Başında süz olan 26 kelime var. Süz ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde süz olan kelimeler listesine ya da sonu süz ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında süz bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
SÜZGÜNLEŞMEK
SÜZGEÇLEMEK, SÜZGÜNLEŞME
SÜZEBİLMEK, SÜZGEÇLEME
SÜZDÜRMEK, SÜZEBİLME, SÜZGÜNLÜK
SÜZDÜRME, SÜZGEÇLİ, SÜZÜLMEK, SÜZÜŞMEK
SÜZÜLME, SÜZÜLÜŞ, SÜZÜNTÜ, SÜZÜŞME
SÜZENİ, SÜZGEÇ, SÜZGÜN, SÜZMEK, SÜZÜCÜ
SÜZEK, SÜZGÜ, SÜZME, SÜZÜK, SÜZÜŞ
S Z Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SÜ, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SÜZGÜNLEŞMEK
-
-
[nsz]
Süzgün duruma gelmek
-
[nsz]
Süzgün duruma gelmek
- SÜZGÜNLEŞME
-
-
[isim]
Süzgünleşmek işi
-
[isim]
Süzgünleşmek işi
- SÜZGEÇLEMEK
-
-
[-i]
Süzgeçten geçirmek
-
[-i]
Süzgeçten geçirmek
- SÜZGEÇLEME
-
-
[isim]
Süzgeçlemek işi veya durumu
-
[isim]
Süzgeçlemek işi veya durumu
- SÜZEBİLMEK
- ...
- SÜZEBİLME
- ...
- SÜZGÜNLÜK
-
-
[isim]
Süzgün olma durumu
- "Ağır bir süzgünlükle gözlerini kapayarak elini uzattı." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[isim]
Süzgün olma durumu
- SÜZDÜRMEK
-
-
[-i]
Süzme işini yaptırmak
-
[-i]
Süzme işini yaptırmak
- SÜZGEÇLİ
-
-
[sıfat]
Süzgeci olan
-
[sıfat]
Süzgeci olan
- SÜZÜŞMEK
- ...
- SÜZÜLMEK
-
-
[nsz]
Süzme işine konu olmak
- "Bal süzüldü."
-
Akmak
- "Gözlerimden yaşlar süzüldü."
-
Kuş kanatları gerili olarak görünür bir hareket yapmadan havada ilerlemek
- "Kuş, gene havada süzülüp daireler çiziyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
Sessizce ve görünür bir hareket yapmadan ilerlemek
- "Baktım süzülüp geçti açıktan iki sandal." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
İnsan sessiz, gizlice ve kayıyormuş gibi gitmek
- "Bir daha vurdum ve cevap alamayınca her zaman yaptığım gibi usulca kapıyı açıp içeri süzüldüm." (Haldun Taner)
-
Göz baygınlaşmak, mahmurlaşmak
- "Bu sözleri söylerken mebusun gözleri süzülerek ufalıyordu." (Peyami Safa)
-
Uyumlu bir biçimde ve salınarak yürümek
- "Bir tanesinin elinde-muhakkak çalmış olacak- bir şık şemsiye, o günün sosyete hanımlarını taklit ederek kırıtıyor, süzülüyorlardı." (Halide Edip Adıvar)
-
Yüzüne nazlı bir anlam vermek
-
Çok zayıflamak
- "Yedi sekiz gün içinde kızcağız, süzülmüş, solmuş, gözleri çukura kaçmıştı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[nsz]
Süzme işine konu olmak
- SÜZDÜRME
-
-
[isim]
Süzdürmek işi
-
[isim]
Süzdürmek işi
- SÜZÜLME
-
-
[isim]
Süzülmek işi
-
Bir kuşun kanat vurmadan yaptığı uçuş
-
Bir uçağın motorunu boşa alarak veya durdurarak yaptığı uçuş
-
[isim]
Süzülmek işi
- SÜZÜNTÜ
-
-
[isim]
Bir sıvıyı süzerek elde edilen tortu
-
Vücut suyunun dışarı atılması sırasında böbrekte kıvrımlı kanalcıklara geçen ve içinde çeşitli kimyasal maddeler bulunan sıvı
-
[isim]
Bir sıvıyı süzerek elde edilen tortu
- SÜZÜŞME
- ...
- SÜZÜLÜŞ
-
-
[isim]
Süzülme işi veya biçimi
-
[isim]
Süzülme işi veya biçimi
- SÜZENİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Kasnağa gerilmiş kumaşa iğne veya tığla yapılan bir tür nakış
-
[isim]
Kasnağa gerilmiş kumaşa iğne veya tığla yapılan bir tür nakış
- SÜZGEÇ
-
-
[isim]
Sıvıları süzmeye yarayan araç
-
Bir akışkandaki yabancı maddeleri süzüp ayıran alet veya aletlerden oluşan düzenek, filtre
-
Sulama kovasının ucuna takılan, küçük delikli metal parça
-
[isim]
Sıvıları süzmeye yarayan araç
- SÜZMEK
-
-
[-i]
Bir sıvıyı, içindeki katı maddelerden ayırmak için bez veya delikli bir kaptan geçirmek
- "Suyu süzmek. Şerbeti süzmek."
-
Bazı sıvıların yoğunlaşmasına yol açan, katı ve tortulu maddeleri bu sıvılardan ayırmak
- "Sirkenin tortusunu süzmek."
-
Gözle inceleyerek dikkatle bakmak
- "Yarı kapalı, yumuk yumuk gözlerini büsbütün küçülterek nehrin iki kıyısını süzdü." (Samim Kocagöz)
-
Göz baygın ve anlamlı bakmak
- "Bir ara yandaki masada oturan adamın beni süzdüğünü sezinledim." (Erhan Bener)
-
[-i]
Bir sıvıyı, içindeki katı maddelerden ayırmak için bez veya delikli bir kaptan geçirmek
- SÜZGÜN
-
-
[sıfat]
Biraz zayıflamış, güçsüzleşmiş
- "Dikkat ettim, süzgün bir yüzü, güzel kirpikleri, nemli, şeffaf dudakları vardı." (Orhan Veli Kanık)
-
[sıfat]
Biraz zayıflamış, güçsüzleşmiş