Başında so olan 7 harfli 58 kelime var. So ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde so olan kelimeler listesine ya da sonu so ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında so bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SOLUNUM
-
-
[isim]
Bütün canlılarda, oksijen alıp karbondioksit verme biçiminde görülen hareket, teneffüs
-
Bitkilerde geceleri karbondioksit alıp oksijen verme biçiminde görülen hareket
-
[isim]
Bütün canlılarda, oksijen alıp karbondioksit verme biçiminde görülen hareket, teneffüs
- SONURTU
-
-
[isim]
Birbirine bağlı iki önermeden ikincisi
- "Duman çıkmıyorsa ateş vardır sözünde "ateş vardır" önermesi bir sonurtudur."
-
[isim]
Birbirine bağlı iki önermeden ikincisi
- SOĞUKÇA
-
-
[sıfat]
Soğuğa yakın
-
[zarf]
Soğuk bir biçimde
- "Getir biraz para ver diye el açmak soğukça kaçıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Soğuğa yakın
- SOLOZCU
- ...
- SOFRACI
-
-
[isim]
Saraylarda sofrayı kurma, kaldırma, yemeği dağıtma vb. işlerle görevlendirilmiş kimse
- "Çatlasan sofracı Rum'dan karı olmaz adama." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[isim]
Saraylarda sofrayı kurma, kaldırma, yemeği dağıtma vb. işlerle görevlendirilmiş kimse
- SOFİLİK
-
-
[isim]
Sofi olma durumu
-
[isim]
Sofi olma durumu
- SORUMLU
-
-
Üstüne aldığı veya yaptığı işlerden dolayı hesap vermek zorunda olan, sorumluluk taşıyan (kimse), mesul
- "Ailede başkan odur, kararları o alır, hepimizin geleceğinin sorumlusu ve güvencesi odur." (Haldun Taner)
- "Ben Niyazi'yi yahut başka bir arkadaşı sorumlu mu tutardım, lakırtısını bile ettirmezdim." (Memduh Şevket Esendal)
-
Üstüne aldığı veya yaptığı işlerden dolayı hesap vermek zorunda olan, sorumluluk taşıyan (kimse), mesul
- SOĞUTMA
-
-
[isim]
Soğutmak işi
-
[isim]
Soğutmak işi
- SOYULMA
-
-
[isim]
Soyulmak işi
-
[isim]
Soyulmak işi
- SOYUNTU
-
-
[isim]
Soyulup atılan şey
-
[sıfat]
Bir yer soyularak alınan
- "Soyuntu eşya."
-
[isim]
Soyulup atılan şey
- SOKUŞMA
-
-
[isim]
Sokuşmak işi veya durumu
-
[isim]
Sokuşmak işi veya durumu
- SOYUNUŞ
-
-
[isim]
Soyunma işi veya biçimi
-
[isim]
Soyunma işi veya biçimi
- SOKULMA
-
-
[isim]
Sokulmak işi
-
[isim]
Sokulmak işi
- SONUNDA
-
-
[zarf]
En son zamanda, nihayetinde
- "Söz verdim oğluma! Söz verdim" diye diretmişti ve sonunda araba alınmıştı." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
En son zamanda, nihayetinde
- SOĞUŞMA
-
-
[isim]
Soğuşmak işi
-
[isim]
Soğuşmak işi
- SOLUĞAN
-
-
[sıfat]
Nefes darlığına tutulmuş
-
[isim]
Uzaklarda esen rüzgârdan sonra başlayan dalga hareketi
- "Adaların kıyılarına gürleyen açık deniz soluğanları, ıssız koylara ak bir çizgi çekmişler." (Halikarnas Balıkçısı)
-
Sık soluyan (hayvan)
-
[sıfat]
Nefes darlığına tutulmuş
- SOBALIK
-
-
[sıfat]
Sobaya girebilecek büyüklükte olan
- "Sobalık odun."
-
Soba yapmaya elverişli olan
- "Sobalık saç."
-
Sobanın alabileceği miktarda olan
- "Bir sobalık odun."
-
[sıfat]
Sobaya girebilecek büyüklükte olan
- SORMACA
-
-
[isim]
Anket
-
[isim]
Anket
- SOLUTMA
-
-
[isim]
Solutmak işi
-
[isim]
Solutmak işi
- SOBASIZ
- ...