Başında u olan 2 harfli 8 kelime var. U harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde u harfi olan kelimeler listesine ya da sonu u harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında u bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- UN
-
-
[isim]
Öğütülerek toz durumuna getirilmiş tahıl ve başka besin maddeleri
- "İstanbul'da mısır unundan baklava yapılırmış, diye bir gün köye geldi." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Yok, yok... Ben unumu eledim, eleğimi astım. Benim gibi evli, çoluk çocuk sahibi adamlara öyle yerlere gitmek yakışır mı?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "O solucanları un ufak eden çocukların hırsına kapılmıştı." (Tarık Buğra)
- "... bir yer sarsıntısı ile un ufak olan evlerde yaşıyorlardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Öğütülerek toz durumuna getirilmiş tahıl ve başka besin maddeleri
- UF
-
-
Acı, sızı duyulduğunda veya sıkıntılı bir durumda söylenen bir söz
- "Uf, parmağım yandı!"
-
Acı, sızı duyulduğunda veya sıkıntılı bir durumda söylenen bir söz
- UZ
-
-
[sıfat]
İyi, güzel
-
İşe yatkın, becerikli, mahir
-
[sıfat]
İyi, güzel
- UÇ
-
-
[isim]
Genellikle uzun bir nesnenin incelerek biten son ve sivri noktası
- "Bu resmin iki gözü bir makasın ucu ile oyulmuştu." (Aka Gündüz)
- "Ucu bucağı görünmeyen okyanusların karanlık dalgaları üzerinde avare yüzen bir çöp gibi yalnız." (Peyami Safa)
- "Ne yapalım, ucunda ölüm yok ya!" (Mahmut Yesari)
- "Ömür boyu hiçbir işin ucundan tutmamış insanlar için bile bir yaşlılık fonu düzenlenmiş." (Haldun Taner)
-
Bir şeyin baş veya son noktası
-
Bir şeyin kenarı
- "Kırk kişilik bir masanın bir ucunda, üç kişiyiz." (Refik Halit Karay)
-
Bir uzaklığın son noktası
- "İstikbal bu yolun ucundan bir güneş gibi doğuyor." (Falih Rıfkı Atay)
- "Günbegün artmada dert ile gamım / Uç verdi yaralar sıralandı gel." (Bayburtlu Zihni)
-
Bir şeyin başı, tepesi
-
[sıfat]
Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, ekstrem
-
Türk devletlerinde genellikle sınır boylarındaki eyalet ve sancak
-
[isim]
Genellikle uzun bir nesnenin incelerek biten son ve sivri noktası
- US
-
-
[isim]
Akıl
-
[isim]
Akıl
- UY
- ...
- UT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, mızrapla çalınan bir çalgı
- "Ferhunde, burada sevdiği bir ut muallimiyle evlenip bahtiyar olmuştu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Klasik Türk müziği araçlarından, iri karınlı, kirişli, mızrapla çalınan bir çalgı
- UR
-
-
[isim]
Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan veya bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, tümör, neoplazma, Çingene ahtapotu, vejetasyon
- "Yalnız yağ birikintisinden ibaret bir bez, bir nevi ur, hayatı tehdit edecek bir şey değil!" (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Hücrelerin aşırı çoğalmasıyla insan, hayvan veya bitki dokularında oluşan ve büyüme eğilimi gösteren yumru, tümör, neoplazma, Çingene ahtapotu, vejetasyon