Başında tan olan 7 harfli 30 kelime var. Tan ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tan olan kelimeler listesine ya da sonu tan ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında tan bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A N T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ANT, TAN
2 Harfli Kelimeler
AN, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TANIŞMA
-
-
[isim]
Tanışmak işi
- "Bu saat, deniz yolculuklarının tatlı ve samimi tanışmalara en müsait olan saatidir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Tanışmak işi
- TANIMAZ
-
-
[sıfat]
Tanımayan
-
[sıfat]
Tanımayan
- TANIŞIŞ
-
-
[isim]
Tanışma işi veya biçimi
-
[isim]
Tanışma işi veya biçimi
- TANILMA
-
-
[isim]
Tanılmak işi
-
[isim]
Tanılmak işi
- TANGRAM
- ...
- TANITMA
-
-
[isim]
Tanıtmak işi, takdim
- "Prenses tanıtmasını bitirmedi, yanımıza genç süvari zabiti geldi." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Tanıtmak işi, takdim
- TANRIÇA
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Çok tanrıcılıkta kadın tanrı, ilahe
-
[isim]
Çok tanrıcılıkta kadın tanrı, ilahe
- TANTUNİ
-
-
[isim]
Kuşbaşından daha küçük et parçalarının soğan, biber, maydanoz, domates vb. ile bir sac üzerinde pişirilmesi sonunda hazırlanan kebap türü
-
[isim]
Kuşbaşından daha küçük et parçalarının soğan, biber, maydanoz, domates vb. ile bir sac üzerinde pişirilmesi sonunda hazırlanan kebap türü
- TANTANA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Görkem, gösteriş
- "Kerim Ağa epeyce büyük bir tantana ile oğullarından birinin düğününü yapmak üzere idi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Gürültü patırtı, kuru gürültü
-
[isim]
Görkem, gösteriş
- TANJANT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Başka bir çizgiye, eğriye ve yüzeye dokunan fakat onu kesmeyen çizgi, eğri veya yüzey
-
[sıfat]
Bir şeye yalnız bir noktada değen
-
[isim]
Başka bir çizgiye, eğriye ve yüzeye dokunan fakat onu kesmeyen çizgi, eğri veya yüzey
- TANIŞIK
-
-
[isim]
Birbirini tanıyanlardan her biri
- "Tanışıklar birbirlerine iftira ederlerdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Birbirini tanıyanlardan her biri
- TANİNLİ
-
-
[sıfat]
Tınlamalı
- "O kadar ahenkli, taninli idi." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Tınlamalı
- TANINMA
-
-
[isim]
Tanınmak işi
-
[isim]
Tanınmak işi
- TANITIŞ
-
-
[isim]
Tanıtma işi veya biçimi
-
[isim]
Tanıtma işi veya biçimi
- TANISIZ
-
-
[sıfat]
Tanısı olmayan
-
[sıfat]
Tanısı olmayan
- TANRICI
- ...
- TANITIM
-
-
[isim]
Tanıtma işi, lansman
-
[isim]
Tanıtma işi, lansman
- TANYELİ
- ...
- TANECİL
-
-
[sıfat]
Tahılla beslenen
-
[sıfat]
Tahılla beslenen
- TANESİZ
-
-
[sıfat]
Tanesi olmayan
-
[sıfat]
Tanesi olmayan