Serinlik Vermek
-
serin duruma getirmek
- "Serinlik, gölgelik içinde, o kızgın yerlere hayretle bakıyorum." (Refik Halit Karay)
-
acısını, sıkıntısını azaltmak, avundurmak
- "Latif bir akşam serinliği ortalığı kaplamıştı." (Memduh Şevket Esendal)
-
rahatlatmak, huzura kavuşturmak
- "Evimin cehennemi içinde bana biraz serinlik verebilecek, bir bu fikirler vardı." (Peyami Safa)