Başında sök olan 20 kelime var. Sök ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sök olan kelimeler listesine ya da sonu sök ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında sök bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler

10 Harfli Kelimeler

SÖKEBİLMEK, SÖKÜMCÜLÜK

9 Harfli Kelimeler

SÖKEBİLME, SÖKTÜRMEK, SÖKTÜRÜCÜ

8 Harfli Kelimeler

SÖKTÜRME, SÖKÜLMEK

7 Harfli Kelimeler

SÖKÜKÇÜ, SÖKÜLME, SÖKÜLÜŞ, SÖKÜMCÜ, SÖKÜNTÜ

6 Harfli Kelimeler

SÖKMEK

5 Harfli Kelimeler

SÖKEL, SÖKME, SÖKÜK, SÖKÜM, SÖKÜN, SÖKÜŞ

4 Harfli Kelimeler

SÖKE


Kelime bulma makinesi

K S Ö Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

KÖS

2 Harfli Kelimeler

ÖK

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SÖKEBİLMEK
...
SÖKÜMCÜLÜK
...
SÖKTÜRMEK

  1. [-i] Sökme işini yaptırmak
    • "Şüpheli dişleri birer birer söktürdük." (Reşat Nuri Güntekin)

SÖKEBİLME
...
SÖKTÜRÜCÜ
...
SÖKTÜRME

  1. [isim] Söktürmek işi

SÖKÜLMEK

  1. [nsz] Sökme işine konu olmak
    • "Duvardaki bir pencerenin sökülüp alınamayacak kadar kuvvetle yerleştirilmiş demir parmaklıkları." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [-i] Parayı istemeyerek vermek, harcamak

SÖKÜMCÜ
...
SÖKÜLÜŞ

  1. [isim] Sökülme işi veya biçimi

SÖKÜKÇÜ

  1. [isim] Sökük dikip yama yapan kimse
    • "Eve bir düzine sökükçü, terzi tutmaya kudretimiz var." (Reşat Nuri Güntekin)

SÖKÜNTÜ

  1. [isim] Sökülen şeyin parçası
  2. Ağaçlık yerden açılan tarla

SÖKÜLME

  1. [isim] Sökülmek işi

SÖKMEK

  1. [-i] Bir şeyi bulunduğu yerden kuvvet kullanarak veya gevşeterek çıkarmak, çekip ayırmak
    • "Bu çoban öyle güçlü görünüyor ki şu yandaki ağacı kavrasa dibinden söker götürür." (Yahya Kemal)
    • "... bütün nimet ve imtiyazları söküp atacak." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Kurulmuş bir şeyi parçalarına ayırmak
    • "Makineyi sökmek."
  3. Rüzgâr, sel, akarsu, bir şeyi yerinden çıkarmak, götürmek
  4. Geçip gitmeye engel olan zorlukları atlatmak
    • "Araba çamuru sökemedi. Gemi akıntıyı söktü."
  5. Karışık bir yazıyı okumak
    • "Çok okunaksız bir yazı. Ben söker gibi oldum." (Haldun Taner)
  6. [nsz] Balgam vb.nin çıkması, akması kolaylaşmak
  7. Ayırmak, uzaklaştırmak, vazgeçirmek
    • "Saplandığı fikirlerden sökemezdiniz." (Yusuf Ziya Ortaç)
  8. [-den] Örülmüş, dikilmiş şeyin, örgüsünü veya dikişini ayırmak
  9. Okuyabilme becerisini kazanmak
    • "Bunların Fransızcasını sökmek bir mesele, manalarını sökmek ikinci bir meseledir." (Reşat Nuri Güntekin)
  10. [nsz] Geçmek, etki yapmak
    • "Ne yaparsın, dedi, burada böyle söküyor!" (Falih Rıfkı Atay)
  11. [nsz] Gelmeye başlamak veya çıkagelmek
    • "Şermin'le Nermin tam bir saat sonra yani saat beş buçukta söktüler." (Halide Edip Adıvar)

SÖKÜM

  1. [isim] Sökme işi
    • "Pancar sökümü."

SÖKME

  1. [isim] Sökmek işi
    • "Dikmenin vakti ve dikilmiş olanı sökmenin vakti var." (Haldun Taner)

SÖKÜK

  1. Dikişi sökülmüş veya örgüsü çözülmüş
    • "... teyzem buraya haftada üç defa sökük ve düğme dikmeye, çamaşırları tamir etmeye gelirdi." (Peyami Safa)

SÖKEL

  1. [sıfat] Sakat (kimse), malul
  2. Güçsüz
  3. Hasta

SÖKÜN

  1. [isim] "Birçok kişi veya şey birbiri ardından gelmek, görünmek" anlamlarına gelen sökün etmek birleşik fiilinde geçer
    • "Bir geniş bayırdan oynak Çerkez atları sökün etti." (Falih Rıfkı Atay)

SÖKÜŞ

  1. [isim] Sökme işi veya biçimi

SÖKE
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü