Sonunda tı olan 8 harfli 46 kelime var. TI ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tı olan kelimeler listesine ya da başında tı olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BAYGINTI
-
-
[isim]
Baygınlık
-
İpek böceklerinin sindirim organlarında görülen ve yemden kesilmelerine yol açan bir hastalık
-
Bu sebeple koza yapamama durumu
-
[isim]
Baygınlık
- ŞUURALTI
-
-
[isim]
Bilinçaltı
- "Şuuraltında yaşayan senaryo, kocasının yanlış rol oynaması ile baştan aşağı değişti." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Bilinçaltı
- SAKLANTI
-
-
[isim]
Saklanan şey
-
[isim]
Saklanan şey
- AYAKALTI
-
-
[isim]
Gelip geçenlerin çok olduğu yer
- "Burası o kadar ayakaltı idi ki değme polis hafiyesinin aklına gelmezdi." (Aka Gündüz)
- "Bunlar kolay kolay ayakaltına alınamaz, değil mi?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Gelip geçenlerin çok olduğu yer
- ZIMBIRTI
-
-
[isim]
Telli bir çalgıyı acemice çalarak çıkarılan çirkin ses
-
Bu çirkin sesi çıkaran şey
-
Adı hatırlanmayan veya söylenilmek istenmeyen ufak ve değersiz bir şeyi anlatmak için kullanılan bir söz, zırıltı, zamazingo, zamkinos
-
[isim]
Telli bir çalgıyı acemice çalarak çıkarılan çirkin ses
- KIŞKIRTI
-
-
[isim]
Kışkırtma işi
- "Öfke baldan tatlıdır ve kışkırtılar, en kabız kafalara bile ilham verir, en kilitlenmiş talakatleri açar." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kışkırtma işi
- ZIPÇIKTI
-
-
[isim]
Görgüsüz, fırsatçı kimse
- "Bu kadar milyon nasıl olur da bu eğlenceler zıpçıktısına milyonlar yağdırır?" (Falih Rıfkı Atay)
-
[sıfat]
Türedi
- "Bu devir kâtipliğin itibardan düştüğü devirdir; halk arasında sünepe kâtip, zıpçıktı kâtip gibi tabirler kullanılır." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Görgüsüz, fırsatçı kimse
- ÇINGIRTI
-
-
[isim]
Çıngırağın sesine benzer keskin ve kesik ses
-
[isim]
Çıngırağın sesine benzer keskin ve kesik ses
- KIVRINTI
-
-
[isim]
Kıvrım
-
Kıvrılan yer, dönemeç
- "Yolun kıvrıntısında."
-
[isim]
Kıvrım
- ŞANGIRTI
-
-
[isim]
Tabak, bardak, şişe vb.nin bir yere veya birbirine çarparken, kırılırken çıkardığı ses
-
[isim]
Tabak, bardak, şişe vb.nin bir yere veya birbirine çarparken, kırılırken çıkardığı ses
- ŞIRFINTI
-
-
Seviyesi düşük, bayağı (kadın)
- "Raba şırfıntısını ballandıra ballandıra methetti." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Seviyesi düşük, bayağı (kadın)
- HAYKIRTI
-
-
[isim]
Yüksek sesle acı acı bağırma, haykırma
-
[isim]
Yüksek sesle acı acı bağırma, haykırma
- SALLANTI
-
-
[isim]
Sallanma işi
-
Sürüncemede bırakma, savsaklama
-
[isim]
Sallanma işi
- ZANGIRTI
-
-
[isim]
Güçlü titremeyle oluşan ses, gürültü
- "Merdivenlerden bir adam yuvarlanıyormuş gibi bir zangırtıyla uyanır." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[isim]
Güçlü titremeyle oluşan ses, gürültü
- KAPIALTI
- ...
- MIYMINTI
-
-
[sıfat]
İnsanın sabrını tüketecek derecede yavaş ve mızmızca iş gören (kimse)
- "Sen gençliğinde de böyle mıymıntının biri imişsin ya!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
İnsanın sabrını tüketecek derecede yavaş ve mızmızca iş gören (kimse)
- AŞIRINTI
-
-
[isim]
Aşırılmış olan şey
- "Cemiyetin çaldıklarına nazaran adi sokak hırsızlarının aşırıntıları adam sen de denecek bir hafiflikte kalırdı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Aşırılmış olan şey
- KIRPINTI
-
-
[isim]
Kırpılan şeyden kalan küçük parça
- "Biz Frenkleri birkaç kırpıntı ile aldatıyorsak onların bize soktukları kazıklardan haberin yok mu?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Kırpılan şeyden kalan küçük parça
- KÜLBASTI
-
-
[isim]
Közde veya ızgarada pişirilen kemiksiz et
- "Biraz et suyu ile iki parça külbastı yiyebildim." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Közde veya ızgarada pişirilen kemiksiz et
- BIKKINTI
-
-
[isim]
Bıkma duygusu
-
[isim]
Bıkma duygusu