Başında sür olan 11 harfli 18 kelime var. Sür ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sür olan kelimeler listesine ya da sonu sür ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında sür bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
R S Ü Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
SÜ, ÜS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SÜRTÜKLEŞME
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Sürtükleşmek işi veya durumu
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Sürtükleşmek işi veya durumu
                    
                    
 - SÜRÜNGENLER
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Omurgalıların, suda ve karada yaşayabilen yılan, kertenkele, kaplumbağa, timsah gibi yerde sürünerek veya yürüyerek ilerleyen sınıfı
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Omurgalıların, suda ve karada yaşayabilen yılan, kertenkele, kaplumbağa, timsah gibi yerde sürünerek veya yürüyerek ilerleyen sınıfı
                    
                    
 - SÜRTÜNMESİZ
 - 
    
- 
                        [zarf]
                    
                        Sürtünme olmaksızın, sürtünme olmadan
                    
                    
- "Nesnelerin böylesi bir hızla, sürtünmesiz kayıp gideceklerini getirmezdim usuma hiç." (Leylâ Erbil)
 
 
 - 
                        [zarf]
                    
                        Sürtünme olmaksızın, sürtünme olmadan
                    
                    
 - SÜRATLENMEK
 - 
    
- 
                        [nsz]
                    
                        Hızı artmak, hızlanmak
                    
                    
 
 - 
                        [nsz]
                    
                        Hızı artmak, hızlanmak
                    
                    
 - SÜRÜKLETMEK
 - 
    
- 
                        [-i]
                    
                        Sürükleme işini yaptırmak
                    
                    
 
 - 
                        [-i]
                    
                        Sürükleme işini yaptırmak
                    
                    
 - SÜRÜNGENLİK
 - ...
 - SÜRMELENMEK
 - 
    
- 
                        [nsz]
                    
                        Sürmeleme işi yapılmak
                    
                    
 
 - 
                        [nsz]
                    
                        Sürmeleme işi yapılmak
                    
                    
 - SÜRTÜŞTÜRME
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Sürtüştürmek işi
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Sürtüştürmek işi
                    
                    
 - SÜRÜNDÜRMEK
 - 
    
- 
                        [-i]
                    
                        Sürünme işini yaptırmak, sürünmesine sebep olmak
                    
                    
 - 
                    
                        Güçlük ve sıkıntıya uğratmak
                    
                    
 
 - 
                        [-i]
                    
                        Sürünme işini yaptırmak, sürünmesine sebep olmak
                    
                    
 - SÜREKSİZLİK
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Süreksiz olma durumu, devamsızlık
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Süreksiz olma durumu, devamsızlık
                    
                    
 - SÜRATSİZLİK
 - ...
 - SÜRVEYANLIK
 - ...
 - SÜRDÜRÜLMEK
 - ...
 - SÜRGÜLENMEK
 - 
    
- 
                        [nsz]
                    
                        Sürgülenmek işi yapılmak
                    
                    
 
 - 
                        [nsz]
                    
                        Sürgülenmek işi yapılmak
                    
                    
 - SÜRÜMSÜZLÜK
 - 
    
- 
                        [isim]
                    
                        Sürümü olmama durumu
                    
                    
 
 - 
                        [isim]
                    
                        Sürümü olmama durumu
                    
                    
 - SÜRÜKLENMEK
 - 
    
- 
                        [-e]
                    
                        Sürükleme işi yapılmak veya sürükleme işine konu olmak
                    
                    
- "Akşama doğru ayaklar evlere doğru sürüklenirdi." (Falih Rıfkı Atay)
 
 - 
                    
                        Kendi kendini sürüklemek
                    
                    
 - 
                        [nsz]
                    
                        Bir iş, sonuçlanıncaya kadar boş yere gecikmelere uğramak
                    
                    
- "Bu dava iki yıl sürüklendi."
 
 - 
                        [nsz]
                    
                        Tekne, akıntı ve rüzgârın etkisiyle gelişigüzel dolaşmak
                    
                    
 
 - 
                        [-e]
                    
                        Sürükleme işi yapılmak veya sürükleme işine konu olmak
                    
                    
 - SÜRÜKLEYİCİ
 - 
    
- 
                        [sıfat]
                    
                        Sürükleme niteliği veya gücü olan
                    
                    
 - 
                    
                        İlgiyi sürdüren
                    
                    
- "Sürükleyici bir roman."
 
 
 - 
                        [sıfat]
                    
                        Sürükleme niteliği veya gücü olan
                    
                    
 - SÜRÜŞTÜRMEK
 - 
    
- 
                        [-i]
                    
                        Sürekli olarak yavaş yavaş ve ovarak sürmek
                    
                    
 - 
                    
                        Özensizce, çabucak sürmek
                    
                    
- "Ben ilk defa oyuna çıkıyorum, beyefendi de gelmiş burada allık pudra sürüştürüyor." (Tarık Buğra)
 
 
 - 
                        [-i]
                    
                        Sürekli olarak yavaş yavaş ve ovarak sürmek