Sonunda t olan 6 harfli 461 kelime var. T harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da başında t harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- MEVKUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Süreli, periyodik
-
[sıfat]
Süreli, periyodik
- TELEÜT
- ...
- TINNET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tınlama, çınlama
-
Tını
-
[isim]
Tınlama, çınlama
- ZİLYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sahibi kendisi olsun olmasın bir malı kullanmakta olan, elinde tutan kimse, eldeci
-
[isim]
Sahibi kendisi olsun olmasın bir malı kullanmakta olan, elinde tutan kimse, eldeci
- GOŞİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Goşizm yanlısı olan (kimse veya tutum)
-
Goşizm yanlısı olan (kimse veya tutum)
- MAZBUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Ele geçirilmiş, zapt edilmiş
-
Bir yere yazılmış, deftere geçirilmiş
-
Unutulmamış, hatırda kalmış
-
Düzenli, düzgün, beğenilen
- "Bunlar arasında aklı başında, mazbut devlet adamları da vardı." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
Doğa olaylarından etkilenmeyecek biçimde korunmuş olan (yapı)
-
[sıfat]
Ele geçirilmiş, zapt edilmiş
- MEVLİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hz. Muhammed'in doğumunu, hayatını anlatan mesnevi
-
Bu mesnevinin okunduğu dinî tören
- "Daha mevlit bitmeden dört aydır yağmayan yağmur dışarısını sel içinde bıraktı." (Ömer Seyfettin)
-
Doğma, doğum
-
Doğum yeri, insanın doğduğu yer
-
[isim]
Hz. Muhammed'in doğumunu, hayatını anlatan mesnevi
- ZEAMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tımar
-
[isim]
Tımar
- HOŞNUT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan, yakınması olmayan
- "Benimle konuştuklarından hoşnut kalmış gibi görünerek gittiler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Bir davranış, bir durum veya bir kimseden memnun olan, yakınması olmayan
- KÜMBET
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kubbe
-
Koni, piramit biçiminde damı olan, yuvarlak veya köşeli yapı
-
Kubbe biçiminde toparlak kabartı
-
[isim]
Kubbe
- PIRPIT
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[sıfat]
Eski püskü, değersiz, işe yaramayan
-
[isim]
El tezgâhında dokunmuş kaba yünlü
-
[isim]
Pehlivanların güreşte kispet yerine giydikleri, kalın bezden yapılmış veya keçi kılından örülmüş don
- "Bularak bir de pırpırta benzer dizlik..." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[sıfat]
Eski püskü, değersiz, işe yaramayan
- SİLÜET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir şeyin yalnız kenar çizgileriyle tek renk olarak beliren görüntüsü, gölge
- "Bir kadın silüetinin koşarak silindiğini de görür gibi olmuştum." (Refik Halit Karay)
-
Ne olduğu anlaşılamayan karaltı, gölge
-
[isim]
Bir şeyin yalnız kenar çizgileriyle tek renk olarak beliren görüntüsü, gölge
- SÜLFAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sülfürik asidin tuzu veya esteri
-
[isim]
Sülfürik asidin tuzu veya esteri
- VESAİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Araçlar, vasıtalar
- "İki cephane depomuz vardır ki bunlar, seksen otomobil ve bütün ordu vesaitiyle altı ayda oraya depo edilmiştir." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Araçlar, vasıtalar
- FORMAT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Biçim (II)
-
Boyut
-
[isim]
Biçim (II)
- SAFFET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Temizlik, arılık
- "Gençlerin tecrübelerle yıpranmamış bir saffet içindeki yüzlerinde yorgunluk duyulmaz." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Temizlik, arılık
- SOLİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Solocu
- "Sıra şarkıcılığından çıkarak Köroğlu gibi adı dağlarda gezen şöhretli bir solist oluyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Solocu
- HÜRMET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Saygı
- "Sanata her yerde hürmet etmek lazımdır." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Hürmette kusur ettin mi işte o zaman kendini yok bil." (Tarık Buğra)
-
[isim]
Saygı
- DİSKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bilgisayardaki işlemlerin kaydedildiği manyetik araç
-
[isim]
Bilgisayardaki işlemlerin kaydedildiği manyetik araç
- UFUNET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Pis koku
- "Kokladığım bu havada devrin ufunetini hissediyorum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
İrin, cerahat
-
[isim]
Pis koku