Sonunda t olan 5 harfli 397 kelime var. T harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da başında t harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BERAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent
-
Osmanlı İmparatorluğu'nda bir göreve atanan, aylık bağlanan, san, nişan veya ayrıcalık verilen kimseler için çıkarılan padişah buyruğu
-
[isim]
Bir buluştan, bir haktan yararlanmak için devletçe verilen belge, patent
- SIFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimsenin görev, ödev, toplumsal veya hukuki bakımdan yeri ve özelliği
- "Başvezir sıfatıyla hükûmet işlerini idare eder." (Refik Halit Karay)
-
Bir adı, nitelik, nicelik, yer, sıra vb. bakımından niteleyen, belirten kelime, ön ad
- "Beyaz (ev), güzel (çocuk), beş (gün), bu (kitap) gibi."
-
Yüz, kılık ve dış görünüş
- "Takındığı bu sıfatı boynundaki kravattan fazla mühimsediği yoktu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Bir kimsenin görev, ödev, toplumsal veya hukuki bakımdan yeri ve özelliği
- SÜRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hızlılık, çabukluk, ivinti
-
Hız
-
[isim]
Hızlılık, çabukluk, ivinti
- TİRAT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir tiyatro oyununda oyuncuların bir defada söylediği parça
-
Yazı veya konuşmada bir düşüncenin kesintisiz gelişimi
- "Nina romantik bir tiradı andıran anlatışı kesti." (Refik Halit Karay)
-
Uzun ve tumturaklı konuşma
- "Hayatın insafsızlığı ile başlayan bir yakınma tiradı, sizin beceriksizliğinize dayanır." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir tiyatro oyununda oyuncuların bir defada söylediği parça
- ŞEHİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kutsal bir ülkü veya inanç uğrunda ölen kimse
- "Ey mavi göklerin kızıl ve beyaz süsü. Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü." (Arif Nihat Asya)
- "Biraz sonra Veysel'in arkadaşlarından biri daha şehit oldu." (Memduh Şevket Esendal)
- "Arkadaşı, düşmanlarla cenge varır ve şehit düşer." (Reşat Enis)
-
[isim]
Kutsal bir ülkü veya inanç uğrunda ölen kimse
- NEŞET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çıkma, ileri gelme
-
[isim]
Çıkma, ileri gelme
- İZZET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyüklük, yücelik, ululuk
-
[isim]
Büyüklük, yücelik, ululuk
- START
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bakınız çıkma, çıkış, başlama
-
[isim]
Bakınız çıkma, çıkış, başlama
- TARET
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Gemilerde veya kalelerde, topçu mevzilerinde topun makine bölümünü ve topçuları koruyacak biçimde yapılmış zırhlı kule
- "Payitahtın göbeğinde demirletip taretlerini saraylara çevirmiş olduklarını görünce cinleri tepesinde toplanıyordu." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Gemilerde veya kalelerde, topçu mevzilerinde topun makine bölümünü ve topçuları koruyacak biçimde yapılmış zırhlı kule
- MUHİT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çevre, yöre, etraf
-
Bir kimsenin sürekli ilişkide bulunduğu insanlar topluluğu, çevre
- "Bir de şuuraltı dahi olsa muhitin onu göçüp giden, sönen bir insan telakki ettiğini hissetmiştim." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Çevre, yöre, etraf
- ZEVAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kişiler, zatlar
- "Gazetenin, mutat zevat adını verdiği arkadaşlarımız ki daima Atatürk'ün yanında bulunurlar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Kişiler, zatlar
- HİLAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kaftan
-
[isim]
Kaftan
- HORST
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Merdiven biçimli fay serisindeki iki tektonik çukur arasında veya bir tektonik çukurun iki yanında yükselen kısım
-
[isim]
Merdiven biçimli fay serisindeki iki tektonik çukur arasında veya bir tektonik çukurun iki yanında yükselen kısım
- TEİST
- ...
- KISIT
-
-
[isim]
Kişinin yurttaşlık haklarını kullanma yetkisinin yargı kuruluşları tarafından kaldırılması
-
Bunama, mahkûm olma vb. nedenlerden dolayı kanunun, bir kimsenin malını, parasını istediği gibi kullanmasına ve harcamasına engel olması, kısıtlılık, kısıtlama, hacir
-
[isim]
Kişinin yurttaşlık haklarını kullanma yetkisinin yargı kuruluşları tarafından kaldırılması
- İSNAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir düşünceyi, bir konuyu bir kişi veya sebebe dayandırma, yükleme, atfetme
-
Karacılık, iftira
-
[isim]
Bir düşünceyi, bir konuyu bir kişi veya sebebe dayandırma, yükleme, atfetme
- TEĞET
-
-
[isim]
Bir eğrinin yanından geçen ve ona ancak bir noktada değen doğru, mümas
-
[isim]
Bir eğrinin yanından geçen ve ona ancak bir noktada değen doğru, mümas
- ÇİĞİT
-
-
[isim]
Çekirdek, özellikle pamuk çekirdeği
-
[isim]
Çekirdek, özellikle pamuk çekirdeği
- GİYİT
-
-
[isim]
Giysi
-
[isim]
Giysi
- KAĞIT
- ...