Başında ucu olan 19 kelime var. Ucu ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ucu olan kelimeler listesine ya da sonu ucu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ucu bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler

14 Harfli Kelimeler

UCUZLATABİLMEK

13 Harfli Kelimeler

UCUZLATABİLME

12 Harfli Kelimeler

UCUZLATILMAK

11 Harfli Kelimeler

UCUZLATILMA

10 Harfli Kelimeler

UCUZLATMAK

9 Harfli Kelimeler

UCUZCULUK, UCUZLAMAK, UCUZLATIŞ, UCUZLATMA, UCUZLAYIŞ

8 Harfli Kelimeler

UCUBELİK, UCUZLAMA

7 Harfli Kelimeler

UCUZLUK, UCUZUNA

6 Harfli Kelimeler

UCUBİK, UCUZCA, UCUZCU

5 Harfli Kelimeler

UCUBE

4 Harfli Kelimeler

UCUZ


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

UCUZLATABİLMEK
...
UCUZLATABİLME
...
UCUZLATILMAK

  1. [nsz] Ucuzlatma işi yapılmak

UCUZLATILMA

  1. [isim] Ucuzlatılmak işi

UCUZLATMAK

  1. [-i] Fiyatını indirmek
  2. Kolaylıkla elde edilir duruma getirmek

UCUZCULUK

  1. [isim] Ucuzcu olma durumu

UCUZLATMA

  1. [isim] Ucuzlatmak işi

UCUZLAYIŞ
...
UCUZLATIŞ
...
UCUZLAMAK

  1. [nsz] Fiyatı inmek
  2. Kolaylıkla elde edilir ve duyulur olmak

UCUBELİK
...
UCUZLAMA

  1. [isim] Ucuzlamak durumu

UCUZLUK

  1. [isim] Ucuz olma durumu
    • "Dünya kadar parası olan bir adamın bu bolluktan ve ucuzluktan istifade etmemesi enayilik olmaz mıydı?" (Ercüment Ekrem Talu)
  2. Yasal bir işlemle her şeyin asıl fiyatından ucuza satıldığı dönem

UCUZUNA

  1. [zarf] Ucuz olarak, ucuzca
    • "Oysa çocuklar atılan gazeteleri okumak için değil, hemen götürüp kahvede ucuzuna satmak için istiyorlardı." (Haldun Taner)

UCUZCU

  1. [sıfat] Malını ucuz satan
  2. Her şeyin ucuzunu arayan

UCUBİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Çok acayip, garip, uçuk kaçık

UCUZCA

  1. [zarf] Ucuz olarak, ucuz bir biçimde

UCUBE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çok acayip, şaşılacak kadar çirkin olan şey
    • "Bakımsızlıktan, pislikten yaralı bereli, karınları şiş, yüzleri sarı, sıska iki ucube hâlinde süründükten sonra ölmüşler." (Halide Edip Adıvar)

UCUZ

  1. [sıfat] Fiyatı yüksek olmayan, pahası az, düşük fiyatlı, pahalı karşıtı
    • "Geceleri tiyatroların önünde saatlerce bekleyerek ucuz yerlere yerleşirdik." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Bizim tekrar tekrar dinlemeyi sevdiğimiz bu fıkrayı anlatırken o hâlâ bu işten ucuz kurtulmuş olmasının heyecanını duyardı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
    • "Tezgâhtarlık, figüranlık derken kendini satmasını bilememiş, ucuza gitmişti." (Necati Cumalı)
    • "Hem arabayı ucuza kapattım hem sağlama bağladım." (Aka Gündüz)
  2. Az emekle elde edilen
    • "Biletçi teşekkür etmekten, ben de bu kadar ucuz teşekkür toplamaktan kurtulduk." (Burhan Felek)
  3. Adi, bozuk
    • "Bu gerçeği dile getirenleri felaket habercisi diye nitelemek ancak ve sadece ucuz politikacı ağzına yakışır." (Aydın Boysan)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü