Sonunda tik olan 6 harfli 21 kelime var. TİK ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tik olan kelimeler listesine ya da başında tik olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

K T İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KİT, TİK

2 Harfli Kelimeler

İT, Kİ, Tİ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

FERTİK

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [ünlem] "Kaç, uzaklaş, sıvış" anlamında bir seslenme sözü
    • "Bisiklete atlayınca haydi babam fertik!" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

ASETİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Sirkeyle ilgili, sirkeyle aynı özellikleri taşıyan

TELTİK

  1. [isim] Yanlış, hata

KAOTİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Karmakarışık, altüst olmuş

KERTİK

  1. [sıfat] Kertilmiş olan
  2. [isim] Kertilmiş yer, gedik, çentik

POETİK
...
PRATİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. Uygulamalı
  2. Kolaylıkla uygulanabilir, kullanışlı
    • "Çok görmüş halk adamlarına mahsus pratik bir zekâsı vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. [isim] Bir şeyi yapma yöntemi veya biçimi, teamül
  4. [isim] Bir sanat ve bilim dalının ilkelerinin, kurallarının uygulanışı, kılgı, uygulama, tatbik, ameliye

EROTİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Aşkla ilgili olan, aşkı anlatan, kösnül, erosal, şehevi, şehvani
    • "Erotik şiir."
  2. Cinsel aşkla, cinsiyetle ilişkisi olan, kösnül, erosal

RUSTİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Köy evi veya köy görünüşü veren, kırsal
    • "Rustik barlarda her şey sıcacık ve tahtadır." (Çetin Altan)
  2. [isim] Pencere üstlerine takılan ahşap korniş

ÇENTİK

  1. [isim] Bir şeyin kenarından kesilerek veya kırılarak açılan küçük kertik, tırtık
    • "Bıçağın ağzında çentik var."
  2. Küçük oyuk
    • "İhtiyarın uzun şakaklarında, gözlerinin altında bıçak yaraları gibi ince çizgiler, çukurlar, oyuklar, çentikler, yenikler görünüyor." (Peyami Safa)
  3. [sıfat] Kertikli
    • "Çentik bıçakla iş yapılamıyor."
  4. Basım sırasında basım aletinin diyaframını belirli bir açıklığa getirecek düzeni işletmek için filmin kenarına yapılan çukurluk

KOSTİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Hayvan ve bitki dokularını yakan, aşındıran
    • "Kostik sıvı."

ARKTİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Kuzey Kutbu'yla ilgili, Kuzey Kutbu yakınında olan
    • "Arktik kuşak."

TAKTİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Türlü savaş araçlarını belli bir sonuca ulaşmak amacıyla etkili biçimde birleştirerek ve kullanarak kara, deniz veya hava savaşını yönetme sanatı
    • "Artık yapacak işleri kalmamış da afyon kaçakçılarına, karaborsa gangsterlerine taktik vermeye kalkmışlar." (Halide Edip Adıvar)
  2. İstenen sonuca ulaşmak amacıyla izlenen yol ve kullanılan yöntemlerin tümü
    • "Hayatında ilk ve son defa başvurduğu taktik de bu oldu." (Tarık Buğra)

TİFTİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tiftik keçisinin ince, yumuşak, parlak yünü, moher
    • "Otuz senedir tiftik ticaretiyle iştigal ederim." (Haldun Taner)
  2. [sıfat] Bu yünden yapılmış olan

BERTİK

  1. [isim] Yara, bere
  2. Deride mor leke, çürük
  3. [sıfat] İncinmiş, burkulmuş

SEPTİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Kuşkucu

ÇELTİK

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kabuğu ayıklanmamış pirinç

STATİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Duruk
  2. Gelişme, ilerleme göstermeyen
    • "Bütün ömrü bu çeşit statik susanlara karşı mücadeleyle geçmiş Atatürk gibi bir büyük inkılapçı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

LASTİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ayakkabı üzerine giyilen kauçuktan pabuç
    • "Lastikleri ayağında, bastonu koluna asılı, erkenciydi yine." (Necati Cumalı)
    • "Neme lazım lastik gibi kaleci." (Haldun Taner)
  2. Kauçuktan yapılmış ayakkabı
  3. Kauçuktan yazı silgisi
  4. Taşıtların jantlarına yerleştirilen, elastiki tekerlek bandajı
    • "Şoförle bahçıvan arabanın ön sol lastiğini pompalıyorlar." (Haldun Taner)
  5. Esnek, ince kauçuk veya kauçuklu şerit
  6. Bir tür esnek örgü
  7. Korse
  8. Uzun konçlu çorabın düşmesini önlemek için üst kısmına gelecek biçimde bacağa geçirilen esnek şerit
  9. [sıfat] Kauçuktan yapılmış
    • "Rıza, lastik yakalığı fırlamış, gözleri dönmüş, kan ter içinde içeriye düşer." (Reşat Nuri Güntekin)

KRİTİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Eleştiri
    • "Orhan'ın apartmanını kritik etmek için ince bahaneler arıyordu." (Peyami Safa)
  2. Ciddi
  3. [sıfat] Nazik

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü