Başında t olan 4 harfli 89 kelime var. T harfi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde t harfi olan kelimeler listesine ya da sonu t harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında t bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TEPE

  1. [isim] Bir şeyin en üstteki bölümü
    • "Pencere önünde dimdik durmuş, kocaman ağaçların tepesine bakıyordunuz." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Çatık kaşlar ve engin nazarlarla herkese tepeden bakıyor." (Haldun Taner)
    • "O sırada babalığını anımsıyordu kötü bir düşü anımsarcasına ve kızgınlıktan tepesi atıyordu." (Muzaffer Uyguner)
    • "Nazmiye'nin tepesinden sanki kaynar sular döküldü, yooo ... dedi." (Orhan Kemal)
  2. Bir yerin, bir nesnenin vb.nin üstü, hizası
    • "Ekşisu'da trenden indikleri sırada güneş tam tepelerindeydi." (Necati Cumalı)
  3. Birinin yanı başı, baş ucu
    • "Tepemde durup canımı sıktı."
  4. Başın üst, kafatasının iki kulak arasında kalan bölümü
    • "Güneş sanki yalnız sizin tepenize ışık ve sıcaklık aksettirmeye çalışıyor." (Refik Halit Karay)
  5. Yüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimi
    • "Derenin sağ tarafına yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti." (Necati Cumalı)
  6. Çokgende veya çok yüzlüde köşelerden her biri
  7. İkizkenar bir üçgende eşit kenarların kesişme noktası
  8. Bakışım ekseni bulunan bir eğrinin veya yüzeyin bu eksenle kesişme noktalarından her biri

TRAP

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Hendek, tuzak
  2. Sahnede yerde bulunan kapak

TEİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çayda bulunan ve kafein niteliğinde olan etkili madde

TANK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Zırhlı ve silahlı, tekerlekleri paletli, motorlu savaş taşıtı
  2. Su, yakıt vb. sıvıları depolamaya yarayan araç
    • "Akaryakıt tankı."

TIRT
...
TOKA

  1. [isim] Kemer, kayış, ayakkabı vb.nin iki ucunu birbirine bağlamaya, bunları istenilen genişlikte tutmaya yarayan, türlü biçimlerde tutturmalık
  2. Kadınların saçlarını tutturmaya yarayan, bazen de süs olarak kullanılan araç
    • "Bir de sahte taşlı bir toka takmış saçlarına." (Çetin Altan)

TREN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Demir yolunda yolcu ve yük taşımakta kullanılan, bir veya birkaç lokomotif tarafından çekilen vagonlar dizisi, katar, şimendifer
    • "O gece Eskişehir'den son kalkan trenle Ankara'ya dönüyordu." (Ruşen Eşref Ünaydın)

TOPU

  1. [zamir] Hepsi
    • "Sarf edilen gayretlerin topu, halkımıza turizmin önemini, yararlarını belletmeye yönelmiş görünüyor." (Necati Cumalı)

TİPO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kurşundan dökülmüş harflerin bir araya getirilmesiyle yapılan bir baskı türü

TOHT

  1. [isim] Çoban köpeklerinin boynuna takılan dikenli demir halka, tasma

TORK
...
TERS

  1. Gerekli olan duruma karşıt, zıt
    • "Yerden göğe kadar haklı olan bir uyarıyı, içimizden bir arkadaş ters anlamış." (Haldun Taner)
    • "Daha sonra o eşsiz lidere ters düşmek bahtsızlığına kapılmıştır." (Haldun Taner)
    • "Hacı Ömer'in o gün ters tarafından kalktığına artık şüphe yoktu." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [isim] Bir şeyin içe gelen yanı, arkası
    • "Elinin tersiyle küçük bir tokat vurmuştu." (Çetin Altan)
  3. [isim] Kesici bir aletin kesmeyen yanı
    • "Kollarına bıçağın tersiyle birkaç tane vurmuşlar." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Uygun olmayan, elverişsiz, münasebetsiz
    • "Ters sözlerinle, fazilet iddialarınla beni hırpalama." (Hüseyin Cahit Yalçın)
  5. Gönül ve cesaret kırıcı, huysuz, sert
    • "Ters adamın işi de ters gider." (Memduh Şevket Esendal)
  6. [isim] Bir şeyin aksi, karşıtı
    • "Anlattığının tersi anlaşılınca utandı."

TABU

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Kutsal sayılan bazı insanlara, hayvanlara, nesnelere dokunulmasını, kullanılmasını yasaklayan, aksi yapıldığında zararı dokunacağı düşünülen dinî inanç
  2. [sıfat] Yasaklanarak korunan (nesne, kelime, davranış)
  3. [sıfat] Tekinsiz

TUTU

  1. [isim] Bir borcun ödeneceğine teminat olarak, ödenince, geri alınmak şartıyla borçlunun alacaklıya verdiği değerli şey, rehin, ipotek

TÜYO

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sınavda başkasından yardım görme veya bir kaynaktan yararlanma, kopya
  2. Herhangi bir konuda verilen gizli bilgi
  3. Yarış öncesinde belirlenen veya tahmin edilen yarışmacı hakkında verilen gizli bilgi

TEŞT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Çamaşır leğeni

TAZE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Bozulmamış, bayatlamamış olan
    • "Beyaz peyniri, ekmeğin taze kabuğuna sarıp ağzıma sokuyorum." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Çamur, taze ot görmüş eşek gibi pis pis sırıtmış bunun üzerine." (Haldun Taner)
  2. Dinç, yıpranmamış, yorulmamış
    • "Yüzü taze, taravetli ve güzeldi." (Memduh Şevket Esendal)
  3. Kuru olmayan, körpe, kuru karşıtı
    • "Ağaçların taze yaprakları akşamın serinliğini emiyormuş gibi duruyordu." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Yeni, zamanı geçmemiş
    • "Orada okuduğum en taze havadis yirmi beş, otuz günlüktü." (Halikarnas Balıkçısı)
  5. [isim] Genç kadın
    • "Şu köşede çocuğuyla beraber bir taze oturuyor." (Ömer Seyfettin)

TABİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bağımlı
    • "Sanki bütün kamara, bütün halk, onlara tabi, onlara mahkûmdu." (Peyami Safa)
    • "Kooperatifler, devletin her türlü kontrol ve denetimine tabi olup siyasetle uğraşmaz..." (Anayasa)

TELA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Kumaşla astar arasına konularak giysinin dik durmasını sağlayan kolalı bez

TİTR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Ad, unvan, etiket

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü