Başında t olan 8 harfli 713 kelime var. T harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da sonu t harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında t bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TERZİLİK
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Terzinin yaptığı iş
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Terzinin yaptığı iş
                    
                    
 - TOZLUKLU
 - ...
 - TATLISIZ
 - ...
 - TAYGELDİ
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        İkinci kez evlenen kadının beraberinde getirdiği çocuk veya çocuklar
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        İkinci kez evlenen kadının beraberinde getirdiği çocuk veya çocuklar
                    
                    
 - TEBESSÜM
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Gülümseme
                    
                    
- "O şimdilik dudağında acı bir tebessümle yalnız bana bakıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
 
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Gülümseme
                    
                    
 - TEFEHHÜM
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Anlama
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Anlama
                    
                    
 - TESELSÜL
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Zincirleme
                    
                    
- "Gelip geçici dâhilerin, birbirinin ayağını kaydırarak teselsül ettiklerini gördük." (Yahya Kemal Beyatlı)
 
 - 
                    
                        Birbirine bağlı, birbiri ile ilgili şeylerin oluşturduğu dizi, sıra, silsile
                    
                    
- "Gözleri kamaştıran güneş aydınlığında bu sesler küçük kubbelerin bitmez tükenmez teselsülünü açar ve parıldatırdı." (Abdülhak Şinasi Hisar)
 
 - 
                    
                        Birden fazla kimsenin bir borçtan dolayı sorumlu olması
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Zincirleme
                    
                    
 - TIKNAZCA
 - ...
 - TIRTILLI
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Kenarlarında tırtıl olan
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Kenarlarında tırtıl olan
                    
                    
 - TUTKUSUZ
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Tutkusu olmayan, ihtirassız
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Tutkusu olmayan, ihtirassız
                    
                    
 - TİROKSİN
 - 
    
Kelime Kökeni : Fransızca
- 
                        [isim]
                    
                        Tiroit hormonlarının ilki
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Tiroit hormonlarının ilki
                    
                    
 - TANGIRTI
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Madenî şeylerin çıkardığı kuru ve gürültülü ses
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Madenî şeylerin çıkardığı kuru ve gürültülü ses
                    
                    
 - TİPLEMEK
 - 
    
- 
                        [-i]
                    
                        Belirli bir tipin bütün çapraşık özelliklerini, bunu en iyi, en rahat, en inandırıcı biçimde temsil edebilecek kişiyle canlandırmak
                    
                    
 
 - 
                        [-i]
                    
                        Belirli bir tipin bütün çapraşık özelliklerini, bunu en iyi, en rahat, en inandırıcı biçimde temsil edebilecek kişiyle canlandırmak
                    
                    
 - TOPLANMA
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Toplanmak işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Toplanmak işi
                    
                    
 - TÜTTÜRME
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Tüttürmek işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Tüttürmek işi
                    
                    
 - TERENNÜM
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Güzel ve alçak sesle şarkı söyleme
                    
                    
- "Can acısıyla terennüm eder gibi ay ay ay! diye feryada başlıyorsunuz." (Reşat Nuri Güntekin)
 
 - 
                    
                        Kuş şakıma, ötme
                    
                    
- "Şurada sizi baştan başa terennüm eden bir şiir yazdım." (Aka Gündüz)
 
 - 
                    
                        Anlatma, ifade etme
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Güzel ve alçak sesle şarkı söyleme
                    
                    
 - TOMBALAK
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Kısa boylu, şişman, tıknaz ve tombulca
                    
                    
- "O, o zaman vara yoğa gülen tombalak bir çocuktu." (Reşat Nuri Güntekin)
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Kısa boylu, şişman, tıknaz ve tombulca
                    
                    
 - TUTARSIZ
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Tutarlı olmayan, aralarında çelişki bulunan, insicamsız
                    
                    
- "Tutarsız her olayı, her davranışı alaturkadır diyerek Doğu'ya yükledik." (Necati Cumalı)
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Tutarlı olmayan, aralarında çelişki bulunan, insicamsız
                    
                    
 - TAHAFFUZ
 - 
    
Kelime Kökeni : Arapça
- 
                        [isim]
                    
                        Barınma, korunma
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Barınma, korunma
                    
                    
 - TARİFELİ
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Belli bir tarifeye göre olan
                    
                    
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Belli bir tarifeye göre olan