Sonunda t olan 7 harfli 481 kelime var. T harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da başında t harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- HIYANET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kutsal sayılan şeylere el uzatma, kötülük etme veya karşı davranma, hainlik, ihanet
-
Güveni kötüye kullanma, aldatma, vefasızlık
- "Hıyanetini görmediğin bir kadın hakkında fena tabirler kullanmaya hakkın yok." (Peyami Safa)
-
[isim]
Kutsal sayılan şeylere el uzatma, kötülük etme veya karşı davranma, hainlik, ihanet
- MEVDUAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belli bir süre sonunda veya istenildiğinde çekilmek üzere bankalara faizle yatırılan para, tevdiat
- "Vadeli mevduat. Vadesiz mevduat."
-
Yatırım
-
[isim]
Belli bir süre sonunda veya istenildiğinde çekilmek üzere bankalara faizle yatırılan para, tevdiat
- BOYABAT
- ...
- DERBENT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İki dağ arasındaki geçit yeri, boğaz
-
Sınırda bulunan küçük kale
-
[isim]
İki dağ arasındaki geçit yeri, boğaz
- MELANİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Doğal demir ve kalsiyum silikat
-
[isim]
Doğal demir ve kalsiyum silikat
- TAMANİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Doğal kalsiyum ve demir fosfat
-
[isim]
Doğal kalsiyum ve demir fosfat
- DİPLOİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İki kromozom takımı taşıyan hücre veya organizma
-
[isim]
İki kromozom takımı taşıyan hücre veya organizma
- FÜTUHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Zaferler, fetihler
-
[isim]
Zaferler, fetihler
- TRANSİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir yerden dinlenmeden, beklemeden, durmadan geçme
- "İhtarlı, doğrudan doğruya yahut transit olarak bir tomar telgraf yığılmış olduğunu ben görmüştüm." (Falih Rıfkı Atay)
-
Millî topraklardan geçiş sırasında, durmadan geçen mallar için gümrüksüz geçme
-
[isim]
Bir yerden dinlenmeden, beklemeden, durmadan geçme
- TAZİMAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüksek saygı
-
[isim]
Yüksek saygı
- KATİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kesinlik
-
[isim]
Kesinlik
- KEHANET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir olayın gerçekleşeceğini önceden bilme, kâhinlik, ön deyi, prediksiyon
- "Bunu belirtirken bir kehanette bulunmuş olmuyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Bir olayın gerçekleşeceğini önceden bilme, kâhinlik, ön deyi, prediksiyon
- İNHİTAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çökme, gerileme, alçalma
- "Yükselmeyen düşer / Ya terakki ya inhitat." (Tevfik Fikret)
-
Güçten düşme, inginlik, yaşlanma
- "Evvelce pek meşhurken artık sesinin bozulmaya başladığı, inhitat zamanlarına geldiği söylenirdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Çökme, gerileme, alçalma
- MUTEMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dairelerde, iş yerlerinde bazı para işlerine bakan görevli
-
Kendisine inanılıp güvenilen kimse
-
[isim]
Dairelerde, iş yerlerinde bazı para işlerine bakan görevli
- SAKAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bozukluk, yanlışlık, eksiklik
-
[isim]
Bozukluk, yanlışlık, eksiklik
- NUHUSET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uğursuzluk, kademsizlik
-
[isim]
Uğursuzluk, kademsizlik
- RİVAYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Söylenti
- "O, yanıma oturarak kara haberlerden, kötü rivayetlerden bahsetti." (Falih Rıfkı Atay)
- "Son nefesini vermeden önce, biraz daha ışık, diye söylendiği rivayet edilir." (Haldun Taner)
-
Bir olay, bir haber veya sözü nakletme
- "Rivayete göre, iğrenç, akla gelmez uğursuzluklar işlemişler." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Söylenti
- ÇATAPAT
-
-
[isim]
Ayakla çiğnendiğinde veya bir yere sürtüldüğünde "çat pat" diye patlayan bir eğlence fişeği, çatpat
- "Elindeki çatapatı ayağının altında ezdi." (Rıfat Ilgaz)
-
[isim]
Ayakla çiğnendiğinde veya bir yere sürtüldüğünde "çat pat" diye patlayan bir eğlence fişeği, çatpat
- CEHALET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bilgisizlik
- "Açlık gidecek, cehalet gidecek, benizler kanlanacak, tabiat yenilenecek, emir altına alınacaktı." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Bilgisizlik
- TEMİNAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Garanti, güvence
- "Ben böyle gülümseyen teminatlara hayatımda çok tesadüf ettiğim için..." (Aka Gündüz)
- "Senin verdiğin teminat hep boşa gitti." (Peyami Safa)
-
[isim]
Garanti, güvence