Başında taş olan 8 harfli 16 kelime var. Taş ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde taş olan kelimeler listesine ya da sonu taş ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında taş bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A T Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ŞAT, TAŞ
2 Harfli Kelimeler
AŞ, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAŞIYICI
-
-
[isim]
Taşıma işini yapan kimse veya şey
-
Ücretle yük taşıyarak geçinen kimse, yükçü, hamal
-
Kendisi hastalığa yakalanmaksızın o hastalığın sebebi olan mikrobu taşıyan kimse veya hayvan, portör
-
[isim]
Taşıma işini yapan kimse veya şey
- TAŞÇILIK
-
-
[isim]
Taşçı olma durumu
-
Her türlü yapıda kullanılacak taşları kesme, biçimlendirme sanatı
-
[isim]
Taşçı olma durumu
- TAŞKINCA
-
-
[sıfat]
Biraz taşkın
-
Taşkın, aşırı bir biçimde
-
[sıfat]
Biraz taşkın
- TAŞINMAZ
-
-
Taşınamayan
-
[isim]
Ev, tarla vb. taşınamayan mülk, gayrimenkul
-
Taşınamayan
- TAŞLAMAK
-
-
[-i]
Taş atmak, taşa tutmak
- "Hem bağırıyor hem atlıları taşlıyordu." (Yahya Kemal)
-
Bir şeyin içindeki taşları ayıklamak
-
Taş vb. nesnelerle kumaşı beyazlatmak veya parlatmak
-
Metal bir parçayı zımpara ile törpüleyerek yuvasına alıştırmak
-
Taş döşemek
-
[nsz]
Üstü kapalı, iğneleyici söz söylemek
- "Sen istediğin kadar taşla beni, gene de bir şiirle girişeceğim işe." (Azra Erhat)
-
[-i]
Taş atmak, taşa tutmak
- TAŞLATMA
-
-
[isim]
Taşlatmak işi
-
[isim]
Taşlatmak işi
- TAŞITMAK
-
-
[-i]
Taşıma işini yaptırmak
- "Bir gün gelip ölülerimizi parayla taşıtacağımızda şüphe yok, diye düşünüyordum." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Taşıma işini yaptırmak
- TAŞINMAK
-
-
[nsz]
Taşıma işi yapılmak
-
[-e]
Başka bir yere gitmek, göçmek
- "Evi gezdim pek beğendim, ne yapıp yapıp oraya taşınmalıyız." (Peyami Safa)
-
[-e]
Bir yere sık sık gitmek
- "Bir ay mahkemeye taşındı."
-
[nsz]
Taşıma işi yapılmak
- TAŞIMLIK
-
-
[zarf]
Taşacak kadar
- "Sütü bir taşımlık kaynattı."
-
[zarf]
Taşacak kadar
- TAŞLIÇAY
- ...
- TAŞKÖPRÜ
- ...
- TAŞKIRAN
-
-
[isim]
Taşkıran otu
-
[isim]
Taşkıran otu
- TAŞIMACI
-
-
[isim]
Başkalarının eşyasını istenilen yere taşımayı sağlayan kimse, nakliyeci, nakliyatçı
-
[isim]
Başkalarının eşyasını istenilen yere taşımayı sağlayan kimse, nakliyeci, nakliyatçı
- TAŞLAŞMA
-
-
[isim]
Taşlaşmak durumu
-
[isim]
Taşlaşmak durumu
- TAŞLANMA
-
-
[isim]
Taşlanmak işi
-
[isim]
Taşlanmak işi
- TAŞIRMAK
-
-
[-i]
Taşmasına yol açmak
- "Kınanın akşamdan yoğrulup ellere ve ayaklara taşırmadan, çizgileri aşmadan sürülmesi lazımdır." (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Taşmasına yol açmak