Başında sar olan 8 harfli 38 kelime var. Sar ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sar olan kelimeler listesine ya da sonu sar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında sar bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AR, AS, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SARHOŞÇA
-
-
[zarf]
Sarhoş bir biçimde, sarhoş olarak, sermestane
-
[zarf]
Sarhoş bir biçimde, sarhoş olarak, sermestane
- SARİHLİK
- ...
- SARGISIZ
-
-
[sıfat]
Sargısı olmayan
-
[sıfat]
Sargısı olmayan
- SARIHANİ
-
-
[isim]
Hanigillerden, uzunluğu 25 cm kadar olan bir Akdeniz balığı (Epinepheles gigas)
-
[isim]
Hanigillerden, uzunluğu 25 cm kadar olan bir Akdeniz balığı (Epinepheles gigas)
- SARMISAK
-
-
[isim]
Bakınız sarımsak
-
[isim]
Bakınız sarımsak
- SARAKACI
-
-
[sıfat]
Alaycı, müstehzi
-
[sıfat]
Alaycı, müstehzi
- SARMAŞMA
-
-
[isim]
Sarmaşmak işi
-
[isim]
Sarmaşmak işi
- SARSINTI
-
-
[isim]
Sarsılma işi, birden sallanma
- "Bu sarsıntı ile başından fırlayıp yerde tekerlenen kasketini kovaladı, tekrar başına geçirdi." (Haldun Taner)
-
Titreme, titreyiş
- "Başını sırasının üstüne saklamış, omuzları hafif sarsıntılarla titriyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Deprem
-
Deprem sırasındaki yer hareketlerinin her biri
- "İkinci sarsıntıda evlerin tümü yıkıldı."
-
Bir kişi, toplum, kurum veya kuruluşun dengesini etkileyen, beklenmedik olumsuz değişiklik
- "Bu olgunluğa erişen toplumlar ise her türlü sarsıntıları en az zararla atlatırlar." (Necati Cumalı)
-
Kaza, ilaç ve uyuşturucuların yarattığı, birdenbire gelişen karmaşık belirtilerin tümü, sadme
-
[isim]
Sarsılma işi, birden sallanma
- SARFİYAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Harcanan şeylerin tümü, harcama, masraf
- "Sarfiyat hususunda bir şart koşmuyorlar." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Harcanan şeylerin tümü, harcama, masraf
- SARIERİK
-
-
[isim]
Kayısı
-
[isim]
Kayısı
- SARDUNYA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Çoğunlukla pembe çiçekler açan, sardunyagillerden bir süs bitkisi (Geranium)
-
[isim]
Çoğunlukla pembe çiçekler açan, sardunyagillerden bir süs bitkisi (Geranium)
- SARDIRMA
-
-
[isim]
Sardırmak işi
-
[isim]
Sardırmak işi
- SARILMAK
-
-
[nsz]
Sarma işi yapılmak
- "Ellerine sarıldım, öpüyorum, sorularımı tekrarlıyorum." (Refik Halit Karay)
-
[-e]
Bir şeyin üzerine bir veya birkaç kez dolanmak
-
[-e]
Kollarını dolamak, kucaklamak
- "Hasan tiril tiril titriyor, anasına sarılıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bütün gücü ile ele almak
-
Hemen yapmaya koyulmak, girişmek
- "Hemen kaleme sarıldım, benim güzel kardeşim, sana geçen bir ayda başımdan geçenleri yazacağım." (Memduh Şevket Esendal)
-
Büyük bir istekle kendini vermek, benimsemek
- "İkinci sınıfa geçtikten sonra derslerine daha fazla sarılmıştır." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Sarma işi yapılmak
- SARARMAK
-
-
[nsz]
Sarı olmak, rengi sarıya dönmek
- "Her sabah ağaçların sararan yapraklarıyla pek güzel olan karşıki dağlara bakarak uyanıyorum." (Memduh Şevket Esendal)
- "Sokakları dolduran sayılmaz şapkaların zalimce, kurnaz ve namussuz gölgelerinde sararmış solmuş." (Ömer Seyfettin)
-
Korku, üzüntü, coşku vb. sebeplerle yüzün rengi solmak
- "Malı mülkü varken, hiçbir sıkıntısı yokken üzüntüsünden zayıflıyor, sararıp soluyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Sarı olmak, rengi sarıya dönmek
- SARAYKÖY
- ...
- SARMAŞIK
-
-
[isim]
Sarmaşıkgillerden, koyu yeşil renkli, değişik biçimli yaprakları olan, sap ve dallarından çıkan küçük ek köklerle dik, düz yerlere yapışarak tırmanan bitki (Hedera helix)
- "Rüzgârın balkon sarmaşıklarında ıslıklar çaldığı bir akşamdı." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Sarmaşıkgillerden, koyu yeşil renkli, değişik biçimli yaprakları olan, sap ve dallarından çıkan küçük ek köklerle dik, düz yerlere yapışarak tırmanan bitki (Hedera helix)
- SARIASMA
-
-
[isim]
Ötücü kuşlar takımının, sarıasmagiller familyasından, parlak sarı tüylü, kara kuyruklu bir kuş türü, sarıcık (Oriolus oriolus)
-
[isim]
Ötücü kuşlar takımının, sarıasmagiller familyasından, parlak sarı tüylü, kara kuyruklu bir kuş türü, sarıcık (Oriolus oriolus)
- SARAÇLIK
-
-
[isim]
Saracın işi veya mesleği
-
[isim]
Saracın işi veya mesleği
- SARKINTI
-
-
[isim]
Aşağı doğru uzanan, sarkan şey
- "... kayışı siyaha yakın koyu lacivertti. Gümüşten üç büyük sarkıntısı vardı." (Ömer Seyfettin)
-
Sataşma, takılma
-
[isim]
Aşağı doğru uzanan, sarkan şey
- SARKAÇLI
-
-
[sıfat]
Sarkacı olan
-
[sıfat]
Sarkacı olan