Başında t olan 4 harfli 89 kelime var. T harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da sonu t harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında t bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TANK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Zırhlı ve silahlı, tekerlekleri paletli, motorlu savaş taşıtı
  2. Su, yakıt vb. sıvıları depolamaya yarayan araç
    • "Akaryakıt tankı."

TAPU

  1. [isim] Bir taşınmazın üstündeki mülkiyet hakkını gösteren belge
  2. Tapu işlerinin yürütüldüğü kuruluş

TAPİ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Pokerde kâğıtlar dağıtılmadan önce oyunculardan birinin fiş veya parasını ortaya sürdükten sonra önünde fişi veya parası kalmadığını belirtmek için söylediği söz

TEİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çayda bulunan ve kafein niteliğinde olan etkili madde

TABİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bağımlı
    • "Sanki bütün kamara, bütün halk, onlara tabi, onlara mahkûmdu." (Peyami Safa)
    • "Kooperatifler, devletin her türlü kontrol ve denetimine tabi olup siyasetle uğraşmaz..." (Anayasa)

TERE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Turpgillerden, yaprakları salata olarak yenen baharlı bir bitki (Lepidium)

TOGO
...
TEHİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Boş
    • "Vallahi rüyasını görmüştüm, geçen gece, tenha, tehi bir yoldaymışız." (Haldun Taner)

TİPİ

  1. [isim] Kar fırtınası

TERS

  1. Gerekli olan duruma karşıt, zıt
    • "Yerden göğe kadar haklı olan bir uyarıyı, içimizden bir arkadaş ters anlamış." (Haldun Taner)
    • "Daha sonra o eşsiz lidere ters düşmek bahtsızlığına kapılmıştır." (Haldun Taner)
    • "Hacı Ömer'in o gün ters tarafından kalktığına artık şüphe yoktu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [isim] Bir şeyin içe gelen yanı, arkası
    • "Elinin tersiyle küçük bir tokat vurmuştu." (Çetin Altan)
  3. [isim] Kesici bir aletin kesmeyen yanı
    • "Kollarına bıçağın tersiyle birkaç tane vurmuşlar." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Uygun olmayan, elverişsiz, münasebetsiz
    • "Ters sözlerinle, fazilet iddialarınla beni hırpalama." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  5. Gönül ve cesaret kırıcı, huysuz, sert
    • "Ters adamın işi de ters gider." (Memduh Şevket Esendal)
  6. [isim] Bir şeyin aksi, karşıtı
    • "Anlattığının tersi anlaşılınca utandı."

TIPA

  1. [isim] Tapa

TİTR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ad, unvan, etiket

TABU

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kutsal sayılan bazı insanlara, hayvanlara, nesnelere dokunulmasını, kullanılmasını yasaklayan, aksi yapıldığında zararı dokunacağı düşünülen dinî inanç
  2. [sıfat] Yasaklanarak korunan (nesne, kelime, davranış)
  3. [sıfat] Tekinsiz

TAPI

  1. [isim] Tanrı
    • "Karacaoğlan der ki taptığım tapı / Yıkılmaz Tanrı'nın yaptığı yapı" (Karacaoğlan)

TRAS

Kelime Kökeni : Almanca

  1. [isim] Volkanik tüf

TEPE

  1. [isim] Bir şeyin en üstteki bölümü
    • "Pencere önünde dimdik durmuş, kocaman ağaçların tepesine bakıyordunuz." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Çatık kaşlar ve engin nazarlarla herkese tepeden bakıyor." (Haldun Taner)
    • "O sırada babalığını anımsıyordu kötü bir düşü anımsarcasına ve kızgınlıktan tepesi atıyordu." (Muzaffer Uyguner)
    • "Nazmiye'nin tepesinden sanki kaynar sular döküldü, yooo ... dedi." (Orhan Kemal)
  2. Bir yerin, bir nesnenin vb.nin üstü, hizası
    • "Ekşisu'da trenden indikleri sırada güneş tam tepelerindeydi." (Necati Cumalı)
  3. Birinin yanı başı, baş ucu
    • "Tepemde durup canımı sıktı."
  4. Başın üst, kafatasının iki kulak arasında kalan bölümü
    • "Güneş sanki yalnız sizin tepenize ışık ve sıcaklık aksettirmeye çalışıyor." (Refik Halit Karay)
  5. Yüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimi
    • "Derenin sağ tarafına yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti." (Necati Cumalı)
  6. Çokgende veya çok yüzlüde köşelerden her biri
  7. İkizkenar bir üçgende eşit kenarların kesişme noktası
  8. Bakışım ekseni bulunan bir eğrinin veya yüzeyin bu eksenle kesişme noktalarından her biri

TAVA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yağ kızdırma, yiyecek kızartma vb. işlere yarayan, uzun saplı yayvan kap
  2. Bu kapta pişmiş yemek
    • "Balık tavası. Ciğer tavası."
  3. Maden eritilen saplı pota
    • "Kurşun tavası."
  4. Kireç karıştırılan tekne
  5. Deniz veya göllerde suların geri çekilmesiyle kuruyan bölüm
  6. Gemilerde borda iskelesinin alt başındaki sahanlık
  7. Fide yetiştirmek için ayrılmış toprak bölümü

TURP

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Turpgillerden, yaprakları tüylü, çiçekleri beyaz, sarı, mor renkli bir bitki (Raphanus sativus)
  2. Bu bitkinin yenilen etli kökü

TİKE

  1. [isim] Et, ekmek, peynir vb.nde parça, lokma, dilim

TROL

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Teknelerle suyun dibinde sürüklenerek çekilen, huni biçiminde geniş ağızlı balık ağı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü