Sonunda s olan 6 harfli 115 kelime var. S harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde s harfi olan kelimeler listesine ya da başında s harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEDRİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ders verme, öğretme, öğretim
- "Kadının tedrisi ve terakkisinde muhitin de büyük bir tesiri görülmeye başladı." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Ders verme, öğretme, öğretim
- TELVİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kirletme, pisletme
-
[isim]
Kirletme, pisletme
- TERHİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Askerlik ödevini bitirenleri ordudan bırakma
- "Polis görevlisi ile askerden yeni terhis edilmiş marangoz, peronda bir aşağı bir yukarı gidip geliyorlardı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Askerlik ödevini bitirenleri ordudan bırakma
- TİRHOS
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Taze sardalya balığı
-
[isim]
Taze sardalya balığı
- UTERUS
- ...
- İNİKAS
- ...
- PATNOS
- ...
- MUHDES
- ...
- BALYOS
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Frenk ve özellikle Venedik elçisi
- "Venedik balyosu."
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Frenk ve özellikle Venedik elçisi
- HOSTES
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Taşıtlarda, özellikle uçaklarda yolcu ağırlayan bayan
-
Bir topluluk, kongre vb. yerlerde katılanları ağırlayan, onlara kılavuzluk eden bayan
-
Yarışma programlarında sunucuya yardımcı olan bayan
-
[isim]
Taşıtlarda, özellikle uçaklarda yolcu ağırlayan bayan
- MAHSUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Özgü
- "Her sanata mahsus aletler vardır. Bize de böyle bir şeyler lazım..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Biri veya bir şey için ayrılmış, münhasır
- "Vatan bizim kılıcımızın ekmeğidir. Daima kendimize mahsus, kendimize münhasır biliriz." (Namık Kemal)
-
Özel
- "Kayseri'nin sayın valisine mahsus selam ederim." (Bedri Rahmi Eyuboğlu)
-
[zarf]
Özellikle
- "Buraya, mahsus bunun için geldim."
-
[zarf]
Bilerek, isteyerek, kasten
- "... kapıyı mahsus açık bırakmıştı." (Atilla İlhan)
-
[zarf]
Şaka olarak, şakadan
- "Mahsus söylüyor, inanmayın."
-
[sıfat]
Özgü
- OTOBÜS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yolcu taşıyan, motorlu, büyük taşıt
-
[isim]
Yolcu taşıyan, motorlu, büyük taşıt
- LİSANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Genellikle dört yıl süren üniversite veya yüksekokul öğrenimi
- "Doktora veya lisanslarını hazırladıkları sırada maişet parasını büro ve otel garsonluğu yapmakla çıkarıyorlardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bu öğrenim sonunda elde edilen ve diploma ile belgelendirilen akademik derece
-
Bir malı yabancı firma adına üretme izni
-
Bir sporcunun resmî yarışmalara katılabilmesi için spor federasyonunun kendisine verdiği kayıt fişi veya kimlik kartı
-
Yurda mal sokma veya yurttan mal çıkarma izni
- "İthal lisansı. İhraç lisansı."
-
[isim]
Genellikle dört yıl süren üniversite veya yüksekokul öğrenimi
- SERVİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Sofrada hizmet etmekle görevli kimsenin yaptığı iş ve bu işin yapılma biçimi, sofra hizmeti
- "Özel olarak iki aşçıyla iki de ayrıca servis yapacak garson çağrıldı." (Çetin Altan)
-
Yemekte gerekli olan tabak, çatal, bıçak, kaşık, peçete vb. şeylerin tümü
-
Bir yönetimde, bir kurum veya kuruluşta, bütünün bir parçasını oluşturan iş, hizmet; bu işin yapıldığı yer
-
Burada görevli kimselerin tümü
-
Herhangi bir kuruluşun ulaşım işlerinde kullanılan taşıma aracı
-
Otomobil, beyaz eşya vb. ürünlerin bakım ve onarımlarının yapıldığı yer
-
Voleybol, masa tenisi, tenis vb. oyunlarda oyuna başlama vuruşu
-
[isim]
Sofrada hizmet etmekle görevli kimsenin yaptığı iş ve bu işin yapılma biçimi, sofra hizmeti
- TELEKS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Telsiz ve telem araçlarına uzaktan haber yazdırma düzeni
-
[isim]
Telsiz ve telem araçlarına uzaktan haber yazdırma düzeni
- DESSAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Düzenci
-
[sıfat]
Düzenci
- TAHSİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyi bir kimseye veya bir yere ayırma
- "Bana üst kattaki yazlık odayı tahsis etmişlerdi." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Bir şeyi bir kimseye veya bir yere ayırma
- TRİYAS
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
İkinci Çağın yaklaşık kırk beş milyon yıllık dönemi
-
[isim]
İkinci Çağın yaklaşık kırk beş milyon yıllık dönemi
- TELHİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Özet, özetleme, kısaltma
-
Sadrazamın bir sorunu kendi düşünceleriyle birlikte özet olarak yazıp padişaha sunduğu kâğıt
-
[isim]
Özet, özetleme, kısaltma
- AVANOS
- ...