Başında ser olan 7 harfli 18 kelime var. Ser ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde ser olan kelimeler listesine ya da sonu ser ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında ser bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E R S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

SER

2 Harfli Kelimeler

ER, ES, RE, SE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SERİLME

  1. [isim] Serilmek işi

SERİNCE

  1. [sıfat] Az serin, serine yakın

SERTLİK

  1. [isim] Sert, katı olma durumu
    • "Derinin altında bir sertlik hissettim."
  2. Sert, kırıcı, katı davranış, şiddet, husumet
    • "Fazla içliliği erkekliğe yakıştıramadığından kendini her zaman yapma bir sertliğin arkasına gizlerdi." (Haldun Taner)
  3. Minerallerin çizilmeye karşı gösterdikleri direnç

SERENAT

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sesli olarak söylenen veya müzik aracılığıyla çalınan serbest biçimli müzik parçası
  2. Geceleyin, açık havada sevgi duyulan biri için bir müzik aracıyla verilen küçük konser

SERMEST

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Sarhoş
    • "O okurdu, ben dinlerdim; o muharebe hikâyeleriyle sermest olurdum." (Yahya Kemal Beyatlı)

SERAZAT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Serbest ve özgür

SERGİCİ

  1. [isim] Mallarını sergileyerek satan kimse

SERETAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yengeç

SERBEST

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen, erkin
    • "Elde hiçbir delil olmadığı için serbest bıraktık."
  2. Tutuklu veya bağımlı olmayan, özgür, hür
    • "Akli muvazenesi pek sağlam bulunmadığı için serbest bırakıldı." (Sait Faik Abasıyanık)
  3. Zamanını istediği gibi kullanabilen, yapacak bir işi olmayan
    • "Öğleyin serbestim, gelebilirsin."
  4. Bazı kurallara bağlı olmayan
    • "Serbest ticaret. Serbest nazım."
  5. Sıkılmadan, şaşırmadan konuşan ve davranan
  6. Ağırbaşlı olmayan, hoppa (kadın)
  7. Hareketi herhangi bir biçimde engellenmeyen
    • "Geçiş serbest."
  8. [zarf] Rahat, özgür, bağımsız bir biçimde
    • "Ötekilere de pek serbest davranır isem de onlar benden utanırlar." (Memduh Şevket Esendal)

SERPMEK

  1. [-i] Bir şeyi dağılacak biçimde dökmek, saçmak
  2. Belli bir yere dağılacak biçimde dökmek
    • "Buzlarını atıp karabiberlerini serptikten sonra kadehleri iyice karıştırdım." (Necati Cumalı)
  3. [nsz] Yağmur veya kar azar azar, ince ince yağmak, serpiştirmek
    • "Yağmur serpiyor. Kar serpiyor."
  4. Vermek, saçmak

SERAMİK

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Yüksek ısıda pişirilmiş toprak, fayans, porselen yapımıyla ilgili olan
  2. [isim] Yüksek ısıda pişirilmiş topraktan yapılan vazo, çanak, çömlek vb. nesne

SERENDİ

  1. [isim] Dört, altı veya sekiz direk üstüne yapılmış tahıl, meyve ve sebze kurusunu saklamak için kullanılan kiler

SERSERİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Belli bir işi ve yeri olmayan başıboş kimse, kabadayı, hayta, holigan (kimse)
    • "Hayran Baba'yı bir serseri ile birlikte temizlemişlerdi." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Tutarsız, beğenilmeyen davranışları olan kimse
  3. Belli bir hedefi olmayan, belli bir hedefe atılmamış olan, rastlantıyla gelen (kurşun, mayın vb.)
    • "Köpüklü denizin üstünde serseri martılar uçuşuyor, yanımızdan yelkenli bir mavna geçiyordu." (Ömer Seyfettin)

SERİLİŞ

  1. [isim] Serilme işi veya biçimi

SERÜVEN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Macera

SERPİLİ
...
SERPİCİ

  1. [isim] Su serpen veya su saçan alet

SERMAYE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların tamamı, anamal, başmal, kapital, meta
    • "Komisyoncu demek, metelik sermayesi olmayan tüccar demektir." (Aka Gündüz)
    • "Üç yüz lirayı alırlarsa bunun yüz lirasını çocuğa sermaye yapacaktı." (Halide Edip Adıvar)
    • "Köyden kopup, yabancı işçi olup, beş altı yılda sermayeyi doğrultup, yurtta özel teşebbüsçü bir yarım yamalak kapitalist olma özlemi görülüyor çoğunda." (Haldun Taner)
  2. Varlık, servet
  3. Konu
    • "Bu lakırtı, bir hafta havuzlu kahvenin sermayesi oldu." (Refik Halit Karay)
  4. Genelev kadını

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü