Başında sı olan 8 harfli 80 kelime var. Sı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sı olan kelimeler listesine ya da sonu sı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında sı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
IS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SIÇIRGAN
-
-
[sıfat]
Sürgüne tutulup her yanı pisleten
- "Sıçırgan bir kedi."
-
[sıfat]
Sürgüne tutulup her yanı pisleten
- SINANMAK
-
-
[nsz]
Sınama işine konu olmak
-
[nsz]
Sınama işine konu olmak
- SIKMALIK
-
-
[sıfat]
Sıkılmaya elverişli
- "Sıkmalık portakal."
-
[sıfat]
Sıkılmaya elverişli
- SIYRILMA
-
-
[isim]
Sıyrılmak işi
-
[isim]
Sıyrılmak işi
- SIYRINTI
-
-
[isim]
Kapta kalan yemek, yemek artığı
-
Bir bezden el ile koparılan uzunca parça
-
Sıyrık
-
[isim]
Kapta kalan yemek, yemek artığı
- SIRTÜSTÜ
-
-
[zarf]
Sırtı yerde olmak üzere
- "İkide bir kendini sırtüstü saman dalgalarının içine atarak yüzme taklidi yapıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Sırtüstü yatıp gözlerinizi kara bir bezle bağlayın." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Sırtı yerde olmak üzere
- SIĞAMSAL
-
-
[sıfat]
Besin maddelerinin sindirim kanalı içinde ilerlemesini sağlayan (hareket)
-
[sıfat]
Besin maddelerinin sindirim kanalı içinde ilerlemesini sağlayan (hareket)
- SIRACALI
-
-
[sıfat]
Sıracası olan
-
[sıfat]
Sıracası olan
- SIĞIRÖDÜ
-
-
[isim]
Kırlarda görülen bir tür çalı cinsi bitki
-
[isim]
Kırlarda görülen bir tür çalı cinsi bitki
- SIĞINMAK
-
-
[-e]
Tehlikelerden kaçarak güvenilir bir yere çekilmek
-
Korunmak amacıyla bir yere veya birine başvurmak, başkalarının yardım ve korunmasına ihtiyaç duymak
- "Karı koca o evlerden birinde bir odacığa sığınmıştık." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Genellikle siyasi sebeplerle kendi ülkesinden kaçıp başka ülkeye gitmek, iltica etmek
-
Güvenmek, yardım istemek veya ummak
- "Kendisini küçük gören bir millet, insaniyet şefkatine sığınarak yaşayamaz." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[-e]
Tehlikelerden kaçarak güvenilir bir yere çekilmek
- SIVINMAK
-
-
[nsz]
Gaz veya buhar durumundan sıvı durumuna geçmek
-
[nsz]
Gaz veya buhar durumundan sıvı durumuna geçmek
- SIÇANOTU
-
-
[isim]
Arsenik
-
[isim]
Arsenik
- SIZLATMA
-
-
[isim]
Sızlatmak işi
-
[isim]
Sızlatmak işi
- SIĞDIRMA
-
-
[isim]
Sığdırmak işi
-
[isim]
Sığdırmak işi
- SIĞIRCIK
-
-
[isim]
Serçegillerden, siyah renkli, uzun gagalı, serçeden iri, ötücü bir kuş, çoğurcuk, çekirge kuşu (Sturnus vulgaris)
-
[isim]
Serçegillerden, siyah renkli, uzun gagalı, serçeden iri, ötücü bir kuş, çoğurcuk, çekirge kuşu (Sturnus vulgaris)
- SIKILGAN
-
-
[sıfat]
Kendinde gereken güven ve cesareti bulamayan, utangaç, çekingen
- "Eski mahcup, sıkılgan Hüsam Efendi, şimdi çaçaron bir şey olmuştu." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Kendinde gereken güven ve cesareti bulamayan, utangaç, çekingen
- SIKBOĞAZ
-
-
[isim]
Bir şey yaptırmak için "birini zorlamak, baskı yapmak" anlamlarına gelen sıkboğaz etmek deyiminde geçer
- "Sen bizi sıkboğaz ediyorsun diyorum yani bu işi yarına bıraksak ha..." (Muammer İzgü)
-
[isim]
Bir şey yaptırmak için "birini zorlamak, baskı yapmak" anlamlarına gelen sıkboğaz etmek deyiminde geçer
- SIKIŞMAK
-
-
[nsz]
Birbirine basınç yapacak kadar yaklaşmak
- "Üç hademe, ebe, hasta bakıcı merdivenin orta sahanlığında sıkışmışlar, sedyeyi çevirmeye çalışıyorlar." (Memduh Şevket Esendal)
-
Basınçla iki şey arasında kalmak
- "Parmağı kapıya sıkışmış."
-
Dar bir yere zorla sığmak veya sığdırılmak
- "Karşıda apartmanın köşesine sıkışmış baraka kahveden bir adam, bir kürek ateş çıkardı." (Memduh Şevket Esendal)
-
Zor bir durumda kalmak
- "Osmanlı İmparatorluğu sıkışınca üç milyon asker çıkarabiliyordu." (Etem İzzet Benice)
-
Sıkıntı ve darlık vermek, çarpıntı duymak
- "Göğsü sıkışmış."
-
Tuvalet ihtiyacı gelmek
-
[nsz]
Birbirine basınç yapacak kadar yaklaşmak
- SIKLIKLA
- ...
- SIRCILIK
- ...