Sonunda s olan 5 harfli 162 kelime var. S harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde s harfi olan kelimeler listesine ya da başında s harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

CÜLUS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hükümdarlık tahtına çıkma, tahta oturma

LAHOS

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Hanigillerden, Akdeniz ve Ege'de yaşayan lezzetli bir balık, kaya hanisi

MEBUS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Milletvekili
    • "Söz istemişken unutulan bir mebus tekrar söz istedi." (Memduh Şevket Esendal)

HALAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yerden, bir şeyden kurtulma, kurtuluş

KUDAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hz. İsa'nın havarileriyle birlikte yediği son yemeği anmak için, Hristiyanların kilisede bir kap içinde ekmek ve şarabı kutsayarak yaptıkları tören, liturya

SEANS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir meslek veya sanat adamının yaptığı işle ilgili olarak harcadığı süre
    • "Ressam portresini üç seansta tamamladı."
  2. Gösterim
    • "... film seansları için gruplar bir kapı aralığında kümeleşir." (Haldun Taner)
  3. Aralıksız bir iş için harcanan süre

CASUS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ajan
    • "Ortalığı karıştırmak isteyen yabancı kimseler, askerlik casusları burada oturur." (Memduh Şevket Esendal)

TEMAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Değme, dokunma (I), dokunuş (I)
    • "Etrafımda uçları birbirine temas etmiş hilallerden müteşekkil bir daire vardı." (Ömer Seyfettin)
  2. Buluşup görüşme, ilişki kurma, münasebet
    • "Her nevi halkla temas ve kaynaşma hâlinde bulunmalıdır." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Şiiri iyi okuyanlarla fena okuyanlar arasındaki esaslı farka temas ettik." (Yahya Kemal Beyatlı)
  3. Değinme, sözünü etme, bahsetme
    • "O konuya hiç temas edilmedi."
  4. Gidip gelme, ulaşım, bağlantı
    • "İki şehir arasında temas kesildi."
  5. Dokunma

KISAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir suçluyu, başkasına yaptığı kötülüğü aynı biçimde uygulayarak cezalandırma

PİYES

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Oynanmak için yazılmış eser, tiyatro eseri veya oyunu, oyun
    • "Geceleri tiyatroların önünde saatlerce bekleyerek ucuz yerlere yerleşirdik, sevdiğimiz piyesleri seyrederdik." (Yahya Kemal Beyatlı)

KÜMES

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Tavuk, hindi vb. evcil hayvanların barınmasına yarayan kapalı yer
    • "Ne kümeste tavuk bırakırmış ne ahırda hayvan ne de ağılda koyun..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
  2. Ufak ev
    • "Biriktirdiğimiz para ile bir kümes edindik."

STEPS
...
ELMAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yerin derinliklerinde bulunan, billurlaşmış arı karbon
    • "Elmas gibi kalbi var. Elmas gibi bir çocuk."
  2. Mücevher olarak kullanılan, saydam, değerli taş
    • "Eline geçen elması eve taşıyor, içi kasalı aynalı dolaba kutu kutu istif ediyormuş." (Refik Halit Karay)
  3. [sıfat] Bu taşlarla yapılmış
    • "Elmas küpe."
  4. Elmastıraş

OFRİS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Salepgillerden, çiçekleri sinek, örümcek gibi birtakım böcekleri andıran, yumrulu, otsu bir bitki (Ophrys)

MUNİS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Alışılan, alışılmış, yabancı olmayan
  2. Cana yakın, uysal, sevimli
    • "Ağlamaktan renkleri silinmiş zannolunan küçük munis gözleriyle bakıyordu." (Orhan Seyfi Orhon)
  3. Uygun
    • "Bu fikir birdenbire bana o kadar munis, yapılabilmesi o kadar kolay göründü ki hemen yola düştüm." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

TALAS
...
AKPAS

  1. [isim] Lahana, turp, şalgam, karnabahar vb. bitkilerin kök dışındaki bütün bölgelerine yerleşebilen, özellikle semizotugillerde karşılaşılan yosunumsu mantar (Albugo candida)

EFSUS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [ünlem] Yazık, eyvah

İHLAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Temiz sevgi ve yürekten bağlılık
  2. İbadetlerdeki içtenlik

İFLAS

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Borçlarını ödeyemediği mahkeme kararı ile tespit ve ilan olunan işadamının durumu, batkı, batkınlık
    • "Her gün küçük tüccarlardan birisi iflasa sürükleniyordu." (Necati Cumalı)
    • "Ayna ithal edermiş, sonra iflas etmiş, az buçuk oynatmış." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Yenilgiye uğrama, değerini yitirme
  3. İşlevini veya görevini yapamama

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü