı şey fakat uzlet sıkıntılı / Bilmem nasıl geçirmeliyim son beş on yılı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Toplum yaşayışından kaçıp tek başına yaşama