Sonunda u olan 5 harfli 127 kelime var. U harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde u harfi olan kelimeler listesine ya da başında u harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YOKÇU

  1. [isim] Nihilist

TUZLU

  1. [sıfat] Tuzu olan
    • "Dudaklarımda Boğaz havasının tuzlu lezzetiyle uyandım." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Bu eğlenti bize biraz tuzluya mal oldu." (Ercüment Ekrem Talu)
    • "... kendisine tuzluya patlamıştı." (Halikarnas Balıkçısı)
  2. Yapılışında tuz bulunan, tuzu çok olan
    • "Bu yemek tuzlu olmuş."
  3. Çok pahalı

YURDU

  1. [isim] İğnenin deliği

MUŞTU

  1. [isim] Sevindiren haber, sava, müjde, erim, beşaret

RUJLU

  1. [sıfat] Ruj sürülmüş

COŞKU

  1. [isim] Genellikle büyük bir istekle ortaya çıkan geçici hayranlık veya heyecan durumu
    • "Coşku ile giriştiği işten, uykuda pişman olabilirdi." (Haldun Taner)
  2. Sevinç gösterileriyle beliren güçlü heyecan
    • "Gençlerin coşkusu coşkuda kalıyor, yaratıcı bir tutarlığa bir türlü dönüşemiyordu." (Çetin Altan)
  3. Salgı bezleri ve dinamik etkinliklerle kendine özgü ilişkileri bulunan iç veya dış uyaranların kamçıladığı güçlü duygu durumu
  4. Bir düşünceyle, bir duyguyla dolarak yücelme, ruhun kendini aşıp yücelmesi, heyecan

BURGU

  1. [isim] Delik açmaya yarayan delgiye takılı sarma, yivli, keskin, çelik alet
    • "Yeşil gözlerini iki burgu gibi gözlerime batırdı." (Halide Edip Adıvar)
  2. Tıpa çekmeye yarayan, ucu sivri ve helis biçiminde demir alet, tirbuşon
  3. Yerin orta ve derin katmanlarına inebilmeyi sağlayan delici alet
  4. Telli sazlarda, telleri germeye yarayan mandal

GÜRSU
...
BUZLU

  1. [sıfat] Buz tutmuş, buz bağlamış olan
    • "Buzlu dere."
  2. Buz içinde tutularak, içine buz katılarak soğutulmuş
    • "Serin bir yerde oturuyor, buzlu şurubunu, buzlu içkisini içiyor." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Buğulanmış gibi olan, saydam olmayan
    • "Kalem odasından buzlu bir camekânla ayrılmış..." (Reşat Nuri Güntekin)

SUTLU
...
KONDU

  1. [isim] Gecekondu
    • "Bir kondum vardı, onu sattım ve yarışmaya katılmak için buraya geldim." (Muammer İzgü)

DOĞRU

  1. [sıfat] Bir ucundan öbür ucuna kadar yönü değişmeyen, eğri ve çarpık karşıtı
    • "Onun yaptıklarını doğru buluyor musunuz?"
    • "Çocuğun dediği doğru çıktı. Ana kız otelden gittiler." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Doğru doğru dosdoğru, bu işi yapan odur."
  2. Gerçek, yalan olmayan
    • "Doğru haber."
  3. Akla, mantığa, gerçeğe veya kurala uygun
    • "Bunları sana şimdiden söylemek daha doğrudur." (Aka Gündüz)
  4. [isim] Gerçek, hakikat
    • "Söyleyin doğrusunu, siz insanoğlunun ahlaklı olabileceğine inanmıyorsunuz." (Nurullah ataç)
  5. [isim] İki nokta arasındaki en kısa çizgi
    • "İki noktadan yalnız bir doğru geçebilir."
  6. [zarf] Yanlışsız, eksiksiz bir biçimde
    • "Çocuk doğru okudu."
  7. [zarf] Hiçbir yöne sapmadan, dosdoğru, doğruca
  8. [zarf] Yakın, yakınlarında
    • "Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." (Falih Rıfkı Atay)
  9. [edat] Karşı yönünce
    • "Yüzü sapsarı bir kadın iskeleye doğru yürüdü." (Sait Faik Abasıyanık)
  10. Yasa, yöntem ve ahlaka bağlı, dürüst, namuslu

HUYLU

  1. [sıfat] Herhangi bir huyu olan
    • "Oğlum benden daha iyi huylu, daha ciddi olsun." (Refik Halit Karay)
  2. İşkilli, kuşkulu
  3. Ürkek, sinirli (binek hayvanı)
    • "Bu at huyludur."

TOPLU

  1. [sıfat] Topu olan
    • "Toplu tabanca."
  2. Hepsi bir arada bulunan, toplanmış
    • "Yol, toplu yaşamanın doğurduğu bir gereksinmeyi karşılamak için yapılır." (Necati Cumalı)
  3. Birlikte yapılan, kombine
  4. Düzenlenmiş, dağınık olmayan
    • "Toplu bir oda."
  5. Topunu, tamamını, bütününü içine alan
    • "Toplu bir bakış."
  6. Vücutça dolgun

ÇORLU

  1. [sıfat] Hastalıklı, dertli

DUYGU

  1. [isim] Duyularla algılama, his
    • "Bitkilerde duygu var mı?"
    • "Bu çeşit mülahazalar bizde ancak bir isyan duygusu uyandırabilirdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Belirli nesne, olay veya bireylerin insanın iç dünyasında uyandırdığı izlenim
    • "Bu laflarda gerçek payı ne kadar çoksa duygu payı da ondan az değildir." (Burhan Felek)
  3. Önsezi
    • "Yolunuzu değiştirmeniz lazım geldiğini de sezecek kadar bir duygum vardır." (Aka Gündüz)
  4. Nesneleri veya olayları ahlaki ve estetik yönden değerlendirme yeteneği
  5. Kendine özgü bir ruhsal hareket ve hareketlilik
    • "Bütün bu hatıraların yerini bir tek duygu, fena bir duygu, fenayım, fena oluyorum, çok fenayım duygusu kapladı." (Peyami Safa)

KUŞKU

  1. [isim] Bir olguyla ilgili gerçeğin ne olduğunu kestirememekten doğan kararsızlık, kuruntu, işkil, şüphe, acaba
    • "Bütün bunlar hatırlanınca onun zaten bilinen ve kabul edilen samimiyeti kuşku konusu yapılmazdı." (Tarık Buğra)
    • "Fakat bu mektubun yazısı önceki gün gelen zarf üzerindeki yazıya çok benzediği için genç adamın yüreğinde bir kuşku uyanıyor..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Tek kuşkum kalmamış evrende, hangi konu açılsa tek sözle ağzını tıkarım bütün bilgilerin." (Turan Oflazoğlu)
  2. Başkalarının iyi niyet ve amaçlarını kötüye yorarak işkillenme duygusu

POZLU
...
DOYGU

  1. [isim] Yaşamayı sağlayacak besin, rızık

ZORLU

  1. [sıfat] Güçlü, kuvvetli, şiddetli
    • "Zorlu bir yağmur."
  2. Tuttuğunu koparan, baskı yapabilecek ölçüde güçlü (kimse)
    • "Ne zorlu bir amir olduğunu daha ilk gününden belli etti." (Haldun Taner)
  3. Zor, güç yapılan
    • "Millî Mücadelenin bazı zorlu safhalarında onun âdeta, işlere seyirci kalır gibi bir kayıtsız, ilgisiz duruşu olurdu ki..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  4. Zorbalık yapan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü