Başında olan 8 harfli 35 kelime var. Sö ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sö olan kelimeler listesine ya da sonu sö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında sö bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SÖMESTİR

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Yarıyıl
    • "Birinci sömestir."

SÖZLENME

  1. [isim] Sözlenmek işi veya durumu

SÖNÜMSÜZ

  1. [sıfat] Genliği hiçbir zaman sıfıra yaklaşmayan, her devirde beslenen (salınım hareketi), beslenen

SÖVÜŞMEK

  1. [nsz] Birbirine sövmek

SÖYLEMEK

  1. [-i] Düşündüğünü veya bildiğini sözle anlatmak
    • "Bu konak için de yine senelerden beri aynı şeyi söylerim." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Bir vakitler aralarında su sızmayan hatun kişiler şimdi birbirlerini çekemiyorlar, birbirlerinin arkasından söylemediklerini bırakmıyorlardı." (Haldun Taner)
  2. Bir düşünceyi ileri sürmek, ortaya atmak
    • "Hececiler kendilerinden sonra yeni bir edebî neslin yetişmediğini söylüyorlar." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Yapılmasını istemek
    • "Biraz sonra nazırın yine beni istediğini söylediler." (Falih Rıfkı Atay)
  4. [nsz] Türkü, şarkı vb. okumak
    • "Kanto söyler gibi hareketler ve taklitlerle söylediği şarkılar pek eğlenceli şeylerdi." (Reşat Nuri Güntekin)
  5. [nsz] Yazmak, düzmek
    • "Şiir söylemek."
  6. [-e] Haber vermek
    • "Benim burada nasıl yaşadığımı görenler gidip babama da söylerler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  7. [-i] Önceden bildirmek, tahmin etmek
    • "Bir değil iki tane olduğunu size söylemiştim." (Refik Halit Karay)
  8. [nsz] Herhangi bir şeyi bildirmek, anlatmak, demek istemek, hatırlatmak
    • "Ne söyler bu türküler / Ay karanlık gecelerde yüzen gemiler." (Necati Cumalı)

SÖĞÜTLÜK

  1. [isim] Söğüt ağacı bol olan yer
    • "Uzakta çay kenarında söğütlük içinde küçük bir köy vardı." (Halide Edip Adıvar)

SÖZLÜKÇÜ

  1. [isim] Sözlük yazarı veya hazırlayanı, lügatçi, leksikograf

SÖYLEŞME

  1. [isim] Söyleşmek işi

SÖYLENME

  1. [isim] Söylenmek işi

SÖNDÜRÜŞ
...
SÖZCELEM
...
SÖZCÜLÜK

  1. [isim] Bir kurul, bir topluluk veya kişi adına konuşma görevi, raportörlük
    • "Bana sözcülük etmişsiniz, onun elçisine karşı benim elçim olmuşsunuz." (Turan Oflazoğlu)

SÖKTÜRME

  1. [isim] Söktürmek işi

SÖMÜRMEK

  1. [-i] Yiyecek içeceğin hepsini birden yiyip bitirmek, silip süpürmek
  2. Dudaklarını yapıştırarak soluğu ile çekip içmek
  3. Üretim araçları sahipleri, başkalarının emeğine ve onların yarattıkları değerlere el koymak
  4. Bir ulus veya devlet, diğer bir ulusun veya devletin doğal kaynaklarından, ekonomik değerlerinden çıkar sağlamak
  5. Bir kimseden veya bir şeyden haksız ve sürekli çıkarlar sağlamak
    • "Batı, beynini sömürdüğü insanlara kendi uyruklarına sağladığı konfordan pay verip gönül alır." (Haldun Taner)

SÖNÜKLÜK

  1. [isim] Sönük olma durumu
    • "Bir yaz gününün pırıl pırıl güneşli havası içinde bu sönüklük nereden geliyordu?" (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

SÖVDÜRME

  1. [isim] Sövdürmek işi

SÖNDÜRME

  1. [isim] Söndürmek işi

SÖZLÜLÜK
...
SÖĞÜŞLÜK

  1. [isim] Söğüş yapmaya elverişli et veya sebze

SÖKÜLMEK

  1. [nsz] Sökme işine konu olmak
    • "Duvardaki bir pencerenin sökülüp alınamayacak kadar kuvvetle yerleştirilmiş demir parmaklıkları." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [-i] Parayı istemeyerek vermek, harcamak

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü