Başında te olan 7 harfli 165 kelime var. Te ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde te olan kelimeler listesine ya da sonu te ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında te bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ET, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TETİKÇİ
-
-
[isim]
Kiralık katil
- "Tetikçi adı altında uzman katiller yetişiyor."
-
[isim]
Kiralık katil
- TESTİCİ
-
-
[isim]
Testi yapan veya satan kimse
-
[isim]
Testi yapan veya satan kimse
- TEBRİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aklama, temize çıkarma
-
[isim]
Aklama, temize çıkarma
- TENASÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
Üreme
-
Üreme
- TESAHUP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Benimseme, sahip çıkma
-
Arkadaşlık etme
-
[isim]
Benimseme, sahip çıkma
- TEDRİCİ
- ...
- TERİMLİ
- ...
- TEKELCİ
-
-
[isim]
Tekel kuran ve bu tekeli kabul ettiren kimse, inhisarcı
-
Tekel görevlisi
-
[sıfat]
Bir şeye, bir düşünceye tek başına sahip olma, benimseme, yayma taraflısı olan
- "Politik partilerin tekelci görüşlerinin etkisinden daha kolay sıyrılıyor." (Haldun Taner)
-
[isim]
Tekel kuran ve bu tekeli kabul ettiren kimse, inhisarcı
- TEMELLİ
-
-
[sıfat]
Herhangi bir nitelikte temeli olan
- "Sağlam temelli bir yapı."
-
Geçici olmayan, sürekli, kalıcı, devamlı, daimî
- "Sermet Muhtar, Akşam gazetesinin temelli imzalarından biri oldu." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[zarf]
(te'melli) Sürekli olarak
-
[zarf]
Büsbütün, tamamen
-
[sıfat]
Herhangi bir nitelikte temeli olan
- TECZİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cezalandırma
-
[isim]
Cezalandırma
- TEPECİK
-
-
[isim]
Yerden yükseklikleri çok az olan tepeler
-
Çiçek tozunun konmasına yarayan, çiçeklerde dişi organların ucu
-
[isim]
Yerden yükseklikleri çok az olan tepeler
- TERSANE
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gemi yapılan yer, gemilik, tezgâh
-
[isim]
Gemi yapılan yer, gemilik, tezgâh
- TEZKİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Divan şairlerinin hayatını ve şiirlerini genellikle subjektif bir bakış açısıyla değerlendiren eser
-
[isim]
Divan şairlerinin hayatını ve şiirlerini genellikle subjektif bir bakış açısıyla değerlendiren eser
- TELEFON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Konuşmaları ileten ve yansıtan düzenek
- "Siz gelmeyin, ben telefon eder, gelirim." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
- "Ne zaman telefonu açıp nasılsınız?, diye hatırını soracak olsam..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Birbirinden uzakta bulunan kişilerin konuşmasını sağlayan aygıt
-
[isim]
Konuşmaları ileten ve yansıtan düzenek
- TENNURE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mevlevi dervişlerinin giydiği kolsuz, yakasız, yırtmaçlı, beli kırmalı, uzun ve geniş giysi
- "O tennurelerin elvan elvan renkleri ve bu renklerin göz alıcı, baş döndürücü kasırgası..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Mevlevi dervişlerinin giydiği kolsuz, yakasız, yırtmaçlı, beli kırmalı, uzun ve geniş giysi
- TEVDİAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Banka vb. yerlere para, senet yatırma
-
[isim]
Banka vb. yerlere para, senet yatırma
- TETİKLİ
- ...
- TERBİYE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eğitim
- "Hepsi de karşılıklı bir iyilik ve bir terbiyeden istifade etmekteydiler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Allah rahmet eyleye, ben terbiyemi anamdan aldım." (Burhan Felek)
-
Görgü
-
Bazı yemeklerin suyunu türlü yollarla koyulaştırma
-
Eti, pişirmeden önce çeşitli baharatlar, yağ, salça vb. şeyler içinde bir süre bekletme
-
Hayvanı alıştırma
- "Sessiz sinema filminde bir yabani atın terbiye sahnesi gösteriliyordu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Eğitim
- TEBARÜZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belirme, görünme
- "Senelerden beri bildiğimiz ve aramızda konuştuğumuz şeylerin hiç yalan olmadığı tebarüz etti." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Belirme, görünme
- TEKALİF
- ...