Başında sür olan 7 harfli 28 kelime var. Sür ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sür olan kelimeler listesine ya da sonu sür ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında sür bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

R S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

SÜ, ÜS

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SÜRGÜLÜ

  1. [sıfat] Sürgü kolu olan
    • "Sürgülü kapı. Sürgülü pencere."
  2. Sürgüsü itilmiş, sürgülenmiş olan

SÜRESİZ

  1. [sıfat] Süresi belirli olmayan
    • "Süresiz tatil."
  2. [zarf] Süresi belli olmayarak
    • "Gazete süresiz kapatıldı."

SÜRÜNTÜ
...
SÜREMLİ
...
SÜRATLİ

  1. [sıfat] Çabuk hareketlenen, çabuk giden, çabuk işleyen, hızlı

SÜREĞEN

  1. [sıfat] Ne kadar süreceği belli olmaksızın sürüp giden, müzmin, kronik
    • "Süreğen bir anlaşmazlık."
  2. Uzun zamandan beri süren, uzun süreli olan (hastalık), müzmin, kronik, akut karşılığı
    • "Süreğen bir hastalık."

SÜRÜMEK

  1. [-i] Bir şeyi yerden kaldırmaksızın çekerek, iterek götürmek, sürüklemek
  2. Hafif bir şeyi sürüklemek
    • "Eteğini sürümek. Duvağını sürümek."
  3. Herhangi bir sebepten dolayı güçlükle yürümek
  4. Bir şeyi peşine takmak, alıp götürmek
    • "Diyar diyar beni aldı / Sürüdü gönlüm sürüdü." (Âşık Veysel)

SÜRŞARJ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir sayının, kelimenin yerine geçmek için üzerine başka bir sayı veya kelime basma işi
    • "Çoğu kez pullara sürşarj yapılır."

SÜRFİLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Seyrek ve çapraz (dikiş)

SÜRÜLME

  1. [isim] Sürülmek işi
  2. Piyasaya çıkarılma
    • "Yeni paraların piyasaya sürülmesi için hazırlıklar yapılıyor."

SÜRÜMLÜ

  1. [sıfat] Sürümü çok olan, çok sürülen, satılan (mal)

SÜREYYA
...
SÜRYANİ
...
SÜRATLE

  1. [zarf] Çabucak
    • "Gözlerinin bir şeyden ürkmüş gibi korkunç bir süratle birkaç defa oynadığını ve iki yana gidip geldiğini gördüm." (Reşat Nuri Güntekin)

SÜREKÇİ

  1. [isim] Davar alışverişiyle uğraşan kimse

SÜRÜNME

  1. [isim] Sürünmek işi
  2. Çoğunlukla uzun gövdeli bir hayvanın, bacaklarının yardımı olmaksızın katı bir yüzeyde ilerlemesi

SÜRTMEK

  1. [-i] Bir şeyi bastırarak diğer bir şeyin üzerinden geçirmek
    • "Cemal ellerini hızlı hızlı birbirine sürttü." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Galiba bu tarihî günün yüzü suyu hürmetine, Beyoğlu'nda sürtüp durdukları yanlarına kâr kaldı idi." (Haldun Taner)
  2. Dokundurmak
  3. [nsz] Başıboş dolaşmak, yararsız dolaşmak
    • "Çocukçağız birkaç gün sokaklarda sürtmüş." (Sait Faik Abasıyanık)

SÜRÜSÜZ
...
SÜRÇMEK

  1. [nsz] Yürürken yanlış adım atıp dengesini yitirmek
  2. Dalgınlıkla yanlış bir iş yapmak, yanılmak

SÜREKLİ

  1. [sıfat] Kesintisiz olarak süren, kalıcı, devamlı, baki, daimî
  2. [zarf] Uzun süreli olarak, daima
  3. Ötümlü

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü