Sonunda tülü olan 12 kelime var. TÜLÜ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tülü olan kelimeler listesine ya da başında tülü olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
GÜMBÜRTÜLÜ
BAŞÖRTÜLÜ, BÖLÜNTÜLÜ, DÖKÜNTÜLÜ, DÜŞÜNTÜLÜ, GÖRÜNTÜLÜ, GÜRÜLTÜLÜ, ÜRKÜNTÜLÜ
ÜZÜNTÜLÜ
ÖRTÜLÜ
ÜTÜLÜ
TÜLÜ
L T Ü Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
4 Harfli Kelimeler
TÜLÜ
3 Harfli Kelimeler
TÜL, ÜTÜ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÜMBÜRTÜLÜ
-
-
[sıfat]
"Gümbürtü" sesi çıkaran
- "Gerilimli, gümbürtülü bir dönem yaşıyordum." (Çetin Altan)
-
[sıfat]
"Gümbürtü" sesi çıkaran
- DÜŞÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Kurgusal
-
[sıfat]
Kurgusal
- GÖRÜNTÜLÜ
- ...
- BAŞÖRTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Başını başörtü ile örtmüş olan (kadın)
- "Beyaz başörtülü hanımlar, hep büyük iyilik yükü taşıyorlar gibi ağır ve yavaştılar." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Başını başörtü ile örtmüş olan (kadın)
- BÖLÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Bölüntüsü olan
-
[sıfat]
Bölüntüsü olan
- ÜRKÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Ürküntü veren
-
[sıfat]
Ürküntü veren
- DÖKÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Döküntüsü olan
- "Ortalıkta yorgan, döşek, sandık, sepet; tıpkı yangından kaçmış ailelerin döküntülü, bıkkın tablosu..." (Çetin Altan)
-
Deride döküntü ile görülen, döküntü ile beliren (hastalık)
-
[sıfat]
Döküntüsü olan
- GÜRÜLTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Gürültüsü olan
- "Dışarıdaki sofadan kalınlı inceli, gürültülü sesler işitildi." (Peyami Safa)
-
Karışık olaylarla dolu
- "Gürültülü bir yaşayış."
-
[sıfat]
Gürültüsü olan
- ÜZÜNTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Üzüntüsü olan, acılı, müteessir
- "Ara sıra, saate üzüntülü bir göz atıyordu." (Peyami Safa)
-
Üzüntü veren
- "Onu güldüren ve bizi ağlatan bu uzun ve üzüntülü oyun feleğin sabrını tüketti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[zarf]
Üzüntülü bir biçimde, üzüntülü olarak
-
[sıfat]
Üzüntüsü olan, acılı, müteessir
- ÖRTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Örtüsü olan
- "Orta yaşlı, başı örtülü bir kadın yanımda duruyor." (Refik Halit Karay)
-
Örtülmüş, bir şey ile kaplanmış
- "Yerler yemyeşil ve ıslak bir çimenle örtülü." (Ahmet Haşim)
-
[zarf]
Açıklama yapmadan, belli belirsiz bir biçimde, müphem
-
[sıfat]
Örtüsü olan
- ÜTÜLÜ
-
-
[sıfat]
Ütülenmiş, ütü ile buruşuklukları giderilmiş
- "Ayağında beyaz, yeni ütülü bir pantolon, üstünde bir fildekoz var." (Peyami Safa)
-
[sıfat]
Ütülenmiş, ütü ile buruşuklukları giderilmiş
- TÜLÜ
-
-
[isim]
Uzun tüylü, özel güreşlerde yararlanılan erkek deve
-
[isim]
Uzun tüylü, özel güreşlerde yararlanılan erkek deve