Başında u olan 7 harfli 121 kelime var. U harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde u harfi olan kelimeler listesine ya da sonu u harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında u bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ULUTMAK
-
-
[-i]
Ulumasını sağlamak
- "Şimdi ezanın sustuğu bu öksüz yurtlara çanlarını ulutmak için Selanik'e vapur vapur gelen Kafkasya Rumları yerleşiyorlardı." (Ömer Seyfettin)
-
[-i]
Ulumasını sağlamak
- UVERTÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Operada, perde açılmadan önce orkestranın çaldığı parça
-
Pokerde oyuna başlayabilmek için gerekli el
- "Uvertürün nedir?" (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Operada, perde açılmadan önce orkestranın çaldığı parça
- UZAKLIK
-
-
[isim]
Uzak olma durumu, ıraklık
- "Duvarın yüzünde birbirine otuz arşın kadar uzaklıkta sımsıkı kapalı iki büyük kapı vardı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
İki nokta arasındaki uzay ölçümü, mesafe
-
[isim]
Uzak olma durumu, ıraklık
- USTURUP
- ...
- UĞUNMAK
-
-
[nsz]
Büyük bir üzüntü veya acıdan kıvranmak, soluğu tıkanmak, ağlaya ağlaya bayılmak
-
İsteksiz davranmak, savsaklamak
- "Gönülsüz yazıyorum. İstemediğim için, çevresinde dolanıp uğunuyorum." (Nezihe Meriç)
-
[nsz]
Büyük bir üzüntü veya acıdan kıvranmak, soluğu tıkanmak, ağlaya ağlaya bayılmak
- ULVİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yücelik
-
[isim]
Yücelik
- UYDULUK
-
-
[isim]
Uydu olma durumu, peyklik
-
[isim]
Uydu olma durumu, peyklik
- UÇUKLUK
-
-
[isim]
Uçuk olma durumu
- "Gözlerinin rengi fark edilemeyen uçukluğu beni titretti." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[isim]
Uçuk olma durumu
- USTURPA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
İnce bir halatın ucuna bir kurşun parçası bağlanarak yapılan bir çeşit kırbaç
- "Hele Üsküdar gibi bıçkını fazla semtlerde on çocuktan üç dördünde bir bıçak, bir sustalı, bir usturpa hatta bir saldırma bulunurdu." (Burhan Felek)
-
[isim]
İnce bir halatın ucuna bir kurşun parçası bağlanarak yapılan bir çeşit kırbaç
- ULUSSUZ
-
-
[sıfat]
Ulusu olmayan
-
[sıfat]
Ulusu olmayan
- UNUTMAK
-
-
[-i]
Aklında kalmamak, hatırlamamak
- "Kaç kere aynı palavralarla kendimi avutmuş, öfkemi geçirmiş, sonradan hepsini unutmuştum." (Refik Halit Karay)
-
Bir şeyi dalgınlıkla bir yerde bırakmak
-
Bir şeyi yapamaz duruma gelmek
- "Onu da bilirdim eskiden memleketteyken amma sonradan unuttum." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Bağışlamak
- "Onun yersiz davranışlarını çoktan unuttum."
-
Gereken önemi vermemek, üstünde durmamak
- "İçinde kabaran sevinçten vücudunun berelerini unutarak uyudu." (Halide Edip Adıvar)
-
Hatırdan, gönülden çıkarmak
- "İyiliğini de ölünceye kadar unutmam." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Aklında kalmamak, hatırlamamak
- UPUYGUN
-
-
[sıfat]
Çok uygun, tastamam
-
[sıfat]
Çok uygun, tastamam
- UYARMAK
-
-
[-i]
Bir kimseye bir davranışta bulunmamasını söylemek, ikaz etmek
- "Mustafa Kemal Paşa gittikten sonra gelen mebuslar beni uyarıyorlardı." (Falih Rıfkı Atay)
-
Görevini gereği gibi yapmayan kimseye nasıl davranması gerektiğini hatırlatmak, ihtarda bulunmak
-
Bir canlının herhangi bir organını dıştan bir etki ile görev yapmaya zorlamak
-
Öğütle yola getirmeye çalışmak
-
Uyandırmak
- "Demek oluyor ki iş dönüp dolaşıp büyük halk kitlelerini uyarmaya dayanıyor." (Haldun Taner)
-
[-i]
Bir kimseye bir davranışta bulunmamasını söylemek, ikaz etmek
- URBASIZ
- ...
- UĞRANMA
-
-
[isim]
Uğranmak işi
-
[isim]
Uğranmak işi
- USLULUK
-
-
[isim]
Uslu olma durumu
- "Bir kavga çıkarırlar, kan bile dökebilirlerdi. Ancak nedense uslulukları tuttu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Uslu olma durumu
- UTANGAÇ
-
-
[sıfat]
Bir toplulukta güvenini yitiren, rahat konuşamayan ve rahat davranamayan, sıkılgan, mahcup
- "Ben yalnız uslu ve çekingen değil, aynı zamanda son derece utangacım da." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Bir toplulukta güvenini yitiren, rahat konuşamayan ve rahat davranamayan, sıkılgan, mahcup
- UYUTUCU
-
-
[sıfat]
Uyku veren, uyku getirici
-
[sıfat]
Uyku veren, uyku getirici
- UTANMAK
-
-
[nsz]
Onursuz sayılacak veya gülünç olacak bir duruma düşmekten üzüntü duymak, korkmak, mahcup olmak
- "Düğün sofrasında kendisinden başka böyle çatal tutanı göremeyince pek utandı." (Aka Gündüz)
-
[-den]
Sıkılmak
- "Hayır, edebiyattan değil, karşısında şimdiden aczini duyduğum okuyucudan utanıyorum." (Ahmet Haşim)
-
[-den]
Çekinmek
- "Birbirimizden utanarak karşı karşıya on dakika sustuk." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[nsz]
Onursuz sayılacak veya gülünç olacak bir duruma düşmekten üzüntü duymak, korkmak, mahcup olmak
- UYGARCA
-
-
[zarf]
Uygara yakışır biçimde
- "Sanat eserinin yazarınca savunulmasına yetkin ve uygarca mı davranıyoruz acaba bugün?" (Selim İleri)
-
[zarf]
Uygara yakışır biçimde