Sonunda uk olan 5 harfli 60 kelime var. UK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde uk olan kelimeler listesine ya da başında uk olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MAŞUK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Sevilen, âşık olunan (erkek)
    • "Biz sevdik, âşık olduk, sevildik, maşuk olduk." (Yunus Emre)

UZLUK

  1. [isim] Ustalık, işinin eri olma durumu, hazakat, ehliyet

UYLUK

  1. [isim] Kalçadan dize kadar olan bacak bölümü
    • "Kalçalarının ve uyluklarının her basamakta aldığı şekil, kalbinde dayanılmaz heyecanlar alevlendiriyordu." (Ömer Seyfettin)

GOCUK

Kelime Kökeni : Bulgarca

  1. [isim] Tek parça hayvan postundan yapılan ceket
    • "Atını bir direğe bağlar, gocuğunu kafasına çeker, uyurdu." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. İçi kürk, pelüş vb.nden yapılan kalın ceket

BOCUK

Kelime Kökeni : Rusça

  1. [isim] Ortodokslarca kutlanan İsa'nın doğum yortusu

TULUK

  1. [isim] Tulum
    • "Kar tuluğundan çıkarılıp sıcak yapağıya sarıldığı zaman Adil Gazi biraz konuşabiliyordu." (Nezihe Araz)

SUYUK

  1. [isim] Organizmanın kan, lenf vb. sıvı bölümü

SÜLUK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yola girme, bir yol tutma
  2. Bir tarikata girme
    • "Süluk ehli."

HALUK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Temiz huylu, iyi ahlaklı
    • "Ahmet Naci, ağırbaşlı, çalışkan ve haluk bir gençti." (Reşat Nuri Güntekin)

MUCUK

  1. [isim] Bir çeşit küçük sinek

SUCUK

  1. [isim] Şişirilip kurutulmuş bağırsak içine baharlı et kıyması doldurularak yapılan bir tür yiyecek
  2. Ceviz, badem içi vb. şeyler, bir ipliğe dizildikten sonra nişasta ile koyulaştırılmış kaynar üzüm şırasına batırılarak yapılan tatlı yiyecek

POTUK

  1. [sıfat] Kırmalı ve geniş

ÇUBUK

  1. [isim] Körpe dal
    • "Asma çubukları taze de duman yapıyor, duman kaçtı gözüme." (Cahit Uçuk)
  2. Değnek biçiminde ince, uzun ve sert olan şey
    • "Sıcak bir demir çubuktan niçin elini çekiyorsun?" (Hüseyin Cahit Yalçın)
  3. Tütün içmek için kullanılan uzun ağızlık
    • "Sabahtan başlar, akşama kadar çubuk içer." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Kumaşta düz çizgi
  5. Ana direkler üzerine sürülen ikinci ve üçüncü direk parçası

NUTUK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Söz, konuşma
    • "Onun nutkundan sonra bu meselenin artık münakaşa edilmemesi, bitmesi lazımdı." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Kıyıda dalgalara nutuk çekip kekemeliğini düzeltmeye çalışıyor." (Haldun Taner)
    • "Kapıdan içeri bir adım attıktan sonra durdu, nutuk verir gibi elini sallayarak..." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Fakat işte onu karşısında görünce nutku tutulmuş." (Haldun Taner)
  2. Söylev
    • "Atatürk'ün onuncu yıl nutku."

KAVUK

  1. [isim] Pamuktan yapılmış, üzerine sarık sarılan erkek başlığı
    • "Vezir kavuğu."
    • "Boş bulundun, oğlum, hiç olmazsa bir iki saat kavuk sallayacaksın." (Memduh Şevket Esendal)
  2. İçi boş şey
  3. İdrar torbası

DULUK

  1. [isim] Yüz
  2. Şakak
  3. Yüzün şakakla çene arasındaki yanı
  4. Şakak üzerinde saç ile sakalın birleşimi olan kısım, favori

YAMUK

  1. [sıfat] Bir yana doğru eğik olan
  2. [isim] Yalnız iki kenarı paralel olan dörtgen
  3. [isim] Birine karşı yanlış davranma

BURUK

  1. [sıfat] Burulmuş olan
  2. Tadı kekre olan (meyve)
    • "Vişne şerbetinin bu buruk tadı gerçek midir?" (Atilla İlhan)
  3. [isim] Uygun olmayan şartlar sonucu dönerek büyüyen ağacın kerestesi
  4. Alınarak küskünlük gösteren, gücenmiş (kimse)
    • "Rahmi'ye karşı o da ötekiler gibi buruktu." (Tarık Buğra)

BUÇUK

  1. [sıfat] ... ve yarım
    • "Üç buçuk senedir ben bu sallantıya şahit oldum." (Peyami Safa)

VURUK

  1. [sıfat] Çarpık, çarpılmış

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü