Başında so olan 6 harfli 50 kelime var. So ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde so olan kelimeler listesine ya da sonu so ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında so bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SOLOCU
-
-
[isim]
Bir müzik eserini tek başına çalan, söyleyen sanatçı, solist
-
[isim]
Bir müzik eserini tek başına çalan, söyleyen sanatçı, solist
- SOLFEJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Müzik ezgilerinin nota adları ile ses ve süre değerlerine uygun bir biçimde söylenmesi
-
Notaları değerlerine göre seslendirmeyi amaçlayan müzik çalışması
-
[isim]
Müzik ezgilerinin nota adları ile ses ve süre değerlerine uygun bir biçimde söylenmesi
- SONDAJ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sonda ile yoklama, sondalama
-
Bir durum, bir düşünce ile ilgili olarak yapılan yoklama, araştırma
- "Bu konudaki sondajları iyi oldu."
-
[isim]
Sonda ile yoklama, sondalama
- SOYDAŞ
-
-
Soyları bir olan bireylerden her biri
-
Soyları bir olan bireylerden her biri
- SODALI
- ...
- SOLLUK
-
-
[isim]
Sol olma durumu
- "Soluz dedim ama solluğu bir başka yönden kabullendim, siz acaba ne düşündünüz de solluğu bize layık gördünüz?" (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Sol olma durumu
- SOHBET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Dostça, arkadaşça konuşarak hoş bir vakit geçirme, söyleşi, yârenlik, hasbihâl
- "Biraz evvelki sükûtu şimdi hararetli bir sohbet takip ediyordu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
- "Sofra başında sohbet etmeyi sever..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Söyleşi
- "Tam fikir ve sanat sohbetlerine yakışan bir çerçeve içindeyiz." (Ahmet Haşim)
-
[isim]
Dostça, arkadaşça konuşarak hoş bir vakit geçirme, söyleşi, yârenlik, hasbihâl
- SOFUCA
-
-
Sofuya yaraşır biçimde
-
Sofuya yaraşır biçimde
- SONSAL
-
-
[sıfat]
Deneyden çıkan ve deneye bağlı olan (bilgi), aposteriori
- "Bir yerde duman görünce orada ateş yandığını kestirmek sonsal bir yargıdır."
-
[sıfat]
Deneyden çıkan ve deneye bağlı olan (bilgi), aposteriori
- SORUMA
-
-
[isim]
Sorumak işi
-
[isim]
Sorumak işi
- SODYUM
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Atom numarası 11, atom ağırlığı 22,990, yoğunluğu 0.971 olan, 97,5 °C'de eriyen, deniz ve kaya tuzlarında, doğada birleşik olarak çok yaygın bulunan, beyaz, parlak, mum gibi yumuşak bir element (simgesi Na)
-
[isim]
Atom numarası 11, atom ağırlığı 22,990, yoğunluğu 0.971 olan, 97,5 °C'de eriyen, deniz ve kaya tuzlarında, doğada birleşik olarak çok yaygın bulunan, beyaz, parlak, mum gibi yumuşak bir element (simgesi Na)
- SOKMAK
-
-
[-i]
İçine veya arasına girmesini sağlamak
-
[-e]
Bir yere girmesini sağlamak, içeri almak
- "Bizi içeriye aldı ve küçük bir odaya soktu." (Falih Rıfkı Atay)
-
Bıçak, çakı, iğne vb. batırmak, saplamak
-
Böcek, zehirli hayvan iğnesini batırmak veya ısırmak, zehirlemek
- "Otların arasında bacaklarını yılan sokar." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-e]
Yasak bir malı gizlice getirmek veya götürmek
- "Ülkeye kaçak eşya sokmak."
-
Belli etmeden kötü bir malı vermek
- "Satıcı, elmaların çürüklerini sokmuş."
-
[-e]
Konuşma sırasında bir sözü, soruyu veya düşünceyi söyleyivermek
- "Asım, fikrini birçok sözlerle sağlamlamaya uğraşırken, araya -Olmaz mı dersiniz, ne dersiniz?- gibi sualler sokuyor, cevap istiyordu." (Refik Halit Karay)
-
Dokunaklı, kırıcı veya acı söz söylemek
-
[-i]
İçine veya arasına girmesini sağlamak
- SOPALI
-
-
[sıfat]
Elinde sopası olan
-
[sıfat]
Elinde sopası olan
- SORGUN
-
-
[isim]
Sepetçi söğüdü
-
[isim]
Sepetçi söğüdü
- SOYSUZ
-
-
[sıfat]
Soyunun özelliklerini yitirmiş olan (kimse, bitki vb.), dejenere
-
Biyolojik ve toplumsal ölçüler yönünden göze batacak kadar kötüye giden (kimse), dejenere
- "Ağaç deyip geçme, onun da soylusu olur, soysuzu olur." (Tarık Buğra)
-
Kötü tanınmış, ahlaksız
-
[sıfat]
Soyunun özelliklerini yitirmiş olan (kimse, bitki vb.), dejenere
- SOYGUN
-
-
[isim]
Genellikle çete durumunda bir araya gelmiş haydutlar tarafından yapılan silahlı hırsızlık
-
Hiçbir emek harcamadan ve yolsuz olarak elde edilen büyük kazanç, vurgun
-
[isim]
Genellikle çete durumunda bir araya gelmiş haydutlar tarafından yapılan silahlı hırsızlık
- SONNOT
- ...
- SOKULU
-
-
[sıfat]
Sokulmuş olan
- "... tokmağın altındaki kilitte bir sarı pirinç anahtar sokulu idi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[zarf]
Sokulmuş olarak
-
[sıfat]
Sokulmuş olan
- SOMATA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Bademden yapılan bir şerbet, badem sübyesi
-
[isim]
Bademden yapılan bir şerbet, badem sübyesi
- SOKUCU
-
-
[isim]
Sokan, sokma işini yapan kimse
-
[isim]
Sokan, sokma işini yapan kimse