Başında t olan 7 harfli 565 kelime var. T harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da sonu t harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında t bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TESİSAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belli bir işin sağlanmasına yardım eden araçların uygun yerlere döşenmesi veya döşenen bu araçların tümü, döşem
- "Kalorifer tesisatı."
-
[isim]
Belli bir işin sağlanmasına yardım eden araçların uygun yerlere döşenmesi veya döşenen bu araçların tümü, döşem
- TROMBON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sürgü kolunun hareketiyle değişik yükseklikte seslerin elde edildiği nefesli çalgı
-
[isim]
Sürgü kolunun hareketiyle değişik yükseklikte seslerin elde edildiği nefesli çalgı
- TAŞIMSI
-
-
[sıfat]
Taşsı
-
[sıfat]
Taşsı
- TÜRKELİ
- ...
- TARHANA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İçine domates, biber, soğan, kokulu otlar, süt veya yoğurt katılan, bulgur, mayalanmış ve kurutularak ufalanmış hamur vb.nden yapılan çorba malzemesi
-
Tarhana çorbası
-
[isim]
İçine domates, biber, soğan, kokulu otlar, süt veya yoğurt katılan, bulgur, mayalanmış ve kurutularak ufalanmış hamur vb.nden yapılan çorba malzemesi
- TEDRİCİ
- ...
- TELGRAF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İki merkez arasında, kararlaştırılmış işaretlerin yardımıyla yazılı haberlerin veya belgelerin iletimini sağlayan bir telekomünikasyon düzeni
- "Hareketimiz, hiçbir tarafa telgrafla bildirilmeyecekti." (Atatürk)
-
Bu düzenle gönderilen haberin yazılı olduğu kâğıt
- "Dün, telgrafla sıhhatinizi sormak için kasabaya inmiştim." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
İki merkez arasında, kararlaştırılmış işaretlerin yardımıyla yazılı haberlerin veya belgelerin iletimini sağlayan bir telekomünikasyon düzeni
- TEPKİLİ
-
-
[sıfat]
Tepkisi olan veya tepki gücü ile çalışan
- "Tepkili tüfek."
-
[sıfat]
Tepkisi olan veya tepki gücü ile çalışan
- TRAMVAY
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Şehirlerde yol üzerinde döşenmiş özel raylarda hareket eden yolcu taşıtı
- "Sarı tenekeden bir tramvay arabası titreyerek, sarsılarak geçti." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Şehirlerde yol üzerinde döşenmiş özel raylarda hareket eden yolcu taşıtı
- TUZUMSU
-
-
[sıfat]
Tuzsu
-
[sıfat]
Tuzsu
- TIMARLI
-
-
[sıfat]
Tımar edilmiş (binek hayvanı)
-
Bakılmış, tedavi edilmiş (yara veya hasta)
-
Bakılmış, işlenmiş (ağaç, toprak vb.)
-
[sıfat]
Tımar edilmiş (binek hayvanı)
- TAKINMA
-
-
[isim]
Takınmak işi
-
[isim]
Takınmak işi
- TANIDIK
-
-
[sıfat]
Tanışılıp konuşulan (kimse), bildik, tanış
- "Mart başlayalı kırkını geçmiş nice tanıdıklarım hastalandı." (Ahmet Haşim)
-
Daha önceden bilinen, görülen, aşina
- "Yanaştığımız iskeleden birtakım dost ve tanıdık çehreler bana doğru uzanmış, gülümsüyor..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Sırrı Bey, bu iki ada hemen tanıdık çıktı ve artık oturduğu koltukta büsbütün uzanarak -Bekliyoruz paşam- dedi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Tanışılıp konuşulan (kimse), bildik, tanış
- TIMARCI
-
-
[isim]
Tımar yapan kimse
-
Pansumancı
- "Çırpınmamam için tımarcı kollarımı, hasta bakıcı kız başımı tuttu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Tımar yapan kimse
- TAŞKENT
- ...
- TEHALÜF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Aykırılık
-
[isim]
Aykırılık
- TIRAŞÇI
-
-
[sıfat]
Yalan, asılsız, bıktırıcı sözlerle karşısındakini rahatsız eden (kimse), palavracı
-
[isim]
Karşısındakini bıktırıncaya kadar lafa tutma huyu olan kimse
-
[sıfat]
Yalan, asılsız, bıktırıcı sözlerle karşısındakini rahatsız eden (kimse), palavracı
- TORNADO
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
Batı Afrika kıyılarında esen çok kuvvetli siklon
-
[isim]
Batı Afrika kıyılarında esen çok kuvvetli siklon
- TUĞRALI
-
-
[sıfat]
Tuğrası olan
-
[sıfat]
Tuğrası olan
- TAAHHÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şey yapmayı üstüne alma, üstlenme
- "Taahhüt işini ortağıma havale ettim." (Aka Gündüz)
- "Ayda bir, bir şeyler yazmayı taahhüt ederim." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bir şey yapmayı üstüne alma, üstlenme