Başında olan 5 harfli 22 kelime var. Sö ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sö olan kelimeler listesine ya da sonu sö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında sö bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SÖKÜŞ

  1. [isim] Sökme işi veya biçimi

SÖKÜN

  1. [isim] "Birçok kişi veya şey birbiri ardından gelmek, görünmek" anlamlarına gelen sökün etmek birleşik fiilinde geçer
    • "Bir geniş bayırdan oynak Çerkez atları sökün etti." (Falih Rıfkı Atay)

SÖZLÜ

  1. [sıfat] Sözle, konuşma biçiminde yapılan, şifahi, yazılı karşıtı
    • "Sözlü sınav."
  2. [isim] Evlenmek için birbirine söz vermiş olan kimse, yavuklu

SÖKÜM

  1. [isim] Sökme işi
    • "Pancar sökümü."

SÖZCÜ

  1. [isim] Bir kurul, bir topluluk veya kişi adına söz söyleme, onun düşünce ve davranışlarını savunma yetkisi olan kimse
    • "Kongrede bunların beş yüz sözcüsü bulunuyordu." (Haldun Taner)
  2. Bir komisyonun verdiği kararların gerekçesini kaleme alıp genel kurul karşısında savunmakla görevlendirilen üye, raportör

SÖNÜK

  1. [sıfat] Sönmüş olan
    • "Ağızlarında iki sönük sigarayla duran iki kız..." (Çetin Altan)
  2. Parlaklığı, hızı az veya azalmış olan, etkisiz, zayıf
  3. Göze çarpmayan, dikkat çekmeyen, silik
    • "Bu şehirde satışı bini geçmez, yerli lisanlarda sönük cerideler çıkar." (Yahya Kemal Beyatlı)

SÖNME

  1. [isim] Sönmek işi

SÖĞÜT

  1. [isim] Söğütgillerden, sulak yerlerde yetişen, yaprakları almaşık ve alt yüzleri havla örtülü büyük bir ağaç (Salix)

SÖKEL

  1. [sıfat] Sakat (kimse), malul
  2. Güçsüz
  3. Hasta

SÖZCE

  1. [zarf] Söz bakımından

SÖLOM

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Orta derinin iki tabakası arasında bulunan ve oğulcukta genel vücut boşluğunu oluşturan oyuk

SÖZDE

  1. [sıfat] Gerçekte öyle olmayıp öyle geçinen veya bilinen
    • "Sözde bilgin."
  2. [zarf] Sözüm ona, sanki, güya
    • "Yazı yazmakta o kadar tembelim ki sözde hislerimi, hatıralarımı günü gününe yazacaktım." (Ömer Seyfettin)

SÖKÜK

  1. Dikişi sökülmüş veya örgüsü çözülmüş
    • "... teyzem buraya haftada üç defa sökük ve düğme dikmeye, çamaşırları tamir etmeye gelirdi." (Peyami Safa)

SÖNÜŞ
...
SÖKME

  1. [isim] Sökmek işi
    • "Dikmenin vakti ve dikilmiş olanı sökmenin vakti var." (Haldun Taner)

SÖVEN

  1. [isim] Büyük sopa
    • "Akşamdan sonra gelene ya soğan ya da söven."
  2. Çit yapmakta kullanılan büyük kazık

SÖNÜM

  1. [isim] Bir salınım hareketinin genliğinin türlü dirençlerin etkisiyle küçülmesi, itfa
    • "Bir sarkaç salınımının sönümü, içinde bulunduğu ortamın direncine bağlıdır."
  2. Bir borcun her yıl ödenen taksitlerle belli bir zaman sonunda ödenmiş olması, itfa
    • "Bir borcun sönümü için her yıl verilmesi gereken taksit, vade uzunluğuna, ana borca ve faiz fiyatına bağlıdır."

SÖVÜŞ

  1. [isim] Sövme işi veya biçimi
    • "Ama sıtma doktoruna değil, kendisinedir bu sövüş." (Tarık Buğra)

SÖZEL

  1. [sıfat] Sözle ilgili, söze dayanan
  2. Sosyal konuları kapsayan (sınav)

SÖVME

  1. [isim] Sövmek işi, sövgü, küfretme
  2. Bir kimsenin namus, onur ve kişiliğine yapılan her türlü saldırı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü