Başında uy olan 7 harfli 30 kelime var. Uy ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde uy olan kelimeler listesine ya da sonu uy ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında uy bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UYUTMAK
-
-
[-i]
Uyumasını sağlamak, uyur duruma getirmek
-
Acı, keder vb.ni hafifletmek
- "Yeisimi uyutmak için dimağımı tarih okumakla yoruyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
İlgi konusu olmaktan çıkarmak, unutturmak
-
Aldatmak, kandırmak
- "Bugün yarın diye uyuttun durdun beni." (Atilla İlhan)
-
[-i]
Uyumasını sağlamak, uyur duruma getirmek
- UYDULUK
-
-
[isim]
Uydu olma durumu, peyklik
-
[isim]
Uydu olma durumu, peyklik
- UYDUMCU
- ...
- UYUMSUZ
-
-
[sıfat]
Uyumu olmayan, ahenksiz
-
[sıfat]
Uyumu olmayan, ahenksiz
- UYRUKLU
-
-
[sıfat]
Bir devletin yönetimi altında olan
- "Türkiye Cumhuriyeti uyruklu kimseler."
-
[sıfat]
Bir devletin yönetimi altında olan
- UYSALCA
-
-
Uysal bir biçimde
-
Uysal bir biçimde
- UYLAŞMA
-
-
[isim]
Uylaşmak işi veya durumu
-
[isim]
Uylaşmak işi veya durumu
- UYDURMA
-
-
[isim]
Uydurmak işi
-
Gerçek olmayan, gerçekmiş gibi gösterilen haber, asparagas
-
[sıfat]
Gerçek dışı, uydurulmuş olan, yalan, sahte, asılsız, düzme, palavra
- "Atatürk'ün Osmanlıcayı Türkçeleştirmek hususundaki güzel arzusunu bugünkü 'uydurma dilcilik' gayretine alet etmişiz." (Burhan Felek)
-
[isim]
Uydurmak işi
- UYUTUCU
-
-
[sıfat]
Uyku veren, uyku getirici
-
[sıfat]
Uyku veren, uyku getirici
- UYGARCA
-
-
[zarf]
Uygara yakışır biçimde
- "Sanat eserinin yazarınca savunulmasına yetkin ve uygarca mı davranıyoruz acaba bugün?" (Selim İleri)
-
[zarf]
Uygara yakışır biçimde
- UYARMAK
-
-
[-i]
Bir kimseye bir davranışta bulunmamasını söylemek, ikaz etmek
- "Mustafa Kemal Paşa gittikten sonra gelen mebuslar beni uyarıyorlardı." (Falih Rıfkı Atay)
-
Görevini gereği gibi yapmayan kimseye nasıl davranması gerektiğini hatırlatmak, ihtarda bulunmak
-
Bir canlının herhangi bir organını dıştan bir etki ile görev yapmaya zorlamak
-
Öğütle yola getirmeye çalışmak
-
Uyandırmak
- "Demek oluyor ki iş dönüp dolaşıp büyük halk kitlelerini uyarmaya dayanıyor." (Haldun Taner)
-
[-i]
Bir kimseye bir davranışta bulunmamasını söylemek, ikaz etmek
- UYARTMA
- ...
- UYARSIZ
-
-
[sıfat]
Uygun davranışta bulunmayan, uyumlu görünmeyen (kimse)
-
[sıfat]
Uygun davranışta bulunmayan, uyumlu görünmeyen (kimse)
- UYDURUŞ
- ...
- UYKULUK
-
-
[isim]
Kasaplık hayvanların timüs ve pankreas bezlerine verilen ortak ad
-
Kundaktaki çocukların avucunda biriken kir
-
Karaciğer
-
Dalak
-
[isim]
Kasaplık hayvanların timüs ve pankreas bezlerine verilen ortak ad
- UYUZLUK
-
-
[isim]
Uyuz olma durumu
-
Beceriksizlik, pısırıklık
-
Parasızlık
-
[isim]
Uyuz olma durumu
- UYANMAK
-
-
[nsz]
Uyku durumundan çıkmak
-
Bitkiler canlanıp yeşermeye başlamak
- "Tomurcuklar patlamış, tabiat iyiden iyiye uyanmıştı." (Burhan Felek)
-
Belirmek, ortaya çıkmak, depreşmek
- "Leman Hanım'ın seni sevdiğini söyleyince sende de ona karşı bir meyil uyandığından eminim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Gerçekleri anlar, kavrar duruma gelmek
-
Bilgisizlikten kurtulmak
-
[nsz]
Uyku durumundan çıkmak
- UYAKSIZ
-
-
[sıfat]
Uyağı bulunmayan, kafiyesiz
-
[sıfat]
Uyağı bulunmayan, kafiyesiz
- UYKUSUZ
-
-
[sıfat]
Uyumamış veya uykusunu alamamış
- "Benim de mi düşüncelerim olacaktı / Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım?" (Orhan Veli Kanık)
-
[zarf]
Uyumadan, uykusunu almadan
- "Dün geceyi uykusuz geçirdiği odaya dönmek fikri onu âdeta ürkütüyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Uyumamış veya uykusunu alamamış
- UYARLIK
-
-
[isim]
Uygun olma durumu, uygunluk
- "Ben o aralık -üçü yirmi geçiyor- deyivermiştim. Bu uyarlığa önce kimse şaşmadı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Uygun olma durumu, uygunluk