Sonunda ur olan 6 harfli 50 kelime var. UR ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ur olan kelimeler listesine ya da başında ur olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ETOBUR

  1. [sıfat] Dişleri et yiyecek biçimde olan, omurgalı, memeli (hayvan), etçil, karnivor

LANGUR

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Maymunlardan, Hindistan'da yaşayan, kül rengi veya kırmızıya çalan sarı tüylü, büyük bir maymun (Presbytis entellus)

MASTUR

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [sıfat] Mastor

MEŞHUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Ünlü, tanınmış, herkesçe bilinen, angın (kimse)
    • "Yeni Park gazinosunda kasabanın meşhur kara dut şerbetiyle beraber bir parça da içki içilir." (Reşat Nuri Güntekin)

BONJUR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [ünlem] Günaydın
  2. [isim] Uzun siyah ceketle, çizgili pantolondan oluşan erkek giysisi
    • "Milas'ın en iyi terzisine yaptırdığım bonjurumu giyerek memurlar arasına katılıyor, yaşlı başlı insanlardan ... akran muamelesi görüyorum." (Reşat Nuri Güntekin)

ANAMUR
...
SANTUR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kanuna benzeyen, tokmaklarla çalınan bir tür telli çalgı

DİSKUR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Söylev, nutuk
    • "Adayın etnoloji kürsüsüne layık olmadığına dair bir diskur geçer." (Haldun Taner)

BİLLUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bazı cisimlerin aldıkları geometrik biçim
    • "Su buharı billur durumunda donunca kar olur."
  2. Kesme cam, kristal
    • "Dört tarafı kesme billur kapaklı bir eski saat." (Refik Halit Karay)
  3. [sıfat] Bu maddeden yapılmış
    • "Su sesi ve kanat şakırtısından / Billur bir avize Bursa'da zaman." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
  4. Koç yumurtası
  5. [sıfat] Duru, temiz ve akıcı
    • "Onu görmek, billur sesini dinlemek, elinden bir şey içmek." (Atilla İlhan)

MAHZUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sakınca
    • "Ne gibi mahzurlar doğurabileceğini görmemezlikten gelmek mümkün değildi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Engel

ABAJUR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Işığı bir yere toplamak, doğrudan doğruya gözlere vurmasını önlemek için kullanılan, kâğıt, kumaş, maden veya renkli camdan yapılmış lamba siperi
  2. Genellikle üzeri siperli masa lambası veya ayaklı lamba
    • "... baş ucundaki abajuru açık bırakmıştı." (Haldun Taner)

OTOBUR

  1. [sıfat] Otçul

KONTUR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Resimde nesneyi belirgin gösteren çevre çizgisi
    • "Bu ışık onların olanca konturlarını, ayrıntılarını ortaya çıkarır." (Haldun Taner)

BURDUR
...
SUNGUR

  1. [isim] Doğana benzeyen, yırtıcı, avcı kuş

MEZMUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Makamla okunan Zebur suresi

MECBUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Herhangi bir konuda yükümlü, bir şeyi yapmak zorunda olan
    • "Biz toprağımızdan düşmanı atmaya mecburuz." (Ruşen Eşref Ünaydın)
    • "Ertesi gün beni daireden istifaya mecbur ettiler." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Memleketin büyük menfaati, beni bu yolda harekete mecbur tutuyordu." (Atatürk)
  2. Bağlı, düşkün, tutkun

YAĞMUR

  1. [isim] Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı, yağar, yağış, baran, bereket, rahmet
    • "Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Ben önde, Nezir arkada, çamurlu yoldan, yağmur yiye yiye elimdeki pilli fenerin ışığında yürüyoruz." (Refik Halit Karay)
  2. Çok ve sık düşen, gelen şey
  3. Çokluk, bolluk
    • "Para yağmuru. Övgü yağmuru."

MAĞDUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Haksızlığa uğramış (kimse), kıygın
    • "Efendiler, asırlardır şarkta mağdur ve mazlum olan milletimiz..." (Atatürk)

MEŞKUR
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü