Başında uy olan 6 harfli 30 kelime var. Uy ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde uy olan kelimeler listesine ya da sonu uy ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında uy bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UYUTUM
- ...
- UYMACA
-
-
[sıfat]
Uyuşma, uzlaşma
-
[sıfat]
Uyuşma, uzlaşma
- UYAKLI
-
-
[sıfat]
Uyağı bulunan, kafiyeli, mukaffa
-
[sıfat]
Uyağı bulunan, kafiyeli, mukaffa
- UYARIM
-
-
[isim]
Bir uyaran karşısında organizmanın gösterdiği tepki, tembih
-
Bir uyarma sebebiyle herhangi bir kasta, salgı bezinde olan açık veya gizli değişme
-
[isim]
Bir uyaran karşısında organizmanın gösterdiği tepki, tembih
- UYUNTU
-
-
[sıfat]
Uyuşuk, tembel, miskin
-
[sıfat]
Uyuşuk, tembel, miskin
- UYKUCU
-
-
[isim]
Uykuyu seven, çok uyuyan kimse
-
[isim]
Uykuyu seven, çok uyuyan kimse
- UYUMAK
-
-
[nsz]
Uyku durumunda olmak
-
İlaç etkisiyle ağrı duymayacak kadar derin uykuya dalmak
- "Hasta uyuyunca ameliyata alınacak."
-
İşlem görmemek, durgun kalmak, el sürülmemek
- "Bu eski gururu ta canevinde uyurmuş meğer." (Tarık Buğra)
-
Çevresindeki olayları fark etmemek, görmemek
- "Ben de sizler gibi adam olurdum, okurdum; okumak bilsem okurdum da uyumazdım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Uyku durumunda olmak
- UYUŞMA
-
-
[isim]
Uyuşmak (II) işi, mutabakat, antant
- "... hayvanlar, bitkiler, böcekler, çocuklar doğa ile uyuşma içindedirler." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Uyuşmak (II) işi, mutabakat, antant
- UYARCI
-
-
[isim]
Uygun davranışta bulunan, uyumlu görünen kimse
-
[isim]
Uygun davranışta bulunan, uyumlu görünen kimse
- UYULMA
-
-
[isim]
Uyulmak işi veya durumu
-
[isim]
Uyulmak işi veya durumu
- UYUŞUK
-
-
[sıfat]
Duymaz ve hareket edemez duruma gelmiş, uyuşmuş
- "Terli, sıcak, uyuşuk vücudu, yatağın çukuruna yapışmış, kımıldayamıyor bile." (Peyami Safa)
-
Gevşek, tembel, sünepe, uyuntu
-
[sıfat]
Duymaz ve hareket edemez duruma gelmiş, uyuşmuş
- UYANIŞ
-
-
[isim]
Uyanma durumu veya biçimi
- "Parasız adamın sabahleyin bir acı, zehirli uyanışı vardır, ölümden beterdir." (Refik Halit Karay)
-
Uyanma, intibah
-
Avrupa'da özellikle İtalya'da XV. yüzyılda başlayan genel sosyoloji ve felsefe öğretileri bütünü, Rönesans
-
Bilgisizlikten kurtulma durumu
- "Bazı uyanış ve toparlanış belirtileri meydana getirmişti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Uyanma durumu veya biçimi
- UYUMLU
-
-
[sıfat]
Uyumu olan, ahenkli, mevzun
- "Kadından anladığı, uyumlu arkadaşlık, çıtkırıldım olmamak, güzel, alımlı olmaktı." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Uyumu olan, ahenkli, mevzun
- UYARIŞ
-
-
[isim]
Uyarma işi veya biçimi
- "O susuyor, ben bunu Kâmuran'ın yüzüne bakmak için bir uyarış sayıyordum." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Uyarma işi veya biçimi
- UYLAMA
- ...
- UYANMA
-
-
[isim]
Uyanmak durumu, intibah
-
[isim]
Uyanmak durumu, intibah
- UYMACI
-
-
[isim]
Uymacılık yanlısı olan kimse, konformist
-
[isim]
Uymacılık yanlısı olan kimse, konformist
- UYUNMA
-
-
[isim]
Uyunmak durumu
-
[isim]
Uyunmak durumu
- UYANIK
-
-
[sıfat]
Uyumamış, bidar
- "Uyuyor mu uyanık mı kestiremiyor, uykuyla uyanıklığın sınırlarını bulamıyordu." (Atilla İlhan)
-
Uykudan uyanmış
-
Açıkgöz, kurnaz, cingöz
- "Ayrıca son derece zeki ve uyanık bir genç kız vardı." (Haldun Taner)
-
Yapacağı işi bilen, dikkatli ve tetikte olan, müteyakkız
-
Bilgisizlikten kurtulmuş, bilgili
- "Zeki ve uyanık kişilerle dostluk kadar iyi bir şey olamaz." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Uyumamış, bidar
- UYUŞUM
-
-
[isim]
Uyuşma durumu, uyuşurluk
- "Bir uyuşuma varmanın tadını çıkara çıkara güneşli kaldırımda yürüyordu." (Mustafa Necati Sepetçioğlu)
-
İki çekim arasında hareket, anlam, ışık, dekor, donatım, oyun bakımlarından aykırılık olmama durumu
-
[isim]
Uyuşma durumu, uyuşurluk