Başında t olan 5 harfli 385 kelime var. T harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da sonu t harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında t bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TÖRPÜ

  1. [isim] Ağaç, kurşun, kalay vb. yumuşak metallerin kabasını almaya yarayan, dişleri uzun ve aralıklı olan eğe
  2. Bir şeyin yüzündeki pürüzleri gidermek, düzgünleştirmek için kullanılan kısa, ince, pürtüklü eğe
    • "Tırnak törpüsü."

TUTUK

  1. [sıfat] Akıcı, rahat konuşamayan
  2. Eski işlevini göremez duruma gelmiş
    • "Geçen gün beni dövdüler. Boynum, omuzlarım hâlâ tutuk." (Atilla İlhan)
  3. Kısılmış, tutulmuş, kesik
    • "Ağır ağır ve tahtalar arasında boğulan tutuk akislerle yükseliyordu." (Peyami Safa)
  4. Tutuklu
  5. Kapalı, tıkalı
  6. Sıkıntılı
    • "Bu tutuk hava içinde saat ona doğru Meclisin zili uzun uzun çaldı." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  7. Durgun, çekingen, sıkılgan

TOMAR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Dürülerek boru biçimi verilmiş deri, kâğıt
  2. Topun içini silmekte kullanılan, ucu fırçalı çubuk
  3. Yığın, küme

TEMAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Değme, dokunma (I), dokunuş (I)
    • "Etrafımda uçları birbirine temas etmiş hilallerden müteşekkil bir daire vardı." (Ömer Seyfettin)
  2. Buluşup görüşme, ilişki kurma, münasebet
    • "Her nevi halkla temas ve kaynaşma hâlinde bulunmalıdır." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Şiiri iyi okuyanlarla fena okuyanlar arasındaki esaslı farka temas ettik." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. Değinme, sözünü etme, bahsetme
    • "O konuya hiç temas edilmedi."
  4. Gidip gelme, ulaşım, bağlantı
    • "İki şehir arasında temas kesildi."
  5. Dokunma

TEMPO

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Bir müzik parçasındaki bölümlerin hızlarını belirtmek için kullanılan kelime, vuruş
    • "Bu melodinin temposu çok ağır, biraz daha hızlı çalınmalı."
    • "Sonra kafasındaki bir şarkıya parmaklarıyla candan tempo tutmaya başladı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Gidiş, ilerleyiş, gelişme hızı, tarz
    • "Maiyetindekiler onun çalışma temposuna yetişemezlerdi." (Haldun Taner)
  3. Vücut alıştırmalarının belirli süre içinde tekrarlanma hızı

TIRIS

  1. [isim] Atın kısa adımlarla hızlı yürüyüşü
    • "Hafif tırıs üzere yürüyen hayvanı âdeta dörtnala koşturmaya başlıyordu." (Memduh Şevket Esendal)

TEYİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Doğrulama, doğruluğunu onaylama
    • "Nitekim biraz evvelki sözleriniz de onu teyit ediyordu." (Reşat Nuri Güntekin)

TİRİZ

  1. [isim] Giysilerin yırtmacına ve eteğine eklenen ensiz kumaş parçası
  2. Ensiz tahta
  3. Çarpma ve sürtüşmelerden korunmak için güvertesiz teknelerin, direklerin ve dubaların dış kenarlarına takılan, tahtadan veya halat örgüsüyle yapılmış çıkıntı

TONYA
...
TALEP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimseden bir şeyi yapmasını veya yapmamasını isteme, dileme, istem
    • "Bu davanın sukutunu talep ederim." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. İstek
    • "... din eğitim ve öğretimi ancak kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlıdır." (Anayasa)

TOKLU

  1. [isim] Bir yıllık kuzu

TAŞIM

  1. [isim] Kaynama sırasında taşma

TAVUS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tavus kuşu

TAYFA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir gemide bulunan, türlü işlerde çalıştırılan sefer işçisi
    • "Kayıkta hem ben hem de tayfam uyandık." (Halikarnas Balıkçısı)
  2. Aynı işi yapan topluluk
    • "Esrarkeş, serseri tayfası hava almak için çıkar, balık tutar, getirir kasabaya, satarlar." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Zeytin toplayan işçi
  4. Bir adamın yanında bulunan yardakçılar, koşuntu

TESİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Etki
    • "Orta malı bayağı birinin tesiri altında..." (Refik Halit Karay)
    • "Aynı kanunlar, aynı şeylere tesir edince neticeler de aynı olur." (Ömer Seyfettin)
    • "Namus sözü, bu saf, temiz ev kadınında her vakit büyük tesir yapardı." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Bu sözler derin ve kuvvetli bir tesir bıraktı." (Peyami Safa)

TIRIK

  1. [isim] Bir nesnenin art arda iki yere çarpmasından çıkan ince ve kuru ses
    • "Kapı tırık diye kapandı."

TEKİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kuvvetleştirme, sağlamlaştırma, üsteleme
    • "Bu sözü bir alay uydurma vakalarla, kazalarla tekide çalışıyordum." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

TERME

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir tür yaban turpu

TARAŞ

  1. [isim] Tarla, bağ, bahçe vb. yerlerden toplanan üründen artakalanlar

TURTA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Üzeri yufka kaplı, meyveli veya kakaolu bir pasta çeşidi

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü