Sonunda t olan 6 harfli 461 kelime var. T harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da başında t harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MESCİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Genellikle minaresiz, küçük cami
    • "Hac parasıyla mescidin tamir olunmasını vasiyet etmek istiyordu." (Ömer Seyfettin)

RAVENT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Karabuğdaygillerden, 1-2 m yükseklikte, büyük yapraklı, beyaz çiçekli, çok yıllık ve otsu bir bitki (Rheum officinale)

KRAVAT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir ucu ince, diğer ucu daha geniş, gömlek yakasının altından geçirilerek önde üçgen biçiminde bağlanan, özel kumaştan yapılan giysi aksesuarı, boyun bağı
    • "Muallim Bey, kravatınızın rengi gömleğinize uymamış, dedi, suratıma güldü." (Falih Rıfkı Atay)

MEVLİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hz. Muhammed'in doğumunu, hayatını anlatan mesnevi
  2. Bu mesnevinin okunduğu dinî tören
    • "Daha mevlit bitmeden dört aydır yağmayan yağmur dışarısını sel içinde bıraktı." (Ömer Seyfettin)
  3. Doğma, doğum
  4. Doğum yeri, insanın doğduğu yer

CEMŞAT

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Basketbolda rakibe yüklenip aniden geri çekilerek ve dönerken zıplayarak atılan şut

DENAET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Alçaklık

KANTAT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kahramanlık ve din konularında yazılıp bestelenen şiir veya bu şiirin orkestra eşliğindeki tek veya çok sesli bestesi

KÜMBET

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Kubbe
  2. Koni, piramit biçiminde damı olan, yuvarlak veya köşeli yapı
  3. Kubbe biçiminde toparlak kabartı

ATALET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tembellik
    • "Sabah ataletiyle gezinerek kirli karyolasından sıyrıldı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. İşsizlik, işsiz kalma, işlemezlik
  3. Süredurum

BİZZAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Doğrudan doğruya kendisi
    • "Vaziyeti yukardan ve bizzat takip etmek lazım geldi." (Atatürk)

MİSKET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Mis üzümünden yapılan şarap

İFŞAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gizli bir şeyi ortaya çıkarmak için yapılan açıklamalar
    • "İkimiz de hayatlarımız hakkında ifşaatta bulunmadık." (Refik Halit Karay)

TABLET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Düz ve yassı biçimli, çiğnenecek veya yutulacak madde
    • "İlaç tableti. Nane şekeri tableti."
  2. Eski medeniyetlerden kalma, pişmiş veya güneşte kurutulmuş kilden yapılmış, üzerinde çivi yazısı ile metin yazılı belge

DİREKT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Dolaysız, aracısız
    • "İki devlet arasında direkt ilişki yok."
  2. [zarf] Doğru olarak, hiçbir yerde durmadan, duraksız, doğruca
    • "Bu otobüs direkt İstanbul'a gider."
  3. [zarf] Doğrudan, doğrudan doğruya
    • "Sınıfını direkt geçen öğrenci."

FORİNT

Kelime Kökeni : Macarca

  1. [isim] Macar para birimi

KADRAT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dizgide harfler arasına konulan yazısız metal parçası
  2. Dizgi işinde kullanılan bir aralık ölçüsü birimi

MİNNET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, gönül borcu, müdana
    • "Sesinde bir minnetin sıcaklığı vardı." (Haldun Taner)
    • "Bana karşı gösterilen bu güven ve sevgiden dolayı çok minnet duymama rağmen, siyasi hayata atılmak istemiyordum." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bir iyiliğe karşı teşekkür etme, memnuniyet duyma
    • "Oğlunun elinden ne gelse borç sayıyor, ödeyemeyeceği bir minnet duygusu altında eziliyordu." (Necati Cumalı)

TAKLİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belli bir örneğe benzemeye veya benzetmeye çalışma
    • "Annesinin, babasının taklitlerini yapıyordu." (Çetin Altan)
  2. Birinin davranışlarını, konuşmasını tekrarlayarak eğlenme
    • "Hele taklitleri? -Kadın taklidi, Arap taklidi hepsini birbirinden güzel yapıyordu." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Taklit etmeyeceğine, kopya olmaktan, andırmaktan tiksindiğine göre bilmesinin faydası yoktu." (Tarık Buğra)
  3. Benzetilerek yapılmış şey, imitasyon

TECVİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kelimelerin söylenişinde, seslerin çıkaklarına, uzunluk ve kısalıklarına göre okunması
    • "Okurken tecvide riayetten kelimeler ağzında yassılanarak, yayvanlaşarak, incelerek çıkıyordu." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Kur'an'ın doğru okunmasını sağlayan bilim
  3. Bu bilim üzerine yazılmış kitap

TUTSAT

  1. [isim] Tutulu satış

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü