Sonunda olan 7 harfli 129 kelime var. TI ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tı olan kelimeler listesine ya da başında tı olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KARINTI

  1. [isim] Anaforlarda oluşan çevrinti
  2. Geminin yanından vurarak gemiyi sarsan dalga

KAŞINTI

  1. [isim] Vücutta kaşınma isteği uyandıran duygu

KIPIRTI

  1. [isim] Hafif ve sürekli kımıldanma, kımıltı

CIZILTI

  1. [isim] Cızırtı

KATINTI

  1. [isim] Birbirine katılmış karışık şeylerin her biri
    • "Birçok dillerin katıntısı bir lehçe."
  2. [sıfat] Hayvan sürüsüne dışarıdan gelip katılan (hayvan)

KÖYALTI
...
ÇATIRTI

  1. [isim] Çatırdama sesi
    • "Az sonra tutuşan çalıların çatırtısı sağanak sesini bastırmıştı." (Refik Halit Karay)

SIKINTI

  1. [isim] İşsizlik, tekdüzelik, bezginlik vb. sebeplerden doğan ruhsal yorgunluk, cefa, eziyet
    • "İçinin sıkıntısını mümkün mertebe gizlemeye çalışarak, dereden tepeden konuşarak oyalandı." (Peyami Safa)
    • "İki ateş arasında epeyce sıkıntı çektik." (Aka Gündüz)
    • "Bir derdi, bir sıkıntısı olup da öyle susup durduğu akşamlar bile yanında bulunmaktan hoşlanıyoruz." (Nurullah ataç)
  2. Bir bozukluğun, karışıklığın sebep olduğu etkili ve sürekli yorgunluk, meşakkat, mihnet
    • "Sıkıntı ve ıstırapla sağa sola döndüm." (Aka Gündüz)
  3. Yokluk ve parasızlığın yol açtığı geçim darlığı
    • "İhtiyarın bir para sıkıntısı içinde olduğunu o söylemeden ben keşfetmiştim." (Sait Faik Abasıyanık)
  4. Bulunmama durumu
    • "Bu kış yine, kok kömürü sıkıntısı baş gösterecekmiş." (Haldun Taner)
  5. Sorun, problem, mesele
    • "Atatürk öldüğü zaman Türkiye'nin ufak tefek sıkıntılar dışında hiçbir büyük problemi yoktu." (Burhan Felek)

DAĞINTI

  1. [isim] Karışık, gelişigüzel atılmış öteberi

KASKATI

  1. [sıfat] Çok katı
    • "Kaskatı vücudumla kalakaldım."
    • "Kaskatı kesilmiş vücudu, suyun hafif akıntısına uyarak yavaş yavaş uzaklaştı." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [zarf] Kıpırdamaksızın, hareketsiz veya donmuş olarak
    • "Evin önünde kaskatı duruyordu."
  3. Acımasız, hoşgörüsüz

HIŞIRTI

  1. [isim] İnce cisimler hışırdarken çıkan ses, hışırdama sesi
    • "Sade dalgaların sesini veya yaprakların hışırtısını duyayım." (Haldun Taner)

ÇAĞILTI

  1. [isim] Suyun, akarken taşlara, kayalara çarparak çıkardığı yansıma ses
    • "Yalnız koca arktan akan suyun serin çağıltısı duyuluyordu." (Cahit Uçuk)

KIKIRTI

  1. [isim] Kıkırdarken çıkan ses

CIZIRTI

  1. [isim] Cızırdama sesi, cızıltı
    • "Döşeme, suyun cızırtılarla soğuttuğu ağır bir taş gibi buğu içindeydi." (Yaşar Nabi Nayır)

OKŞANTI

  1. [isim] Okşama

BULANTI

  1. [isim] Midede duyulan ve insana kusacak gibi bir duygu veren durum
    • "Midesindeki bulantı geçmiş, kulakları artık uğuldamıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Gözlerime, kulaklarıma, beş duyuma birden tiksinti, bulantı veren bu manzaraların ortasında niye duruyordum?" (Aka Gündüz)

FISILTI

  1. [isim] Fısıldarken çıkan, güçlükle duyulan ses
    • "Bahçenin ta nihayetinden birtakım fısıltılar geliyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

GÖZALTI

  1. [isim] Birinin, güvenlik kuvvetleri tarafından belli bir yerde belli bir süre alıkonulması, gözetim, nezaret

SALINTI

  1. [isim] Salınma işi

PATIRTI

  1. [isim] Herhangi bir biçimde veya ayakları yere kuvvetle basarak yürüme sonucu çıkan gürültü
  2. Pat pat çıkan ses
    • "Dışarıdan akseden birtakım motosiklet patırtılarıyla ikimiz birden yerimizden fırlayıp merdiven başına koştuk." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  3. Gürültülü çatışma, arbede
    • "Bütün bu patırtının içinde, arkadaşıma bir sokak başında rastladım." (Sait Faik Abasıyanık)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü