Sonunda usu olan 9 kelime var. USU ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde usu olan kelimeler listesine ya da başında usu olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
YAPRAKKURUSU
SAMANUĞRUSU, TAHTAKURUSU
ACEMBORUSU, ADAYAVRUSU
GÜLKURUSU
DOĞRUSU
DOLUSU
PUSU
S U U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SU, US
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YAPRAKKURUSU
-
-
[isim]
Kuru yaprak rengi
-
[sıfat]
Bu renkte olan
-
[isim]
Kuru yaprak rengi
- SAMANUĞRUSU
- ...
- TAHTAKURUSU
-
-
[isim]
Yarım kanatlılardan, uzunluğu 3-5 mm, vücudu oval ve yassı, kanatları körelmiş, oturulan, yatılan yerlerde üreyen, kan emerek beslenen, pis kokulu böcek, tahta biti (Cimex lectularius)
- "Tahtakurusu yüzünden çok defa kompartımanlarda uyunmazdı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Yarım kanatlılardan, uzunluğu 3-5 mm, vücudu oval ve yassı, kanatları körelmiş, oturulan, yatılan yerlerde üreyen, kan emerek beslenen, pis kokulu böcek, tahta biti (Cimex lectularius)
- ACEMBORUSU
-
-
[isim]
Canlı kırmızı renkli çiçek açan bir tür süs bitkisi (Bignonia radicams)
-
[isim]
Canlı kırmızı renkli çiçek açan bir tür süs bitkisi (Bignonia radicams)
- ADAYAVRUSU
-
-
[isim]
İki veya üç çifte kürekli küçük balıkçı teknesi
-
[isim]
İki veya üç çifte kürekli küçük balıkçı teknesi
- GÜLKURUSU
-
-
[isim]
Pembe renkli gülün kurutulduğunda dönüştüğü hafif morumsu renk
-
[sıfat]
Bu renkte olan
- "Bir gülkurusu çocuk çarşafı içinde titriyor gibi görünen nazik, küçük güzel şeyi..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Pembe renkli gülün kurutulduğunda dönüştüğü hafif morumsu renk
- DOĞRUSU
-
-
[zarf]
Gerçeği söylemek gerekirse, gerçek şu ki
- "Doğrusu ilk Türkçeleşme denemeleri de zevksizdirler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[zarf]
Gerçeği söylemek gerekirse, gerçek şu ki
- DOLUSU
-
-
[sıfat]
Dolduracak kadar
- "Yemeğe iki kepçe dolusu yağ konuldu."
-
[sıfat]
Dolduracak kadar
- PUSU
-
-
[isim]
Birine saldırmak için saklanarak beklenilen yer
- "Bir gece, pusuya düşürmek, arkasından vurmak tasarlanmıştı." (Halide Edip Adıvar)
- "Sakarya galibiyeti, o güne kadar pek farkına varılmayan korkunç bir düğümün çözülmesine, sinmiş, pusuya yatmış kuvvetlerin meydana çıkmasına yol açmıştı." (Tarık Buğra)
-
Birine saldırmak için hazırlanma durumu
- "Pencerenin kenarında pusuda bekleyen Sipsi, sinsice pencereye yaklaşır." (Haldun Taner)
-
[isim]
Birine saldırmak için saklanarak beklenilen yer