Başında tar olan 8 harfli 27 kelime var. Tar ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tar olan kelimeler listesine ya da sonu tar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında tar bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ART, TAR
2 Harfli Kelimeler
AR, AT, RA, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TARTARİK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Yapısında iki alkol ve iki asit bulunan (madde)
-
[sıfat]
Yapısında iki alkol ve iki asit bulunan (madde)
- TARLAMSI
-
-
[sıfat]
Tarlayı andıran, tarlaya benzeyen, tarla gibi
-
[sıfat]
Tarlayı andıran, tarlaya benzeyen, tarla gibi
- TARAYICI
-
-
[isim]
Kâğıt üzerindeki resim, yazı vb. simgeleri tanıyıp bilgisayar ortamına aktaran araç
-
Derleme ve araştırma yapmak için bir yayını dikkatle gözden geçiren veya gerekli kelime, cümle ve yazıları tespit eden kimse
-
[isim]
Kâğıt üzerindeki resim, yazı vb. simgeleri tanıyıp bilgisayar ortamına aktaran araç
- TARİHSİZ
-
-
[sıfat]
Tarihi yazılmamış, yazıldığı gün, ay veya yıl belirtilmemiş, günsüz
-
Uzun bir geçmişi olmayan
-
[sıfat]
Tarihi yazılmamış, yazıldığı gün, ay veya yıl belirtilmemiş, günsüz
- TARTIMLI
-
-
[sıfat]
Dizemli
-
[sıfat]
Dizemli
- TARTIŞMA
-
-
[isim]
Birbirine karşıt düşünceleri karşılıklı savunma
- "Karşısındakilerin tartışmaları çabuk bıraktıklarına da dikkat etmedi." (Tarık Buğra)
- "İki yandan gelen arabaların orada yolu tıkadığı tartışma götürmez." (Salâh Birsel)
- "Ateşli tartışmalara girdiği zaman bile ölçüyü kaçırmazdı." (Haldun Taner)
-
Ağız kavgası, münakaşa
- "Belki de komşulardan çekindiğinden tartışmayı kesmek gereğini duyuyor." (Haldun Taner)
-
Bir sorun üzerine sözle veya yazılı olarak karşılıklı, bazen de sertçe savunma
- "Bir yazarın eserini anlamak için onun kişiliği üzerine bilgi edinmek gerekir mi sorunu öteden beri edebiyatçılar arasında geniş tartışmalara yol açmıştır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Birbirine karşıt düşünceleri karşılıklı savunma
- TARİHSEL
-
-
[sıfat]
Tarihe dair, tarihle ilgili, tarihî
-
[sıfat]
Tarihe dair, tarihle ilgili, tarihî
- TARTILIŞ
-
-
[isim]
Tartılma işi veya biçimi
-
[isim]
Tartılma işi veya biçimi
- TARLATAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı giyeceklere sertlik vermek için kullanılan bir tür kumaş
-
[isim]
Bazı giyeceklere sertlik vermek için kullanılan bir tür kumaş
- TARAKSIZ
-
-
[sıfat]
Tarağı olmayan
-
[sıfat]
Tarağı olmayan
- TARAZSIZ
- ...
- TARİFELİ
-
-
[sıfat]
Belli bir tarifeye göre olan
-
[sıfat]
Belli bir tarifeye göre olan
- TARIMSAL
-
-
[sıfat]
Tarımla ilgili, zirai
-
[sıfat]
Tarımla ilgili, zirai
- TARTILMA
-
-
[isim]
Tartılmak işi
-
[isim]
Tartılmak işi
- TARANMAK
-
-
[nsz]
Tarama işi yapılmak
- "Yünler yıkandıktan sonra tarandı."
-
Kendi başını taramak
- "Bugün bu tarağımla taranmıştım." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Dikkatlice bir şey aramak
- "Kalkarlarken tütün kesesini kuşağına sokan İboş arandı, tarandı" (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Tarama işi yapılmak
- TARAFTAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yandaş
- "Siz işin olmaması taraftarısınız." (Aka Gündüz)
-
Sporcunun veya sporcuların temsil ettikleri renklere, kulübe veya bayrağa bağlı kimse
- "Taraftara aklını peynir ekmekle yediren çılgın ve ilkel spor basını bu örnek karşısında kına yakabilir." (Tarık Dursun K)
-
[isim]
Yandaş
- TARTARAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Tartarik asit tuzu
-
[isim]
Tartarik asit tuzu
- TARAFGİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir tarafı kayıran, bir tarafı tutan
-
[sıfat]
Bir tarafı kayıran, bir tarafı tutan
- TARAFSIZ
-
-
[sıfat]
Yansız
- "Silahsızdık, vasıtasızdık, tarafsızdık fakat sırf ümitli idik." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[sıfat]
Yansız
- TARASSUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gözleme, gözetleme, dikkatle bakma
- "Pek yakın bir tarassut noktasından görebilenler arasına katılacağımı sanıyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Kıpırdamadan, nefes almadan apartmanı tarassut ediyordu." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Gözleme, gözetleme, dikkatle bakma