Başında sür olan 7 harfli 28 kelime var. Sür ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sür olan kelimeler listesine ya da sonu sür ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında sür bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

R S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

SÜ, ÜS

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SÜRÇMEK

  1. [nsz] Yürürken yanlış adım atıp dengesini yitirmek
  2. Dalgınlıkla yanlış bir iş yapmak, yanılmak

SÜRÜCÜL

  1. [sıfat] Sürü durumunda yaşayan

SÜRMENE
...
SÜRATLİ

  1. [sıfat] Çabuk hareketlenen, çabuk giden, çabuk işleyen, hızlı

SÜREYYA
...
SÜREKÇİ

  1. [isim] Davar alışverişiyle uğraşan kimse

SÜRESİZ

  1. [sıfat] Süresi belirli olmayan
    • "Süresiz tatil."
  2. [zarf] Süresi belli olmayarak
    • "Gazete süresiz kapatıldı."

SÜRATLE

  1. [zarf] Çabucak
    • "Gözlerinin bir şeyden ürkmüş gibi korkunç bir süratle birkaç defa oynadığını ve iki yana gidip geldiğini gördüm." (Reşat Nuri Güntekin)

SÜREĞEN

  1. [sıfat] Ne kadar süreceği belli olmaksızın sürüp giden, müzmin, kronik
    • "Süreğen bir anlaşmazlık."
  2. Uzun zamandan beri süren, uzun süreli olan (hastalık), müzmin, kronik, akut karşılığı
    • "Süreğen bir hastalık."

SÜRÜLÜŞ

  1. [isim] Sürülme işi veya biçimi

SÜRÜMLÜ

  1. [sıfat] Sürümü çok olan, çok sürülen, satılan (mal)

SÜRFİLE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Seyrek ve çapraz (dikiş)

SÜRPRİZ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Beklenmeyen ve insanı şaşırtarak sevindiren veya üzen olay, beklenmedik durum
    • "Kocam bugün gazeteci arkadaşlarına bir sürpriz parti vermek istiyor." (Burhan Felek)

SÜRMELİ

  1. [sıfat] Sürme ile boyanmış olan
    • "Kirpikleri kudretten sürmelidir." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Sürgü ile kapatılmış olan, sürmelenmiş olan
    • "Yavaşça vitrinin sürmeli camını açtı." (Sait Faik Abasıyanık)

SÜRÜTME

  1. [isim] Sürütmek işi
  2. Deniz dibini taramaya yarar, demir bir çerçeveye geçirilmiş ağ
  3. Deniz içinde çekilerek balık avlamaya yarar bir tür olta

SÜRÜMEK

  1. [-i] Bir şeyi yerden kaldırmaksızın çekerek, iterek götürmek, sürüklemek
  2. Hafif bir şeyi sürüklemek
    • "Eteğini sürümek. Duvağını sürümek."
  3. Herhangi bir sebepten dolayı güçlükle yürümek
  4. Bir şeyi peşine takmak, alıp götürmek
    • "Diyar diyar beni aldı / Sürüdü gönlüm sürüdü." (Âşık Veysel)

SÜRTMEK

  1. [-i] Bir şeyi bastırarak diğer bir şeyin üzerinden geçirmek
    • "Cemal ellerini hızlı hızlı birbirine sürttü." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Galiba bu tarihî günün yüzü suyu hürmetine, Beyoğlu'nda sürtüp durdukları yanlarına kâr kaldı idi." (Haldun Taner)
  2. Dokundurmak
  3. [nsz] Başıboş dolaşmak, yararsız dolaşmak
    • "Çocukçağız birkaç gün sokaklarda sürtmüş." (Sait Faik Abasıyanık)

SÜRREAL
...
SÜRÜSÜZ
...
SÜRŞARJ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir sayının, kelimenin yerine geçmek için üzerine başka bir sayı veya kelime basma işi
    • "Çoğu kez pullara sürşarj yapılır."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü