Başında t olan 8 harfli 713 kelime var. T harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da sonu t harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında t bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TABİATÇI
- ...
- TAHSİSLİ
-
-
[sıfat]
Bir şeye özgü kılınmış, bir şeye ayrılmış
-
[sıfat]
Bir şeye özgü kılınmış, bir şeye ayrılmış
- TELEPATİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Birinin düşündüklerini veya uzakta geçen bir olayı hiçbir bağlantı olmadan algılama, uza duyum
-
[isim]
Birinin düşündüklerini veya uzakta geçen bir olayı hiçbir bağlantı olmadan algılama, uza duyum
- TEŞEBBÜS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Girişim, girişme
- "Bir vatan vazifesidir, teşebbüs et, dediler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[isim]
Girişim, girişme
- TIRMANMA
-
-
[isim]
Tırmanmak işi
-
Kendine özgü araçlardan yararlanarak vücudu, kollarla çekerek yukarı doğru yer değiştirme
-
Atom silahlarının gücünün önüne geçilmez, önlenemez bir biçimde hızlanmasını belirten terim
-
Bir durumun, bir olgunun giderek güç kazanması, etkisini artırması, güçlenmesi
-
[isim]
Tırmanmak işi
- TATARCIK
-
-
[isim]
Sıcak ülkelerde, özellikle Akdeniz çevresinde yaşayan, türlü hastalıklara yol açan küçük bir sinek, yakarca (Phlebotomus)
-
Şiddetli karın ağrısı
-
[isim]
Sıcak ülkelerde, özellikle Akdeniz çevresinde yaşayan, türlü hastalıklara yol açan küçük bir sinek, yakarca (Phlebotomus)
- TEFEKKÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düşünme, düşünüş
-
[isim]
Düşünme, düşünüş
- TINLATMA
-
-
[isim]
Tınlatmak işi
-
[isim]
Tınlatmak işi
- TURALAMA
-
-
[isim]
Turalamak işi
-
[isim]
Turalamak işi
- TAPINMAK
-
-
[-e]
Tanrı'ya veya ilah olarak tanınan varlığa karşı inancını ve bağlılığını bildirmek için belirli kurallara bağlı dinî hareketlerde bulunmak
- "Beyaz esvaplı bakireler, altın saçlı delikanlılar, kollarını çaprazlamış, diz üstü ona tapınmaktadır." (Falih Rıfkı Atay)
-
Tanrı'ya karşı kulluk görevini yerine getirmek, ibadet etmek
-
Büyük bir sevgiyle bağlanmak, aşkla sevmek
-
[-e]
Tanrı'ya veya ilah olarak tanınan varlığa karşı inancını ve bağlılığını bildirmek için belirli kurallara bağlı dinî hareketlerde bulunmak
- TELEKART
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Telefon etmek için kullanılan kart
-
[isim]
Telefon etmek için kullanılan kart
- TESTLEME
- ...
- TİTİZLİK
-
-
[isim]
Titiz olma, titizce davranma durumu
- "Sevilen bir şair olması, yazıları üzerindeki titizliğinden geliyor." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Titiz olma, titizce davranma durumu
- TUĞCULUK
- ...
- TÜKETMEK
-
-
[-i]
Kullanarak, harcayarak yok etmek, bitirmek, yoğaltmak
- "Titreyen elleri baş ucundaki sürahiye gide gele içindeki suyu tüketmişti." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Güçsüzleştirmek, bezdirmek
-
Yürüyerek aşmak, bitirmek
-
[-i]
Kullanarak, harcayarak yok etmek, bitirmek, yoğaltmak
- TUTULMAK
-
-
[nsz]
Tutma işi yapılmak veya tutma işine konu olmak
- "Bir yazıhane kiralanmış, aylıkla bir otomobil tutulmuştu." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Ay ve güneş tutulma olayına uğramak
-
Ünlü olmak, meşhur olmak
-
Tutuk duruma gelmek
-
Bir organı işleyemez olmak
- "Konuşmak için dilim, yazmak için kalemim tutuldu." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-e]
Birine tutkun olmak, sevmek
-
[-e]
Bir işe veya birine canı sıkılmak
- "Sen filozof geçinen ukala bir adama benzersin. Bak, ben böyle şeylere fena tutulurum." (Haldun Taner)
-
[-e]
Yakalanmak
- "Hastalığa tutulduğu sıralarda bir sabun fabrikasında çalışıyordu." (Necati Cumalı)
-
[nsz]
Tutma işi yapılmak veya tutma işine konu olmak
- TEHEVVÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çok kızma, öfkelenme, köpürme
-
[isim]
Çok kızma, öfkelenme, köpürme
- TEZVİRAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yalan dolan şeyler, kovculuklar
-
[isim]
Yalan dolan şeyler, kovculuklar
- TIRNAKÇI
-
-
[isim]
Para bozdurmak için gelerek kasadaki veya tezgâh üzerindeki parayı çalan kimse
-
Verilmesi gereken bir paranın el çabukluğu ile eksik ödenmesi
-
Osmanlı İmparatorluğu'nda her perşembe günü padişahın tırnaklarını kesip temizleyen kimse
-
[isim]
Para bozdurmak için gelerek kasadaki veya tezgâh üzerindeki parayı çalan kimse
- TOZLANMA
-
-
[isim]
Tozlanmak işi
-
Tozlaşma
-
[isim]
Tozlanmak işi