Sonunda u olan 6 harfli 142 kelime var. U harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde u harfi olan kelimeler listesine ya da başında u harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DUYURU

  1. [isim] Herhangi bir olguyu, bir işi, bir durumu duyurmak için yayımlanan yazılı veya sözlü haber, ilan, anons

KURUCU

  1. Bir kurumun, bir işin kurulmasını sağlayan, müessis
  2. [isim] Bir kuruluşu oluşturan kimse
    • "Gazetenin kurucusu."
  3. [isim] Cümleyi oluşturan ögelerin her biri

KAFURU
...
OLUMLU

  1. [sıfat] Gözetilen amaca veya beklenilene uygun, yararlı, müspet, pozitif
    • "Spor sayfalarını okuyarak toplumumuzdaki olumlu gelişmeleri de izleyebilirsiniz." (Necati Cumalı)
  2. Yapıcı
    • "Olumlu tip, olumlu sanat diye bir şeyler tutturmuşlardı." (Necati Cumalı)
  3. Onaylayan, kabul eden, lehte olan
    • "Olumlu bir cevap."
  4. Olgulara, deneylere dayalı olarak bazı nitelikleri belli olan, müspet, pozitif
  5. Davranışları beğenilen, yapıcı düşünceleri olan, yararlı

ACYOCU

  1. [isim] Borsa veya piyasada tahvil için çeşitli hileler uygulayan, dolaplar çeviren kimse

ONURLU

  1. [sıfat] Onuru olan veya onurunu üstün tutan, şerefli, gururlu
    • "Hint kızları onun için şaşılacak derecede mahcup, çekingen ve onurludur." (Haldun Taner)

BUĞULU

  1. [sıfat] Üzerinde buğu bulunan, buğulanmış
    • "Güneş sanki buğulu bir tülbendin arkasına saklanmış, alev alev." (Atilla İlhan)
  2. Yaşlı, nemli
  3. Süzgün, dalgın bakışlı olan (göz)
    • "Buğulu gözlerinde o eski yakamozlar parladı." (Halide Edip Adıvar)

AZOTLU

  1. [sıfat] İçinde azot bulunan
    • "Azotlu gübre."

YORUCU

  1. [sıfat] Yorgunluğa yol açan
    • "Yalnızken kendini dinleyiş kadar yorucu ne vardır?" (Refik Halit Karay)

BOĞUCU

  1. [sıfat] Boğma özelliği olan
    • "Boğucu gaz."
  2. Solunumu güçleştiren
    • "Göğsünde boğucu bir tıkanıklık vardı." (Peyami Safa)
  3. Çok sıcak, sıkıntı veren
    • "Eski evinin boğucu, dertli havasından kurtulmak için komisyoncu kendini hemen sokağa attı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

KORUCU

  1. [isim] Orman veya kır bekçisi
  2. Kırsal bölgede güvenlik güçlerine yardımcı olan sivil görevli

SOKUCU

  1. [isim] Sokan, sokma işini yapan kimse

SAVUNU

  1. [isim] Savunma
    • "Olaylar zinciri bu savunuyu haklı çıkaracak nitelikte değildir." (Salâh Birsel)

KURTLU

  1. [sıfat] İçinde kurt bulunan, kurtlanmış
    • "Bunlar düşmüş, buruşmuş, iyi değil, kurtludurlar." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Yerinde rahat duramayan, sürekli kıpırdanan (kimse)

TUTULU

  1. [sıfat] Tutulmuş
    • "Bizim takımda bütün yerler evvelden tutulu idi." (Haldun Taner)
  2. Tutu olarak alınmış, ipotekli

DOĞUCU
...
UYUNTU

  1. [sıfat] Uyuşuk, tembel, miskin

UYUZLU

  1. [sıfat] Uyuz hastalığı olan (kimse), uyuz
    • "Uyuzlunun bilekleri cılk yara içindeydi." (Sait Faik Abasıyanık)

KONUŞU

  1. [isim] Bilimsel bir sorunu incelemek veya siyasi, ekonomik, diplomatik sorunları tartışmak için yapılan akademik toplantı, kolokyum

AJURLU

  1. [sıfat] Her yanı ajur biçiminde işlenmiş bulunan, gözenekli
    • "Ajurlu çorap."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü