Sonunda tı olan 6 harfli 28 kelime var. TI ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde tı olan kelimeler listesine ya da başında tı olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ASILTI
-
-
[isim]
Çözünemeyen madde parçacıklarının dibe çökmeden bir sıvı ortamda kalmış durumu, süspansiyon
-
Böyle bir sıvı karışımı, süspansiyon
-
[isim]
Çözünemeyen madde parçacıklarının dibe çökmeden bir sıvı ortamda kalmış durumu, süspansiyon
- ORANTI
-
-
[isim]
Bir şeyi oluşturan parçaların kendi aralarında ve parçalarla bütün arasında bulunan uygunluk, oran, tenasüp
-
Birincinin ikinciye oranı, üçüncünün dördüncüye oranına eşit olan dört terim arasındaki bağıntı, orta
-
[isim]
Bir şeyi oluşturan parçaların kendi aralarında ve parçalarla bütün arasında bulunan uygunluk, oran, tenasüp
- AYIRTI
-
-
[isim]
Aynı cinsten olan şeyler arasındaki ince fark, nüans
- "Ününün, sinemamıza getirdiği özel duyarlığın ayırtında bile değildi." (Selim İleri)
-
[isim]
Aynı cinsten olan şeyler arasındaki ince fark, nüans
- AŞINTI
-
-
[isim]
Aşınmış yer
-
[isim]
Aşınmış yer
- AYILTI
-
-
[isim]
Mahmurluk
- "Sarhoşluğun ayıltısı içindeydi."
-
[isim]
Mahmurluk
- USANTI
-
-
[isim]
Usanç, usanma durumu
-
[isim]
Usanç, usanma durumu
- ALINTI
-
-
[isim]
Bir yazıya başka bir yazarın yazısından alınmış parça, aktarma, iktibas
-
Başka bir dilden alınmış kelime
-
[isim]
Bir yazıya başka bir yazarın yazısından alınmış parça, aktarma, iktibas
- IŞINTI
-
-
[isim]
Işıltı
-
[isim]
Işıltı
- AKINTI
-
-
[isim]
Akma işi
- "Musluğun akıntısı bir türlü kesilemedi."
- "Ancak bugün anlıyoruz ki Mithat Paşa'dan beri o kırkyıllık davada beyhude akıntıya kürek çekmişiz." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Havanın veya suyun herhangi bir yöne doğru yer değiştirmesi, akım, cereyan
- "Bataklıklardan kurtulduktan sonra, akıntıyı takip ederek bir köye giriyordum." (Ömer Seyfettin)
-
Eğiklik, eğim, meyil
- "Bu damın akıntısı az gelmiş."
-
Çam türü ağaçlarda bulunan reçinenin eriyerek akması olayı
-
Sıvı yapıştırıcıların ağaç yüzeylerine gereğinden çok sürülmesi ile oluşan durum
-
Hastalık sebebiyle vücudun herhangi bir yerinden sulu madde akması
- "Ertesi sabah, sol kulağımda ağrı ile beraber akıntı başladı." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Akma işi
- AYARTI
-
-
[isim]
Baştan çıkarma
-
[isim]
Baştan çıkarma
- ULANTI
-
-
[isim]
Ulanan şey
-
[isim]
Ulanan şey
- ANIRTI
-
-
[isim]
Eşeğin anırırken çıkardığı ses
-
[isim]
Eşeğin anırırken çıkardığı ses
- YARATI
-
-
[isim]
Yaratım
-
[isim]
Yaratım
- AĞARTI
-
-
[isim]
Uzaktan ancak seçilebilen, belli belirsiz bir aklık
-
Süt, yoğurt, peynir, ayran vb. yiyecek ve içecekler
-
[isim]
Uzaktan ancak seçilebilen, belli belirsiz bir aklık
- BAYATI
-
-
[isim]
Azeri ve Türkmen halk şiirinde mâni türü
-
[isim]
Azeri ve Türkmen halk şiirinde mâni türü
- TANITI
-
-
[isim]
İletişim araçları yoluyla tanıtma işi
-
Duvar duyurusu
-
[isim]
İletişim araçları yoluyla tanıtma işi
- ANLATI
-
-
[isim]
Ayrıntılarıyla anlatma
-
Roman, hikâye, masal vb. edebî türlerde bir olay dizisini anlatma biçimi, hikâyeleme, hikâye etme, tahkiye
-
[isim]
Ayrıntılarıyla anlatma
- AĞLATI
-
-
[isim]
Trajedi
-
[isim]
Trajedi
- AŞIRTI
-
-
[isim]
Aşırma
-
[isim]
Aşırma
- IŞILTI
-
-
[isim]
Hafif ışık, ışıntı, parıltı
- "Bu kâğıtlara gözleri tuhaf bir ışıltı ile parlayarak baktığına dikkat etti." (Halide Edip Adıvar)
-
Bir şeyin ışıldarken saçtığı ışık
- "Hâlâ yeni bir sır aramakta / Yıldızlar ışıltıyla uzakta." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[isim]
Hafif ışık, ışıntı, parıltı