Başında te olan 5 harfli 90 kelime var. Te ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde te olan kelimeler listesine ya da sonu te ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında te bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ET, TE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TEZLİ

  1. [sıfat] Tezi olan, bir iddia ileri süren

TEVDİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Verme, bırakma

TEKST

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Metin
    • "Holdinglere reklam teksti yazan benden kat kat fazla kazanıyor." (Haldun Taner)

TELSİ

  1. [sıfat] Çok ince telciklerden oluşan
    • "Telsi kas."

TERBİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dördün
  2. Dörtleme

TEVKİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Padişah fermanlarına çekilen tuğra
  2. Bu tuğrayı taşıyan ferman

TEKEL

  1. [isim] Bir malın yapımının yalnızca bir kuruluşun elinde bulunduğu durum, inhisar, monopol
    • "Türkiye'de bazı içkiler tekel maddeleridir."
  2. Devletin herhangi bir üretim alanını elinde tutması, satışı tek elden yönetmesi ve fiyata hâkim olması durumu, inhisar, monopol
  3. Bir kişi veya kuruluşun herhangi bir alanda kazandığı büyük güç
    • "Özel yalıların tekelinden kurtarılan yeni kıyılar da halkın denizle buluşmasını sağlayacak." (Haldun Taner)

TEKİR

  1. [isim] Barbunyaya (I) benzeyen bir balık (Mugil surmulletus)
  2. Postu siyah çubuklarla ve beneklerle süslü, kül renginde veya boz olan (kedi)
    • "Annem tekir kedinin bir yavrusunu bana ayırmıştı." (Aka Gündüz)

TENTE

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Genellikle güneşten korunmak için bir yerin üzerine gerilen bez, naylon vb.nden yapılmış örtü
    • "En üst setin bir özelliği ağaçtan ağaca tente gerilmiş olmasıdır." (Salâh Birsel)

TEMİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Korkusunu giderme, inanç verme
    • "Dünyada ondan başka kimseyi sevmeyeceğini bana bir kere daha temin etti." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Sağlama, elde etme
    • "Halkın büyük kısmı temizlik ihtiyacını şehrin içinden akan çamur renkli bir kanaldan temin ediyor." (Haldun Taner)
  3. Gerçekleştirme
    • "Evde huzuru temin annenin görevidir."

TEPKE

  1. [isim] Dıştan gelen bir uyarım sonucu doğan hareket, salgı gibi iç tepkilere yol açan irade dışı sinir etkinliği, yansı, refleks
  2. Dıştan gelen bir uyarım sonucunda doğan ve hareket, salgı vb. tepkilere yol açan samimiyetsiz sinir etkinliği, refleks

TEKİL

  1. [isim] Teklik: Çocuk, ev, geldim, geldin gibi

TERME

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir tür yaban turpu

TEKKE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve tören yaptıkları yer, dergâh
    • "Hemen her ev yarı saray ve yarı tekke gibi bir şeydi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. İşsiz güçsüz kimselerin buluşup sığındıkları yer
  3. Esrar içilen üstü kapalı yer
  4. Hapishane
    • "Bakıyorum, tekke sana yaramış, dedi. Ne zaman çıktın?" (Tahsin Yücel)

TENİS

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Ağla ortasından ikiye bölünen bir alanda tek veya çift oyuncuların raketle karşılıklı vurdukları, çeldikleri topu, belli kurallara göre, karşılanamayacak biçimde birbirlerinin alanına düşürerek sayı kazanmaları esasına dayanan oyun, alan topu

TECİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Erteleme

TENOR

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] En tiz erkek sesi
  2. Sesi böyle olan şarkıcı, sanatçı

TEYEL

  1. [isim] Seyrek ve eğreti dikiş

TEKNE

  1. [isim] Türlü işlerde kullanılmak için çoğu ağaçtan veya taştan yapılan, uzun ve geniş kap
    • "Bir taş teknenin üstünde doktor Abbas'ın ölüsünü kesti biçti." (Yahya Kemal)
  2. Sızdırabilir veya sızdırmaz olarak yapılmış, levhaları bir parçadan oluşmuş, kulpları ve kulp delikleri bulunan, bir veya iki kişi tarafından taşınabilir üstü açık bir ambalaj türü
  3. Bir tür küçük deniz taşıtı
    • "Kayıkçı, deniz suyu vura vura boyası çürüyen teknesini, Bostan İskelesi'nin basamağına bağladı." (Falih Rıfkı Atay)
  4. Geminin omurga, kaburga ve kaplamadan oluşan temel bölümü
  5. Katmanlı kayaçların içeri doğru çukur, alçak bölümü, ineç, kemer karşıtı
  6. Havza

TEPİŞ

  1. [isim] Tepme işi veya biçimi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü