Başında sar olan 7 harfli 28 kelime var. Sar ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde sar olan kelimeler listesine ya da sonu sar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında sar bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AR, AS, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SARPLIK
-
-
[isim]
Sarp olma durumu
-
[isim]
Sarp olma durumu
- SARICIK
-
-
[isim]
Sarıasma
-
[isim]
Sarıasma
- SARILIK
-
-
[isim]
Sarı olma durumu
-
Sarı renk
-
Derinin, dokuların ve organizmadaki sıvıların sarı bir renk almasıyla beliren hastalık
-
[isim]
Sarı olma durumu
- SARSICI
-
-
[sıfat]
Sarsma niteliği olan, sarsan şey
-
[sıfat]
Sarsma niteliği olan, sarsan şey
- SARINIŞ
- ...
- SARIKIZ
-
-
[isim]
Esrar
-
İnek
-
[isim]
Esrar
- SARILIŞ
-
-
[isim]
Sarılma işi veya biçimi
-
[isim]
Sarılma işi veya biçimi
- SARIGÖZ
-
-
[isim]
İzmaritgillerden, rengi altın sarısı olan, Atlantik Okyanusu'nda ve Akdeniz'de yaşayan bir balık (Sargus salvieri)
-
[isim]
İzmaritgillerden, rengi altın sarısı olan, Atlantik Okyanusu'nda ve Akdeniz'de yaşayan bir balık (Sargus salvieri)
- SARAHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Belginlik
-
[isim]
Belginlik
- SARARIŞ
-
-
[isim]
Sararma işi veya biçimi
-
[isim]
Sararma işi veya biçimi
- SARARMA
-
-
[isim]
Sararmak işi
-
[isim]
Sararmak işi
- SARAYLI
-
-
[sıfat]
Osmanlı İmparatorluğu'nda padişah sarayında bulunmuş olan (kadın)
- "Fena değil, saraya gidecek, saraylı olacak." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Osmanlı İmparatorluğu'nda padişah sarayında bulunmuş olan (kadın)
- SARIAĞI
-
-
[isim]
Kışın yapraklarını döken, sarı çiçekli ve çalı görünüşünde bir bitki, sifin, zifin (Rhododendron luteun)
-
[isim]
Kışın yapraklarını döken, sarı çiçekli ve çalı görünüşünde bir bitki, sifin, zifin (Rhododendron luteun)
- SARILMA
-
-
[isim]
Sarılmak işi
-
[isim]
Sarılmak işi
- SARINMA
-
-
[isim]
Sarınmak işi
-
[isim]
Sarınmak işi
- SARSMAK
-
-
[-i]
Birdenbire ve güçle kımıldatmak, sallamak, oynatmak, titretmek
- "Kalkın bakalım, diye çocukların karyolalarını sarsıyorlardı." (Çetin Altan)
-
Zarar verecek yolda etkilemek, aksatmak
- "Çok sevdiği annesinin ölümü onu çok sarsmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Birdenbire ve güçle kımıldatmak, sallamak, oynatmak, titretmek
- SARIŞIN
-
-
[sıfat]
Sarı saçlı ve ak tenli (kimse)
- "Yanındaki kapılardan biri açıldı, içeriye sarışın bir taze girdi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Sarıya yakın renkli
- "Sarışın bir kış güneşi maviyi billurlaştırıyor, bulutları pamuk yığınlarına çeviriyordu." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Sarı saçlı ve ak tenli (kimse)
- SARARTI
-
-
[isim]
Sarı olma durumu
- "... bir ütü sarartısına benzer bir sarılıkta, gri renkteydi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Sarı olma durumu
- SARIYER
- ...
- SARIGÖL
- ...