Sonunda tı olan 8 harfli 46 kelime var. TI ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tı olan kelimeler listesine ya da başında tı olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ŞANGIRTI
-
-
[isim]
Tabak, bardak, şişe vb.nin bir yere veya birbirine çarparken, kırılırken çıkardığı ses
-
[isim]
Tabak, bardak, şişe vb.nin bir yere veya birbirine çarparken, kırılırken çıkardığı ses
- KOLBASTI
-
-
[isim]
Güreşte ayağı kapılan güreşçinin, rakibinin ayağını tutmasıyla ortaya çıkan geçersizlik durumu
-
[isim]
Güreşte ayağı kapılan güreşçinin, rakibinin ayağını tutmasıyla ortaya çıkan geçersizlik durumu
- KATLANTI
- ...
- FIŞKIRTI
-
-
[isim]
Fışkıran bir şeyin çıkardığı ses
-
[isim]
Fışkıran bir şeyin çıkardığı ses
- BAĞLANTI
-
-
[isim]
İki veya daha çok şeyin birbiriyle bağlı bulunması, ilişki, irtibat, bağlanak
- "Kar yüzünden çevre ile bağlantı kesildi."
- "Ne kadar çabalarsa çabalasın, hasta, içinde çırpındığı anla bağlantı kuramıyor." (Atilla İlhan)
-
İki şey arasında ilişki sağlayan bağ
- "Bütün ulaştırma bağlantıları tahrip edilmiştir." (Falih Rıfkı Atay)
-
Yüklenme, üstlenme, angajman
-
[isim]
İki veya daha çok şeyin birbiriyle bağlı bulunması, ilişki, irtibat, bağlanak
- AYAKALTI
-
-
[isim]
Gelip geçenlerin çok olduğu yer
- "Burası o kadar ayakaltı idi ki değme polis hafiyesinin aklına gelmezdi." (Aka Gündüz)
- "Bunlar kolay kolay ayakaltına alınamaz, değil mi?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Gelip geçenlerin çok olduğu yer
- SIYRINTI
-
-
[isim]
Kapta kalan yemek, yemek artığı
-
Bir bezden el ile koparılan uzunca parça
-
Sıyrık
-
[isim]
Kapta kalan yemek, yemek artığı
- ÇIRPINTI
-
-
[isim]
Çırpınma
-
Suların ufak ve oynak dalgalarla kaynaşması
-
Ruhsal gerginliğin dışa vurması, ajitasyon
-
Aşırı uykusuzluk, titreme, silkinme durumu
-
[isim]
Çırpınma
- TOPLANTI
-
-
[isim]
Birden çok kimsenin türlü amaçlarla bir araya gelmesi, içtima
- "Komisyon toplantısı bitsin de görürsünüz." (Memduh Şevket Esendal)
-
Bir gündem üzerinde görüşmek amacıyla ilgililerin katılmasıyla yapılan birleşim
-
Bir meclisin bir yıl içindeki birleşimlerinin tümü
-
Toplanma, bir araya gelme, kabarıklık oluşturma
- "Gür kaşları başlangıçlarında kıvrık toplantılar yaparak incele incele uçlarında büsbütün sivrilirdi." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[isim]
Birden çok kimsenin türlü amaçlarla bir araya gelmesi, içtima
- KAŞBASTI
-
-
[isim]
Başa ve alna bağlanan bağ, çatkı
-
[isim]
Başa ve alna bağlanan bağ, çatkı
- AŞIRINTI
-
-
[isim]
Aşırılmış olan şey
- "Cemiyetin çaldıklarına nazaran adi sokak hırsızlarının aşırıntıları adam sen de denecek bir hafiflikte kalırdı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Aşırılmış olan şey
- BAYGINTI
-
-
[isim]
Baygınlık
-
İpek böceklerinin sindirim organlarında görülen ve yemden kesilmelerine yol açan bir hastalık
-
Bu sebeple koza yapamama durumu
-
[isim]
Baygınlık
- DENİZATI
-
-
[isim]
Başı at başına benzeyen, suda dik duran, kuyruk yüzgeci olmayan, 10-15 cm boyunda bir deniz hayvanı (Hippocampus hippocampus)
-
[isim]
Başı at başına benzeyen, suda dik duran, kuyruk yüzgeci olmayan, 10-15 cm boyunda bir deniz hayvanı (Hippocampus hippocampus)
- ŞUURALTI
-
-
[isim]
Bilinçaltı
- "Şuuraltında yaşayan senaryo, kocasının yanlış rol oynaması ile baştan aşağı değişti." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Bilinçaltı
- KAHVALTI
-
-
[isim]
Genellikle sabahları yenilen hafif yemek
- "Sabah kahvaltısından sonra otelimden çıktım." (Ahmet Haşim)
- "Akşamları yemek yemiyor, kahvaltı ediyoruz."
-
Bu biçimde düzenlenmiş yemek
- "Bu sabah kahvaltı sofrasında üç kişiyiz." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Genellikle sabahları yenilen hafif yemek
- HAYKIRTI
-
-
[isim]
Yüksek sesle acı acı bağırma, haykırma
-
[isim]
Yüksek sesle acı acı bağırma, haykırma
- MIYMINTI
-
-
[sıfat]
İnsanın sabrını tüketecek derecede yavaş ve mızmızca iş gören (kimse)
- "Sen gençliğinde de böyle mıymıntının biri imişsin ya!" (Osman Cemal Kaygılı)
-
[sıfat]
İnsanın sabrını tüketecek derecede yavaş ve mızmızca iş gören (kimse)
- SAPLANTI
-
-
[isim]
Kişinin, etkisinden kendini kurtaramadığı yersiz saçma düşünce, sabit fikir, fikrisabit, idefiks
- "Üstadı bu saplantısından kurtarmak kolay olmamıştı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kişinin, etkisinden kendini kurtaramadığı yersiz saçma düşünce, sabit fikir, fikrisabit, idefiks
- KIVRANTI
-
-
[isim]
Kararsızlık, sıkıntı
- "... ne yapacağını bilememenin kıvrantısı içinde..." (Haldun Taner)
-
[isim]
Kararsızlık, sıkıntı
- ŞINGIRTI
-
-
[isim]
Şıngırdama sonucu çıkan ses
-
[isim]
Şıngırdama sonucu çıkan ses