Sonunda s olan 5 harfli 162 kelime var. S harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde s harfi olan kelimeler listesine ya da başında s harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ATLAS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yüzü parlak, sık dokunmuş bir tür ipekli kumaş, saten
-
[isim]
Yüzü parlak, sık dokunmuş bir tür ipekli kumaş, saten
- BAHİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Üzerinde konuşulan şey, konu
- "Bu bahisleri bırakalım artık." (Peyami Safa)
- "Senden bahis açılmadıkça susmak isterim." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Bu marifetimi bilmeyenlerle bahse girip sırtımdan para kazanan açıkgözler bile oldu." (Haldun Taner)
- "İki de bir, bahsi tazeleyip bir yandan da etrafı araştırıyordu." (Ercüment Ekrem Talu)
-
Görüşünde veya iddiasında haklı çıkacak tarafa bir şey verilmesini kabul eden sözlü anlaşma
- "Ahmet ile demin bahsiniz geçti, muhakkak bekleriz." (Refik Halit Karay)
-
Bir kitabın bölümlerinden her biri
- "Birinci bahis. Beşinci bahis."
-
[isim]
Üzerinde konuşulan şey, konu
- TIRIS
-
-
[isim]
Atın kısa adımlarla hızlı yürüyüşü
- "Hafif tırıs üzere yürüyen hayvanı âdeta dörtnala koşturmaya başlıyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Atın kısa adımlarla hızlı yürüyüşü
- ELİPS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bütün noktalarının odak denilen belirli iki ayrı noktaya olan uzaklıklarının toplamı birbirine denk olan kapalı eğri, oval
-
Eksilti
-
[isim]
Bütün noktalarının odak denilen belirli iki ayrı noktaya olan uzaklıklarının toplamı birbirine denk olan kapalı eğri, oval
- KABUS
- ...
- ABBAS
- ...
- ONİKS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Balgam taşı
-
[isim]
Balgam taşı
- TALAS
- ...
- AJANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Haber toplama ve yayma işiyle uğraşan kuruluş
-
Bir ticari kuruluşu tanıtan, onunla ilgili bilgi aktaran ve bu yolla kazanç sağlayan iş kolu
- "Reklam ajansı."
-
Bu iş kollarının çalıştığı büro
-
Radyoda haber bülteni
-
[isim]
Haber toplama ve yayma işiyle uğraşan kuruluş
- FETÜS
-
-
[isim]
Embriyonun gelişimini büyük ölçüde tamamladığı, bütün organ taslaklarının oluştuğu üçüncü aydan doğuma kadarki durumu
-
[isim]
Embriyonun gelişimini büyük ölçüde tamamladığı, bütün organ taslaklarının oluştuğu üçüncü aydan doğuma kadarki durumu
- NAKIS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Eksik, tam olmayan, bitmemiş, noksan
-
Özrü, kusuru olan
-
[isim]
Eksi
-
Eksik, tam olmayan, bitmemiş, noksan biçimde
- "Nakıs kalan bilgilerimizi ikmale uğraşırlar." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
Eksik, tam olmayan, bitmemiş, noksan
- MUKUS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Solunum yolları ve sindirim organlarının hücreleri tarafından salgılanan madde
-
[isim]
Solunum yolları ve sindirim organlarının hücreleri tarafından salgılanan madde
- VİTES
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Otomobillerin çekiş ve hızını ayarlamaya yarayan dişliler düzeni
- "Ankara Caddesi'nde bir ağır kamyon vites değiştiriyor." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Otomobillerin çekiş ve hızını ayarlamaya yarayan dişliler düzeni
- KASİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kara yolunda oluşmuş çukurlar ve tümsekler
-
Yollarda araçların hızını düşürmek için yapılan, türlü biçimlerde tümsek
-
Bir yolun doğrultusunu dik kesen bir yandan öbür yana geçen ark
-
[isim]
Kara yolunda oluşmuş çukurlar ve tümsekler
- FANUS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Süslü, ayaklı fener
-
Saat, mikroskop vb. araçları tozdan korumak için üzerlerine kapatılan, yarım küre biçiminde cam kap
-
Genellikle silindir biçiminde olan mum, gaz lambası vb. aydınlatma araçlarının çevresini kapatarak rüzgârdan koruyan cam
- "Madenî darbe ortada asılı avizenin fanuslarına çarptı." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Süslü, ayaklı fener
- PİYES
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Oynanmak için yazılmış eser, tiyatro eseri veya oyunu, oyun
- "Geceleri tiyatroların önünde saatlerce bekleyerek ucuz yerlere yerleşirdik, sevdiğimiz piyesleri seyrederdik." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[isim]
Oynanmak için yazılmış eser, tiyatro eseri veya oyunu, oyun
- VARİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Toplardamar genişlemesi, ordubozan
-
[isim]
Toplardamar genişlemesi, ordubozan
- SİLİS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kum, çakmak taşı, kuvars vb. silisyumun oksijenli birleşimleri
-
[isim]
Kum, çakmak taşı, kuvars vb. silisyumun oksijenli birleşimleri
- FÜLÜS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bakır para
-
[isim]
Bakır para
- KİMÜS
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yemeklerin mide öz suyuyla karıştıktan sonra aldığı durum
-
[isim]
Yemeklerin mide öz suyuyla karıştıktan sonra aldığı durum