Sonunda olan 7 harfli 28 kelime var. TÜ ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tü olan kelimeler listesine ya da başında tü olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

YÜZÜSTÜ

  1. [zarf] Yüzü yere gelecek biçimde
    • "Dişçi, kendini yüzüstü bir kanepeye attı." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Altı hücreyle cümle kapısının taş kemeri, kalın meşe tahtasından kapı kanatları yüzüstü kaldılar." (Kemal Tahir)
  2. Başlanmış fakat tamamlanmamış bir durumda
    • "Evdeki işimi gücümü yüzüstü bıraktım." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

SÜZÜNTÜ

  1. [isim] Bir sıvıyı süzerek elde edilen tortu
  2. Vücut suyunun dışarı atılması sırasında böbrekte kıvrımlı kanalcıklara geçen ve içinde çeşitli kimyasal maddeler bulunan sıvı

BÖLÜNTÜ

  1. [isim] Bölünmüş parça
  2. Fraksiyon

DÖKÜNTÜ

  1. [isim] Dökülmüş, saçılmış şeyler
    • "Onlar kendi küfleri, kendi yırtık pırtıkları, kendi döküntüleriyle yaşayabiliyorlar." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Bir topluluktan geri kalmış kimseler
  3. Deniz yüzüne yakın, üzerinde dalgaların çatladığı kaya kümesi
  4. Kâğıtçılıkta üretimin herhangi bir safhasında ıskartaya çıkan, genellikle tekrar hamur durumuna getirilen, yaş ve kuru biçimleri olan kâğıt veya karton artığı
  5. Değersiz, bayağı, ayak takımından olan kimse
    • "Meşrutiyete uygun yönetim, yurt hainlerinin döküntüleriyle kurulamaz." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  6. [sıfat] İşe yaramayan, değersiz, kötü, berbat
    • "Şoföre önce kentin en döküntü mahallelerinin adını söylediler." (Çetin Altan)
  7. Bazı hastalıklarda görülen çıban, leke, uçuk, kızarıklık vb. belirti
  8. Parçalanan taşların yamaç aşağı kayması, yuvarlanması, etekte birikmesiyle oluşan yer

GÜRÜLTÜ

  1. [isim] Aralarında uyum bulunmayan düzensiz seslerin bütünü, patırtı, şamata
    • "Gemi baş döndüren bir gürültüyle indi sulara." (Çetin Altan)
    • "Barın bütün gürültüsünü bastıran kahkahaları bundan sonra başladı." (Necati Cumalı)
    • "Bir gürültü çıkarmadan buradan gidiniz..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Karanlıkta bana çarpıp da gürültü yapmamaya dikkat ederek kapıyı açtım." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  2. Birçok kişinin karıştığı kavga, karışıklık veya tartışma
    • "İşçiler arasındaki gürültü."

BAŞÜSTÜ
...
KIÇÜSTÜ

  1. [zarf] Kıçı yere gelmiş durumda

GÖMÜLTÜ

  1. [isim] Avcının avını beklerken içine saklandığı çukur

ÜRKÜNTÜ

  1. [isim] Ürkme duygusu, tevahhuş
    • "Işıltılı gözlerinde en ufak bir ürküntü yoktu." (Nezihe Araz)
    • "Ölmek kaderde var, bize ürküntü vermiyor / Lakin vatandan ayrılışın ıstırabı zor" (Yahya Kemal Beyatlı)

ÇÖKÜNTÜ

  1. [isim] Çökme
  2. Çöken şeylerin kalıntısı, enkaz
  3. Suyun dibine çöken şeyler
  4. Jeolojik bir olay sonunda oluşan toprak çöküklüğü
  5. Gerileme, kriz, depresyon
    • "Dünya krizi, özellikle de afyon piyasasındaki çöküntü ondan da çok şey götürmüştü." (Tarık Buğra)

SÜRÜNTÜ
...
BÜKÜNTÜ

  1. [isim] Bükme sonucu oluşan biçim veya iz
  2. Bağırsakta olan ağrı
  3. Dönemeç, viraj

DİZÜSTÜ

  1. [isim] Bilgisayarın her türlü donanımı ile küçültülerek taşınabilir duruma getirilmiş biçimi
    • "Yarın yola çıkıyoruz. Dizüstümü yanıma alıyorum. Raporlarım aksamayacak." (Refik Erduran)

KÜTÜRTÜ

  1. [isim] "Kütür kütür" diye çıkan ses

GÖRÜNTÜ

  1. [isim] Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, hayalet
  2. Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. ile oluşturulan biçimi, hayal
  3. Manzara
  4. Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. araçlarla oluşturulan biçimi, hayal
  5. Sayı doğrusu üzerinde bir sayıya karşı gelen nokta
  6. Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla ekrana art arda düşürülmesi sonunda hareketin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş, görüntülük üzerindeki hareketli resimler bütünü

KÜÇÜLTÜ
...
HÖPÜRTÜ

  1. [isim] Höpürdetme biçimi ve tarzı

ENSTİTÜ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir üniversiteye bağlı veya bağımsız bir kuruluş olarak genellikle araştırma yapan ve bazı durumlarda öğretime de yer veren eğitim kurumu
    • "Türk Standartları Enstitüsü. Türkiyat Enstitüsü."

ÇÖZÜNTÜ

  1. [isim] Çözülme, dağılma durumu

BÖBÜRTÜ

  1. [isim] Böbürlenme

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü