Başında u olan 8 harfli 103 kelime var. U harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde u harfi olan kelimeler listesine ya da sonu u harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında u bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ULUBORLU
- ...
- UZLAŞMAK
-
-
[nsz]
Aralarındaki düşünce veya çıkar ayrılığını, karşılıklı ödünlerle kaldırarak uyuşmak, karşılıklı anlaşmak ve mutabık kalmak, antant kalmak
- "O vakit politika ile mücerret ilmi birbiriyle gayet kolay uzlaşır şeyler sanıyordum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[nsz]
Aralarındaki düşünce veya çıkar ayrılığını, karşılıklı ödünlerle kaldırarak uyuşmak, karşılıklı anlaşmak ve mutabık kalmak, antant kalmak
- UNLANMAK
-
-
[nsz]
Una bulanmak
-
Una bulaştırılmak
-
[nsz]
Una bulanmak
- ULUHİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tanrılık sıfatı, Allahlık vasfı
- "Gerçek Tanrı'nın yolunu bulamayanlar tabiatıyla birtakım düzme uluhiyetlere doğru saparlar." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Tanrılık sıfatı, Allahlık vasfı
- UYGULAMA
-
-
[isim]
Uygulamak işi, tatbikat, tatbik, pratik
-
Kuramsal bir bilgiyi, ilkeyi, düşünceyi herhangi bir alanda hayata tatbik etme, tatbik
- "Bir çeşit uygulama oluyordu yazdıkları." (Necati Cumalı)
-
Yürütüm
-
[isim]
Uygulamak işi, tatbikat, tatbik, pratik
- UGANDALI
- ...
- UĞRULAMA
-
-
[isim]
Uğrulamak işi veya durumu
-
[isim]
Uğrulamak işi veya durumu
- UYDURMAK
-
-
[-i]
Uymasını sağlamak
- "Gözlerini kilidi sökülmüş ve büyümüş anahtar deliğine uydurdu." (Peyami Safa)
-
[-i]
Hayal gücünden yararlanarak gerçek dışı bir şey söylemek, yakıştırmak
- "Terzinin kendi sözünü yanlış anlamış olduğu hikâyesini uydurmuş olmalıydı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[-i]
Elde etmek, sağlamak, bulmak
-
[-i]
Cinsel birleşmede bulunmak, becermek
-
[-i]
Uymasını sağlamak
- UYSALLIK
-
-
[isim]
Uysal olma durumu
- "İki derin ve çocuk gibi siyah gözleri, kalın tüylü kaşları altından uysallıkla bakıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Uysalca davranış
- "Hemen göze çarpan bir kırıtkanlık ve uysallık vardı." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Uysal olma durumu
- USANILMA
-
-
[isim]
Usanılmak durumu
-
[isim]
Usanılmak durumu
- UYRUKLUK
-
-
[isim]
Bir kimsenin bir devlete uyruk olma durumu, tabiiyet
- "Bu adamın uyrukluğu anlaşılamadı."
-
[isim]
Bir kimsenin bir devlete uyruk olma durumu, tabiiyet
- UĞRATMAK
-
-
[-i]
Uğrama işini yaptırmak, uğramasına sebep olmak
- "Öteki tabancayla, o da mağdurun belinden aşağısını felce uğrattı." (Burhan Felek)
-
[-den]
Savmak, çıkmak, dışarı atmak, kovmak
-
[-i]
Uğrama işini yaptırmak, uğramasına sebep olmak
- UÇARILIK
-
-
[isim]
Uçarı olma durumu veya uçarı davranış, sefahat
- "Böyle bir uçarılıkta bulundukça hemen ardından acı bir pişmanlık duyar." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Uçarı olma durumu veya uçarı davranış, sefahat
- UÇUKLAMA
-
-
[isim]
Uçuklamak işi
-
[isim]
Uçuklamak işi
- UFALANIŞ
- ...
- USTURLAP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gök cisimlerinin yükseltisini ölçmekte kullanılan araç
-
[isim]
Gök cisimlerinin yükseltisini ölçmekte kullanılan araç
- UYRUKSUZ
-
-
[sıfat]
Herhangi bir devletin uyruğunda olmayan
-
[sıfat]
Herhangi bir devletin uyruğunda olmayan
- UYGUNSUZ
-
-
[sıfat]
Uymayan, yakışık almayan, yaraşmayan, münasebetsiz
- "Uygunsuz dediğim vakalardan biri bir salon oyunu yüzünden çıkmıştır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kötü davranışlarda bulunan, çirkin hareketleri olan
- "Birtakım uygunsuz, meymenetsiz heriflerle geziyormuş." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Uymayan, yakışık almayan, yaraşmayan, münasebetsiz
- UĞURLAMA
-
-
[isim]
Uğurlamak işi
- "Bu suçlar arasında en büyüklerinden biri de uğurlama, karşılama törenlerinin kaldırılması oldu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Uğurlamak işi
- UZAKSAMA
-
-
[isim]
Uzaksamak işi, istibat
-
[isim]
Uzaksamak işi, istibat