Başında te olan 6 harfli 197 kelime var. Te ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde te olan kelimeler listesine ya da sonu te ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında te bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ET, TE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEAVÜN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yardımlaşma
-
[isim]
Yardımlaşma
- TERMAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sıcak kaplıca suyu
-
Bu sudan yararlanma imkânı sağlayan kuruluş vb
-
[isim]
Sıcak kaplıca suyu
- TEKBİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Müslümanlıkta Tanrı'nın büyüklüğünü, yüceliğini anmak için söylenen ve "Allahuekber" sözü ile başlayan dua
- "Hemen şükran secdesine kapanarak tekbir getirir." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Müslümanlıkta Tanrı'nın büyüklüğünü, yüceliğini anmak için söylenen ve "Allahuekber" sözü ile başlayan dua
- TESCİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Herhangi bir şeyi resmî olarak kaydetme, kütüğe geçirme
-
Bir taşınmazın üzerinde bir ayni hakkın kurulması için tapu kütüğüne yapılması gerekli kayıt
-
[isim]
Herhangi bir şeyi resmî olarak kaydetme, kütüğe geçirme
- TEOREM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kanıtlanabilen bilimsel önerme
-
Mantıksal usa vurma ile kanıtlanan önermenin veya özelliğin bildirimi
-
[isim]
Kanıtlanabilen bilimsel önerme
- TERHİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Rehin olarak bırakma, rehine koyma, tutuya koyma
-
[isim]
Rehin olarak bırakma, rehine koyma, tutuya koyma
- TELARO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
İp iskelesi
-
[isim]
İp iskelesi
- TEFTİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Açma
-
Geğirme
-
[isim]
Açma
- TERMİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Akkarınca
-
[isim]
Akkarınca
- TEFTİŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Denetim
- "Bizde on beş yıldır teftiş görmemiş daireler var." (Memduh Şevket Esendal)
- "Hayatının bütün yazlarını Makedonya'da geçirir, teşkilatı teftiş ederdi." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Denetim
- TEMBİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin belli biçimde ve yolda yapılmasını söyleme, bunu üsteleyerek hatırlatma, uyarı
- "Ertesi gün ayrılırken tekrar oradan geçmemi sıkı sıkı tembih ediyorlar." (Halide Edip Adıvar)
-
Uyarma
- "Bu zılgıtın içinde bir daha böyle yergiler yazmaması tembihi de vardır." (Salâh Birsel)
-
Uyarım
-
[isim]
Bir şeyin belli biçimde ve yolda yapılmasını söyleme, bunu üsteleyerek hatırlatma, uyarı
- TEKFİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kefenleme
-
[isim]
Kefenleme
- TEOLOG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tanrı bilimci
-
[isim]
Tanrı bilimci
- TEKNİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir sanat, bir bilim, bir meslek dalında kullanılan yöntemlerin hepsi
-
Fizik, kimya, matematik vb. bilimlerden elde edilen verileri iş ve yapım alanında uygulama
- "Yurdumuz teknik gelişme yolundadır."
-
[sıfat]
Bu uygulamaya dayanan, bu uygulamaya ilişkin
- "Teknik okul."
-
Yol, beceri, yöntem
- "Bu kızın sanatını hiç olmazsa teknik tarafından bildiğine hükmediyorum." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Bir sanat, bir bilim, bir meslek dalında kullanılan yöntemlerin hepsi
- TERTİP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uygun bir sıraya, düzene koyma, sıralama
- "Bu gece yazılacak yazım, tertip olunacak nutkum var." (Ömer Seyfettin)
- "Eski arkadaşının bir tertibe düşürüldüğünü sanmakla yanılmış." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Düzenleniş, sıralanış biçimi
- "Mutfağın yeni tertibi güzel olmuş."
-
Düzenleme
- "Bu zat, propagandayı tertip ve idareye memur imiş." (Atatürk)
-
Doktorun hastaya verdiği ilaç düzeni
-
Dizgi
-
Hile, düzen, komplo
-
Askere alınma dönemi
-
[isim]
Uygun bir sıraya, düzene koyma, sıralama
- TESPİH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
"Süphanallah" sözünü söyleme
- "Kimisi bağdaş kurmuş, tespih çekiyor, kimisi diz çökmüş Kur'an okuyor." (Refik Halit Karay)
-
Belirli dinî sözleri tekrarlamak veya elde oyalanmak için kullanılan, türlü maddelerden boncuk biçiminde yapılmış, genellikle otuz üç veya doksan dokuz taneden oluşmuş dizi
- "İri taşlı tespihinin parmakları arasında arada bir şıkırdaması..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
"Süphanallah" sözünü söyleme
- TENKİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Eleştirme, eleştiri
- "Bir sanat eserini tenkit ne güç iştir." (Ahmet Muhip Dranas)
- "Bir kitabı tenkit edebilmek için ilk şart o kitabı başından sonuna kadar okumaktır." (Orhan Veli Kanık)
-
Eleştiri
-
[isim]
Eleştirme, eleştiri
- TERKİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yazılmış bir şeyi çizerek silme
-
[isim]
Yazılmış bir şeyi çizerek silme
- TEMYİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ayırt etme
-
Mahkemelerce verilen kararın kanun ve usul yönünden incelenmesini sağlayan yasal yol
- "Dama tıkıldım ama temyizde beraat ettim." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Ayırt etme
- TELEÜT
- ...