Sars ile başlayan kelimeler

Başında sars olan 20 kelime var. Sars ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sars olan kelimeler listesine ya da sonu sars ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında sars bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler

11 Harfli Kelimeler

SARSABİLMEK, SARSINTISIZ

10 Harfli Kelimeler

SARSABİLME, SARSALAMAK, SARSICILIK, SARSINTILI

9 Harfli Kelimeler

SARSAKLIK, SARSALAMA, SARSILMAK

8 Harfli Kelimeler

SARSAKÇA, SARSILIŞ, SARSILMA, SARSINTI

7 Harfli Kelimeler

SARSICI, SARSMAK

6 Harfli Kelimeler

SARSAK, SARSIK, SARSIM, SARSIŞ, SARSMA

A R S S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AR, AS, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SARSINTISIZ

1. [sıfat] Sarsıntısı olmayan, sarsılmayan
2. Güven içinde olan, belli bir düzeni olan

SARSABİLMEK

...

SARSALAMAK

1. [-i] Sarsmak

SARSICILIK

1. [isim] Sarsıcı olma durumu

SARSABİLME

...

SARSINTILI

1. [sıfat] Sarsıntısı olan
2. Güven verici olmayan, düzenli olmayan
   • "Sarsıntılı bir evlilik yaşamları var."

SARSILMAK

1. [nsz] Sarsma işine konu olmak
   • "Ev fırtınadan sarsılıyor."
2. Güçsüz durumda kalmak
   • "Hastalıktan çok sarsıldı."
3. Beklenmedik bir olaydan çok etkilenmek
   • "Cemil Kâzım inanmak istemediği bir şüphe ile sarsılmıştı." (Mahmut Yesari)

SARSAKLIK

1. [isim] Sarsak olma durumu
   • "Kendini idare edemeyen bir milletin sarsaklığını görerek daha ziyade çıldırıyordu." (Ömer Seyfettin)

SARSALAMA

1. [isim] Sarsalamak işi

SARSILMA

1. [isim] Sarsılmak işi
2. Etkilenme
   • "Onu kaybettiğimiz zaman sarsılmamız da hayatımızda büyük bir yeri olduğunu gösterir." (Hasan Âli Yücel)

SARSAKÇA

1. [sıfat] Titrer gibi, sarsak
2. [zarf] Sarsak bir biçimde, titreyerek

SARSINTI

1. [isim] Sarsılma işi, birden sallanma
   • "Bu sarsıntı ile başından fırlayıp yerde tekerlenen kasketini kovaladı, tekrar başına geçirdi." (Haldun Taner)
2. Titreme, titreyiş
   • "Başını sırasının üstüne saklamış, omuzları hafif sarsıntılarla titriyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
3. Deprem
4. Deprem sırasındaki yer hareketlerinin her biri
   • "İkinci sarsıntıda evlerin tümü yıkıldı."
5. Bir kişi, toplum, kurum veya kuruluşun dengesini etkileyen, beklenmedik olumsuz değişiklik
   • "Bu olgunluğa erişen toplumlar ise her türlü sarsıntıları en az zararla atlatırlar." (Necati Cumalı)
6. Kaza, ilaç ve uyuşturucuların yarattığı, birdenbire gelişen karmaşık belirtilerin tümü, sadme

SARSILIŞ

1. [isim] Sarsılma işi veya biçimi

SARSMAK

1. [-i] Birdenbire ve güçle kımıldatmak, sallamak, oynatmak, titretmek
   • "Kalkın bakalım, diye çocukların karyolalarını sarsıyorlardı." (Çetin Altan)
2. Zarar verecek yolda etkilemek, aksatmak
   • "Çok sevdiği annesinin ölümü onu çok sarsmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)

SARSICI

1. [sıfat] Sarsma niteliği olan, sarsan şey

SARSMA

1. [isim] Sarsmak işi

SARSIŞ

1. [isim] Sarsma işi veya biçimi

SARSIM

1. [isim] Sarsma işi
2. Tedirginlik

SARSIK

1. [sıfat] Sarsılmış

SARSAK

1. [sıfat] Yaşlılık, hastalık vb. sebeplerle güçsüz kalarak vücudu titrer gibi sarsılan (kimse)
2. Değişken, doğru dürüst olmayan
   • "Gittiği yerden habersiz, kendi sarsak ahlak değerlerine bağlı yaşamaktadır." (Selim İleri)