Sonunda ur olan 6 harfli 50 kelime var. UR ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ur olan kelimeler listesine ya da başında ur olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MEŞKUR
- ...
- PARKUR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Binicilik, bisiklet, atletizm, yürüyüş vb. sporların yapıldığı özel yol
-
Gezi ve yürüyüş yapılan özel yol
-
[isim]
Binicilik, bisiklet, atletizm, yürüyüş vb. sporların yapıldığı özel yol
- KONKUR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yarış, yarışma
-
[isim]
Yarış, yarışma
- YAĞMUR
-
-
[isim]
Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı, yağar, yağış, baran, bereket, rahmet
- "Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu." (Memduh Şevket Esendal)
- "Ben önde, Nezir arkada, çamurlu yoldan, yağmur yiye yiye elimdeki pilli fenerin ışığında yürüyoruz." (Refik Halit Karay)
-
Çok ve sık düşen, gelen şey
-
Çokluk, bolluk
- "Para yağmuru. Övgü yağmuru."
-
[isim]
Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı, yağar, yağış, baran, bereket, rahmet
- BULGUR
-
-
[isim]
Kaynatılıp kurutulduktan ve kabuğu çıkarıldıktan sonra kırılan buğday
-
Sert ve ufak taneler durumunda yağan kar, ebebulguru
-
[isim]
Kaynatılıp kurutulduktan ve kabuğu çıkarıldıktan sonra kırılan buğday
- SUNGUR
-
-
[isim]
Doğana benzeyen, yırtıcı, avcı kuş
-
[isim]
Doğana benzeyen, yırtıcı, avcı kuş
- PANJUR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Güneşi ve rüzgârı önlemeye, ışığı azaltmaya yarayan, açılır kapanır dar ve yatay tahtadan, plastikten veya metal gereçlerden yapılmış, pencereye takılan kapatma düzeneği
- "Açsam sonra tek panjuru / Yıllar yılı kapalı." (Behçet Necatigil)
-
[isim]
Güneşi ve rüzgârı önlemeye, ışığı azaltmaya yarayan, açılır kapanır dar ve yatay tahtadan, plastikten veya metal gereçlerden yapılmış, pencereye takılan kapatma düzeneği
- SANTUR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kanuna benzeyen, tokmaklarla çalınan bir tür telli çalgı
-
[isim]
Kanuna benzeyen, tokmaklarla çalınan bir tür telli çalgı
- ETOBUR
-
-
[sıfat]
Dişleri et yiyecek biçimde olan, omurgalı, memeli (hayvan), etçil, karnivor
-
[sıfat]
Dişleri et yiyecek biçimde olan, omurgalı, memeli (hayvan), etçil, karnivor
- ABAJUR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Işığı bir yere toplamak, doğrudan doğruya gözlere vurmasını önlemek için kullanılan, kâğıt, kumaş, maden veya renkli camdan yapılmış lamba siperi
-
Genellikle üzeri siperli masa lambası veya ayaklı lamba
- "... baş ucundaki abajuru açık bırakmıştı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Işığı bir yere toplamak, doğrudan doğruya gözlere vurmasını önlemek için kullanılan, kâğıt, kumaş, maden veya renkli camdan yapılmış lamba siperi
- DESTUR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İzin, müsaade
-
[ünlem]
(destu:r) "Yol verin, savulun, izin verin" anlamlarında kullanılan bir söz
-
[ünlem]
Karanlık, ıssız yerlere pis veya atık su dökerken cin çarpmasın diye yüksek sesle söylenen bir söz
-
[isim]
İzin, müsaade
- KANCUR
-
-
[isim]
İzmarit balığının küçüğü
-
[isim]
İzmarit balığının küçüğü
- ANAMUR
- ...
- MAHMUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sarhoşluğun sebep olduğu sersemlik içinde olan
-
Uykudan sonra üzerinde sersemlik, ağırlık bulunan
-
Süzgün, dalgın bakışlı (göz)
-
[sıfat]
Sarhoşluğun sebep olduğu sersemlik içinde olan
- KALBUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tahıl ve başka iri taneli maddeleri elemek için kullanılan büyük delikli veya seyrek telli elek
-
[isim]
Tahıl ve başka iri taneli maddeleri elemek için kullanılan büyük delikli veya seyrek telli elek
- KAMBUR
-
-
[isim]
Bel veya göğüs kemiğinin eğrilmesi, raşitizm sonucu sırtta ve göğüste oluşan tümsek, kambur zambur
- "Mavi gözlü, köse, kamburu çıkmış bir ihtiyardı." (Ömer Seyfettin)
-
Bazı hayvanların sırtındaki çıkıntı
- "Gümüş saplı bastonuna dayanarak yürüyen kamburu çıkmış kadit bir âyan azası misali, ağır ağır bizim tarafa geçti." (Haldun Taner)
-
Yapı veya eşyada dışarıya doğru eğrilme
-
[sıfat]
Vücudunda bu tümsek bulunan (kimse)
-
Sıkıntı, dert
-
[isim]
Bel veya göğüs kemiğinin eğrilmesi, raşitizm sonucu sırtta ve göğüste oluşan tümsek, kambur zambur
- MEZMUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Makamla okunan Zebur suresi
-
[isim]
Makamla okunan Zebur suresi
- MAĞDUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Haksızlığa uğramış (kimse), kıygın
- "Efendiler, asırlardır şarkta mağdur ve mazlum olan milletimiz..." (Atatürk)
-
[sıfat]
Haksızlığa uğramış (kimse), kıygın
- KONTUR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Resimde nesneyi belirgin gösteren çevre çizgisi
- "Bu ışık onların olanca konturlarını, ayrıntılarını ortaya çıkarır." (Haldun Taner)
-
[isim]
Resimde nesneyi belirgin gösteren çevre çizgisi
- MENFUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Nefret edilen, iğrenç, tiksindirici
-
[sıfat]
Nefret edilen, iğrenç, tiksindirici