Başında sı olan 7 harfli 70 kelime var. Sı ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sı olan kelimeler listesine ya da sonu sı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında sı bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
I S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
IS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SIRMALI
-
-
[sıfat]
Sırma ile işlenmiş veya süslenmiş
- "Çarşıdan bana boyundan geçirilir, sırmalı bir cüzdanlık alınmıştı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Sırma ile işlenmiş veya süslenmiş
- SIYIRIŞ
-
-
[isim]
Sıyırma işi veya biçimi
-
[isim]
Sıyırma işi veya biçimi
- SIVATMA
-
-
[isim]
Sıvatmak işi
-
[isim]
Sıvatmak işi
- SIVIŞMA
-
-
[isim]
Sıvışmak işi
- "Ben duvar kenarından sessizce sıvışmaya kalkıştım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Sıvışmak işi
- SIYIRGA
-
-
[isim]
Harmanda sap toplamaya veya damlardan karı küremeye yarayan araç
-
Kar küremekte kullanılan büyük kürek
-
[isim]
Harmanda sap toplamaya veya damlardan karı küremeye yarayan araç
- SIRPLIK
- ...
- SIĞINMA
-
-
[isim]
Sığınmak işi, iltica
- "Her millette halk tabakası hisler ve heyecanlar tesir altında sanata sığınma, sanattan faydalanma ve avunma ... ihtiyacı duyar." (Refik Halit Karay)
-
Yarış sırasında, rüzgârın etkisinden korunmak için başka bir yarışçının arkasına sinme
-
[isim]
Sığınmak işi, iltica
- SIVAMAK
-
-
[-i]
Sıva ile kaplamak, sıva vurmak
- "Duvarı sıvamak."
-
[-i]
Harcı bir yere vurmak
- "Çimentoyu duvara sıvamak."
-
Bulaştırmak
- "Yüzünün bütün derisini kulaklarının arkasına kadar bir krem tabakasıyla sıvadı." (Peyami Safa)
-
Okşamak, sıvazlamak
- "Zehra Hanım Tevfik'in ebesiydi ve onu çok severdi. Arkasını sıvardı, teselli verdi." (Halide Edip Adıvar)
-
Küfretmek
-
[-i]
Sıva ile kaplamak, sıva vurmak
- SIZILTI
-
-
[isim]
Sızlanma, yakınma, şekva, şikâyet
- "Bizim Aksaray kahveleri bu inilti ve sızıltı ile akşama kadar sızlıyor." (Halide Edip Adıvar)
-
Hoşnutsuzluk
-
[isim]
Sızlanma, yakınma, şekva, şikâyet
- SIRITIŞ
-
-
[isim]
Sırıtma işi veya biçimi
- "Cüce rolünde halkı gülmekten katıltan sırıtış, Rakım'ın bütün buruşukluklarını kaplamış, ayrık gözleri evlerinden uğramış." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Sırıtma işi veya biçimi
- SISKACA
- ...
- SIZIRMA
-
-
[isim]
Sızırmak işi
-
[isim]
Sızırmak işi
- SINATMA
-
-
[isim]
Sınatmak işi
-
[isim]
Sınatmak işi
- SIKACAK
-
-
[isim]
Bir nesneyi, iki ağırlık arasında mekanik olarak sıkıştırmaya yarayan araç
-
Genellikle meyve sıkmak için kullanılan her tür araç
-
[isim]
Bir nesneyi, iki ağırlık arasında mekanik olarak sıkıştırmaya yarayan araç
- SIRITMA
-
-
[isim]
Sırıtmak işi
- "Bu karşılıklı sırıtma ne kadar sürüyor, bilmem." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[isim]
Sırıtmak işi
- SIKILIK
-
-
[isim]
Sıkı olma durumu
-
Cimrilik
-
[isim]
Sıkı olma durumu
- SIKILMA
-
-
[isim]
Sıkılma işi
-
Utanma ve çekinme duygusu, hicap
-
[isim]
Sıkılma işi
- SIRADAĞ
-
-
[isim]
Ortak özellikler gösteren, aralarında uzunlamasına vadilerin bulunduğu dağlar dizisi
-
[isim]
Ortak özellikler gösteren, aralarında uzunlamasına vadilerin bulunduğu dağlar dizisi
- SIVANIŞ
- ...
- SIRIMAK
-
-
[-i]
Yorgan, şilte vb.ni iri ve aralıklı dikmek
-
Sağlam ve sıkıca dikmek
-
[-i]
Yorgan, şilte vb.ni iri ve aralıklı dikmek