Başında t olan 4 harfli 89 kelime var. T harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da sonu t harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında t bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAYA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Dadı
-
[isim]
Dadı
- TASA
-
-
[isim]
Üzüntülü düşünce durumu, kaygı, endişe, gam
- "Gazeteleriniz sürüm tasasına kapıldılar mı hemen İstanbul'un nabzını tutarlar." (Falih Rıfkı Atay)
- "Sonra, dedim, bunun tasası sana mı düştü?" (Memduh Şevket Esendal)
-
Tatmin edici olmayan veya tedirgin eden durumların ortaya çıkmasını önleyebilmede, güvensizlik içinde bulunulduğunda duyulan tedirgin edici duygu
-
[isim]
Üzüntülü düşünce durumu, kaygı, endişe, gam
- TROK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Değişim
- "Bu trok muamelesinde, kendi malı için daima üste para isterdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Değişim
- TAZI
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Genellikle tavşan avında kullanılan, uzun bacaklı, çekik karınlı, çok çevik bir köpek türü (Canis familiaris grajus hibernicus)
- "Tazının burnu iki kilometre ötedeki bıldırcın kokusunu duyabilir." (Haldun Taner)
-
[isim]
Genellikle tavşan avında kullanılan, uzun bacaklı, çekik karınlı, çok çevik bir köpek türü (Canis familiaris grajus hibernicus)
- TAPA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Şişe gibi dar delikleri tıkamaya yarayan mantar, cam, tahta veya plastikten tıkaç, tıpa
-
Top mermisinin ucuna takılan ve mermi atıldıktan sonra patlamasını sağlayan ayarlı başlık
-
[isim]
Şişe gibi dar delikleri tıkamaya yarayan mantar, cam, tahta veya plastikten tıkaç, tıpa
- TİTR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Ad, unvan, etiket
-
[isim]
Ad, unvan, etiket
- TUNÇ
-
-
[isim]
Koyu kızıl renkte olan, bakır, çinko ve kalay alaşımı, bronz
- "Başında kalpak tunçtan bir miğfer gibi duruyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Bu alaşımdan yapılmış olan
-
[isim]
Koyu kızıl renkte olan, bakır, çinko ve kalay alaşımı, bronz
- TAMU
-
Kelime Kökeni : Soğdca
-
[isim]
Cehennem
- "Cehennem inancında tamu sözcüğünün anlattığı belli bir cehennem tasarımı yoktur." (Melih Cevdet Anday)
-
[isim]
Cehennem
- TAVA
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Yağ kızdırma, yiyecek kızartma vb. işlere yarayan, uzun saplı yayvan kap
-
Bu kapta pişmiş yemek
- "Balık tavası. Ciğer tavası."
-
Maden eritilen saplı pota
- "Kurşun tavası."
-
Kireç karıştırılan tekne
-
Deniz veya göllerde suların geri çekilmesiyle kuruyan bölüm
-
Gemilerde borda iskelesinin alt başındaki sahanlık
-
Fide yetiştirmek için ayrılmış toprak bölümü
-
[isim]
Yağ kızdırma, yiyecek kızartma vb. işlere yarayan, uzun saplı yayvan kap
- TÜYO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sınavda başkasından yardım görme veya bir kaynaktan yararlanma, kopya
-
Herhangi bir konuda verilen gizli bilgi
-
Yarış öncesinde belirlenen veya tahmin edilen yarışmacı hakkında verilen gizli bilgi
-
[isim]
Sınavda başkasından yardım görme veya bir kaynaktan yararlanma, kopya
- TÜRE
-
-
[isim]
Adalet
-
[isim]
Adalet
- TAPİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Pokerde kâğıtlar dağıtılmadan önce oyunculardan birinin fiş veya parasını ortaya sürdükten sonra önünde fişi veya parası kalmadığını belirtmek için söylediği söz
-
[isim]
Pokerde kâğıtlar dağıtılmadan önce oyunculardan birinin fiş veya parasını ortaya sürdükten sonra önünde fişi veya parası kalmadığını belirtmek için söylediği söz
- TİKE
-
-
[isim]
Et, ekmek, peynir vb.nde parça, lokma, dilim
-
[isim]
Et, ekmek, peynir vb.nde parça, lokma, dilim
- TARH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çıkarma
-
Vergi koyma
-
Bahçelerde çiçek dikmeye ayrılmış yer
- "Çiçek tarhları üzerinde küçük sinek kümeleri görünüyor, birden kayboluyorlardı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Çıkarma
- TİPİ
-
-
[isim]
Kar fırtınası
-
[isim]
Kar fırtınası
- TAYF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Görüntü, hayalet, ruh
- "Orada ezelî efsanelerini yaşayan binlerce tayf vardı." (Ömer Seyfettin)
-
Birleşik bir ışık demetinin bir biçmeden geçtikten sonra ayrıldığı basit renklerden oluşmuş görüntü
- "Güneşin tayfı, biçmenin köşesinden tabanına doğru sıra ile şu renkleri gösterir: Kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi, lacivert, mor."
-
[isim]
Görüntü, hayalet, ruh
- TALK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle açık yeşil, toz durumundayken yağlı bir görünümde, özgül ağırlığı 2,7, sertliği 1 olan, hidratlı doğal magnezyum
-
[isim]
Genellikle açık yeşil, toz durumundayken yağlı bir görünümde, özgül ağırlığı 2,7, sertliği 1 olan, hidratlı doğal magnezyum
- TUMP
- ...
- TEHİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Boş
- "Vallahi rüyasını görmüştüm, geçen gece, tenha, tehi bir yoldaymışız." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Boş
- TUFA
- ...