Sonunda tle olan 23 kelime var. TLE ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tle olan kelimeler listesine ya da başında tle olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
HÜSNÜNİYETLE, MEMNUNİYETLE
EKSERİYETLE, EVLEVİYETLE, SAMİMİYETLE
TEREDDÜTLE, UMUMİYETLE
BİYOKÜTLE, KATİYETLE, NEDAMETLE, SARAHATLE
AFİYETLE, DEFAATLE, DEVLETLE, HAYRETLE, KUVVETLE, NİSPETLE, SAADETLE, ŞİDDETLE
GAYETLE, SÜRATLE
KİTLE, KÜTLE
E L T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
TEL
2 Harfli Kelimeler
EL, ET, LE, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HÜSNÜNİYETLE
-
-
[zarf]
İyi niyetle
-
[zarf]
İyi niyetle
- MEMNUNİYETLE
-
-
[zarf]
Kıvanç duyarak, kıvançla
-
[zarf]
Kıvanç duyarak, kıvançla
- EVLEVİYETLE
-
-
[zarf]
Öncelikle, haydi haydi
-
[zarf]
Öncelikle, haydi haydi
- SAMİMİYETLE
-
-
[zarf]
İçtenlikle
- "Prens bizi büyük bir samimiyetle karşıladı." (Aka Gündüz)
-
[zarf]
İçtenlikle
- EKSERİYETLE
-
-
[zarf]
Genellikle
- "Şenlik pansiyonerleri de ekseriyetle iratları düzgün kimseler değildir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Çoğunlukla
-
[zarf]
Genellikle
- UMUMİYETLE
-
-
[zarf]
Genellikle
-
[zarf]
Genellikle
- TEREDDÜTLE
-
-
duraksayarak, tereddüt ederek
- "Şaşırdı. Hafif bir tereddütten sonra önümde durdu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Hiç tereddüt etmeden maksadımı kendisine anlattım." (Falih Rıfkı Atay)
-
duraksayarak, tereddüt ederek
- BİYOKÜTLE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Belirli zamanda sınırları belirli bir biyotopta bulunan canlı organizmaların toplam kütlesi
-
[isim]
Belirli zamanda sınırları belirli bir biyotopta bulunan canlı organizmaların toplam kütlesi
- SARAHATLE
-
-
[zarf]
Açıklıkla
- "Ve biz ağustos böceklerinin ne dediklerini sarahatle anlardık." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[zarf]
Açıklıkla
- KATİYETLE
-
-
[zarf]
Kesinlikle
- "Cesurane ve daha ziyade ısrara bırakmayan bir katiyetle yalan söyledim." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[zarf]
Kesinlikle
- NEDAMETLE
-
-
[zarf]
Pişmanlık duyarak
- "Nedametle, kendimden ve etrafımdakilerden tiksinti içinde inzivama dönerim." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Pişmanlık duyarak
- ŞİDDETLE
-
-
[zarf]
Güçlü bir biçimde
-
[zarf]
Güçlü bir biçimde
- NİSPETLE
-
-
[zarf]
Nispeten
- "Bu üçüncü gidişimde Erzurum'u bir öncekine nispetle daha çok toparlanmış, gelişmiş buldum." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[zarf]
Nispeten
- DEVLETLE
-
-
"güle güle'" yerine kullanılan bir uğurlama sözü
- "Türkiye Devleti."
-
"güle güle'" yerine kullanılan bir uğurlama sözü
- HAYRETLE
-
-
[zarf]
Şaşkınlıkla, şaşarak
- "İri kirpikli yeşil gözlerini kocaman kocaman açıp hayretle doktorun yüzüne baktı." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Şaşkınlıkla, şaşarak
- AFİYETLE
-
-
ağız tadıyla, keyifle
- "Allah daha ziyade afiyet versin." (Necati Cumalı)
- "Cezveyi sürüyor, fincana boşaltıyor, kahveyi afiyetle içiyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
ağız tadıyla, keyifle
- SAADETLE
-
-
[zarf]
"Güle güle" anlamında esenleme sözü
-
[zarf]
"Güle güle" anlamında esenleme sözü
- DEFAATLE
-
-
[zarf]
Çok kez, çok kere
-
[zarf]
Çok kez, çok kere
- KUVVETLE
-
-
[zarf]
Güçlü ve sağlam bir biçimde
-
Üzerinde durarak, direnerek
- "Kuvvetle iddia edilebilir."
-
[zarf]
Güçlü ve sağlam bir biçimde
- SÜRATLE
-
-
[zarf]
Çabucak
- "Gözlerinin bir şeyden ürkmüş gibi korkunç bir süratle birkaç defa oynadığını ve iki yana gidip geldiğini gördüm." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[zarf]
Çabucak